BRÜKSEL NASIL ALGILANMALI ?

Geçtiğimiz günün gündemi Brüksel’di. Türkiye nasıl bir imaj çizdi? AB ülkeleri buna nasıl baktı? Enine boyuna bunlar oturulur tartışılır. Ancak amatör bir bakış açısıyla şunu söyleyeyim öncelikle: Benim gözümde Türkiye Cumhuriyeti Avrupa’da ve dahi dünyanın gözü önünde Avrupa’yı bu kadar sallamamıştı. Olaya değişik açılardan bakmak mümkün. 72 kriter yerine getirilirse Haziranda vizesiz girelebilirmiş. Bu kriterlerin içinde 9 tane yasanın meclisten geçmesi gerekiyor. Ancak bunlar gerçekleşirse istediğimiz olacakmış.

AB bundan az bir zaman önce nasıl bir açıklama yapmıştı? Mültecilerin Avrupa kapılarındaki sayısı sıfıra kadar indirilmelidir. Biz gerekli olan 3 milyar euroluk yardımı yapacağız zaten dendi. Bizim zaten harcadığımız para 10 milyar euroyu geçti. Göndereceğiz diye diye işi ne hale getirdiniz ?

Zaten bu mültecileri insan yerine koymuyor, kiminiz sınırdan geçemesin diye telli, dikenli örgüler çekiyorsunuz, kiminiz de sahil güvenliğinizle ucu mızraklı sopalarla botları batırıyorsunuz. Bu mu insanlık, bu mu insan hakları, özgürlük? Bir tane kediyi ağaçtan kurtarmayı insancıl hareketlerle süsleyip piyasaya meze edeceksiniz, bir tane yunusu kurtarmayı allandıracaksınız, Bodrum sahillerine vuran o çocuğun bedenini görünce yüreğiniz hoplamayacak. Batının insanlık anlayışınız bu işte.

Neyse buralara girersem çok fazla sinirleniyorum. Nerede kalmıştık. Şimdi hepsi döndüler. Şunu söyleyeyim bu meselelerde kim Türkiye’nin yanında yer alırsa o daha karlı olacaktır. Bakın Yunanistan Başbakanı Çipras geldi, Merkel geldi… Bunlar neden buraya geliyor diye sorar insan! Hepsi biliyor Türkiyesiz olamayacağını. Ahmet DAVUTOĞLU en büyük mesajı verdi zaten. Bize o çok göndermek istediğiniz 3 milyar euronun üzerine bir o kadar daha ilave ederek gönderirseniz,  Avrupa’ya vizesiz girme konusunda olur verirseniz mültecileri biz alırız mesajını verdi.

Bu duruşu 93 yıllık Türkiye’de hangi hükümet yaptı ? Oturup bunun muhasebesini yapacağımıza kalkıp da devletin ve milletin bu siyasetini yererseniz en  büyük ihaneti yapmış olursunuz. Burada en büyük pay da muhalefet partilerine düşüyor. CHP şimdiye kadar yapamadığı cumhuriyetçiliği yapsın şimdi, MHP şimdiye kadar yapamadığı milliyetçiliği yapsın şimdi. Gelsinler hep birlikte el ele verip bu işin üstesinden gelsinler. Muhalefetin görevi budur.

Ancak bir olursak iri olabiliriz. Aksi takdirde gidecek bir karış toprağımız yok şu 780 kilometre kareden başka. Kürdü ile, Türkü ile, alevisiyle, çerkeziyle bilmem neyiyle bir ve beraber olursak bölgenin lideri olabiliriz.

Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin. Devletimizi ve milletimizi her daim güç ve kuvvet versin inşallah.

Selam ve dua ile…

İbrahim YAVUZ