Akıncılar Dergisi Türkiye'nin Güncel, Doğru ve Seviyeli Haber ve Bilgi Portalı
Bir diğer madde de üst düzey kamu görevlilerinin Cumhurbaşkanı tarafından atanması ve görevden alınmasıdır. Böylelikle Cumhurbaşkanı tarafından atanan her yönetim başa geldiğinde kendi ekibini kuracak ve faaliyetlerine başlayacaktır. Aynı zamanda bu maddeyle birlikte bürokratik atamalar yapılırken zaman kaybı ortadan kalkmış oluyor, performansa dayalı görev değişiklikleri ve ehliyete, liyakata göre iş verilmesi ön plan çıkıyor…
Kurumlar ile ilgili idari düzenlemeler de Cumhurbaşkanı yapılıyor. Böylelikle Meclis de ona göre kendi işini yapacak, boşuna zaman kaybetmeyecek…
Sorumlu Cumhurbaşkanlığı da geliyor aynı zamanda. Cumhurbaşkanı artık görevinden kaynaklanan faaliyetlerden sorumsuz olmaktan çıkıyor, sorumlu oluyor. Cumhurbaşkanına denetim ve cezai sorumluluk geliyor. Mevcut anayasaya göre Cumhurbaşkanı Meclisin 4/3 oy oranıyla sadece vatana ihanetten yargılanabiliyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte hakkında suç işlediği ile ilgili soruşturma açılabilecek. Böyle bir soruşturma olması halinde Cumhurbaşkanı erken seçim kararı alamayacak.
Yeni sistem ile birlikte Cumhurbaşkanı Meclise ve millete karşı sorumlu olacak. Öyle ki bugünkü sistemde Cumhurbaşkanının tek başına yaptığı işlemler yargı sürecine dâhil edilmiyor. Yeni sistemde bütün işlemlerinden yargı denetimine dâhil olacak.
Eski Türkiye’de olduğu gibi SIKIYÖNETİM ortadan kalkıyor, OHAL uygulaması geliyor. Bilindiği gibi OHAL uygulaması 15 Temmuz Hain Darbe Girişiminden sonra Hükümet tarafından uygulamaya konulmuştu. OHAL uygulaması muhalefetin de sıkça dillendirdiği gibi ülkenin tüm bürokratik kademelerine değil, Darbe Girişiminden sonra FETÖ ile mücadelede daha etkin politika izleyebilmek için alınmıştı. Muhalefetin Anti-OHAL tavırları da aslına bakıldığında FETÖ ile mücadelede pasif rol oynamanın taraftarı olduğunu gösteriyordu…
Mevcut sistemde OHAL alma kararı BAKANLAR KURULU’na aitken yeni sistemde bu yetki Cumhurbaşkanında olacak ve aynı gün Meclisin onayına sunulacak. Meclisin OHAL’i uzatma, kısaltma ya da kaldırma yetkisi de olacak. OHAL uygulamasının olduğu dönemlerde çıkan KARARNAMELER Meclis tarafından 3 ay içerisinde onaylanmazsa HÜKÜMSÜZ kalacak. Burada da Meclisin etkin bir rolünün olacağı görünüyor…
Artık yargının “BAĞIMSIZLIĞI” kavramına “TARAFSIZLIĞI” da ekleniyor. Bununla birlikte yargıya olan “GÜVEN” daha da artmış olacak.
Yargı sivilleşiyor, ASKERİ YARGI ortadan kalıyor, sadece disiplin mahkemelerine izin veriliyor. Yargıda birlik kavramı geliyor, sivil-asker ayrımı ortadan kalkıyor, tüm vatandaşlar aynı yargı kurumlarına dâhil oluyor. Bu uygulama aynı zamanda AB müktesebatına da uyumlu.
HSYK’nın yapısı ve seçim yöntemi değişiyor, ismi HAKİMLER VE SAVCILAR KURULU oluyor. Üye sayısı 22’den 13’e, daire sayısı da 3’ten 2’ye düşüyor. HSK’nın 4 üyesi mevcutta olduğu gibi Cumhurbaşkanı tarafından atanıyor. 7 üye ise ilk kez Meclis tarafından NİTELİKLİ ÇOĞUNLUK ile seçiliyor. Böylelikle Meclisin de üye seçmesiyle DEMOKRATİK MEŞRUİYET güçleniyor. Yeni düzenleme ile FETÖ tipi örgütlerin HSK’ya etki etme süreci son buluyor…
İBRAHİM YAVUZ
