Devletin her kademesinin kılcal damarlarına kadar bir vürüs gibi sızan,bütün devlet sistemini içerden karartmaya çalışan bir hareket karşısında müsamaha göstermek ülkemizin ve milletimizin geleceğini ihanet çetelerine teslim etmektir.
Hükümetin ve devletin yetkili makamları akraba, dost, ahbap kayırmacılığının, taraftarlığının vs değişik bahanelerin arkasına saklanarak suçlulara müsamaha göstermeleri cehalet ve ihanetin dik alasıdır.
”Bunlar bizim çocuklar” mantığı ile darbecilere yaklaşmak, onları suçsuz ve şirin göstermek Türkiyeye ve TSK ya yapılacak en büyük ihanettir. Özellikle ordudaki mesleki dayanışmadan ve suçluları -daha önceleri olduğu gibi-aklamaktan bu milletin başına bele etmekten mutlaka uzak durulmalııdır.
Bu darbenin içinde aktif olarak görev alan sadece FETÖ örgütü yok.Özellikle ulusalcılar, marksist leninistler, solcular ve AK Partiye herhangi bir nedenden dolayı düşmanca karşı olan sağcı, solcu, kemalist, liberalar ne varsa kimsenin gözünün yaşına bakılmamalıdır.
Bu arada darbe ve darbecilerle hiç alakası olmayan (sayıları az da olsa) bazı insanlar darbeci veya FETÖ’cü diye işten atılmaktadır. Devlet ve yetkililer bunlara aşırı dikkat ve özen göstermelidirler.Mazlumun ahını alarak, hakkını gasp ederek darbecilerle savaşılmaz, Hakkın ve hakikatin mücadelesi verilemez.
Masum insanların ailelerini, çocuklarını boynu bükük bırakarak zalim, katil darbecilere karşı mücadele edilemez ve bir zafer de kazanılamaz.
Dikkat! Aman dikkat! Kurunun yanında yaş yanmasın! At iziyle it izinin birbirine karıştığı bir ortamda mazlumun göz yaşı tertemiz toprağımızı ıslatmasın! Mazlum ile Allah arasında hiçbir perde yoktur.Dikkat edin! Yoksa mazlumun ahı Allah korusun zulüm yapanları, zulme artak olanları bir alev yalımı gibi kasıp kavurur.
Bizim savaşımız zulme ve zalimin her türlüsüne karşıdır.Suçsuz insanlara karşı değil…