Akıncılar Dergisi Türkiye'nin Güncel, Doğru ve Seviyeli Haber ve Bilgi Portalı
1990’lı yılların başlarıydı. Bosna halkı acımasız bir savaşla karşı karşıya kalmıştı. Bir yanda Sırplar, diğer yandan Hırvatlar saldırıyor.. savunmasız Bosna halkı top yekun bir katliamla karşı karşıya gelmiş bulunuyordu. Sırplar arkalarına Rusya’yı, Hırvatlar Almanya’yı alarak Bosna topraklarında ilerlemekteydiler. İngiltere vb. diğer ülkeler de Sırp ve Hırvat katillerine ‘’Yapmayın! Etmeyin…’’ Falan diyor ama el altından ‘’Bu işi amma uzattınız haa… Bitirecekseniz bitirin artık. Avrupa’da Müslüman bir ülke istemiyoruz’’ fısıltıları Arş-ı Alada yankılanıyordu. Nitekim Bir ara fazla açık vermemek için Sırplara yapılan yardım kesilir gibi olunca… Sırp çetelerinin komuta kademesi Avrupa’ya: ‘’Biz burada sizin adınıza –Etnik temizlik- yapıyoruz, siz bize yardım etmiyorsunuz’’ diye sitem etmeye başlamışlardı.
Bu sırada Tüm dünya Müslümanları gibi bizim de gözümüz kulağımız, gönlümüz Bosna’daydı. Bir gün Yanlış hatırlamıyorsam Fransız bir bayan gazeteci, Saraybosna’ya nasıl ulaşmışsa ulaşmış; oradaki genç kız ve hanımlarla röportaj yapmıştı. (O günkü şartlarda Bosna’nın başkenti Saraybosna’ya girmek kolay değildi. Şehrin etrafı Sırp keskin nişancıları ve savaş makinaları ile kuşatılmış vaziyette bulunuyordu)
‘’Savaş psikolojinizi nasıl bozdu…’’ Gibi rutin sorular bittikten sonra, kadın gazeteci hallerine acımış bir şekilde son soruyu soruyor: – En çok neye ihtiyacınız var? Ne göndermemi istersiniz? – Makyaj vb. süs malzemeleri istiyoruz. – !!!??? – Evet. Makyaj malzemesi istiyoruz. – Peki ama neden? Bu şartlarda en önemli ihtiyacınız bu mu? – Hayır! Bu değil ama… ‘’Sırplar Bizim moralimizi bozmak için ellerinden geleni yapıyor. Ezmek, esir almak
istiyorlar. Hayır! Asla esir olmayacağız. Biz hürüz… Süsleneceğimiz malzemeler gönderin. En güzel elbiselerimizi giyecek, Başçarşı’da bir boydan bir boya yürüyecek onlardan korkmadığımızı göstereceğiz. -Yıkılmadık, ayaktayız ve size meydan okuyoruz- diyeceğiz. Milletimize en büyük armağanımız bu olsun’’
Bir Fransız bu duyguyu anlar mı bilmem ama biz çok iyi anladık. Zaten öyle olduğu için Sırplar Boşnaklara ‘’Türkler!’’ diyor ya…
Bosna Savaşının kazanılmasında… Keskin nişancıların hedefi olacağını bilerek, Başçarşı’da Bir boydan bir boya salınarak yürüyen o kızların katkısı büyüktür.
İSTİKLAL CADDESİ Şimdi sıra bizde… Terörden korkmadığımızı göstereceğiz. Bizi esir almak isteyenlere karşı direneceğiz. Günlük hayatımızı nasıl yaşıyorsak aynen yaşamaya devam edeceğiz. Unutmayalım ki, Kaderimizde ne varsa onu yaşayacak ve kişi öleceği yere bir şekilde gideceğini bileceğiz.
Emin Batur
