Perşembe , 3 Ekim 2024
Son Dakika Haberler
KÜRTLER’İN NİYE DEVLETİ YOK?

KÜRTLER’İN NİYE DEVLETİ YOK?

Aydın Aydın

Ahmed i Hani 

Kendisi dört yüz yıl kadar önce yaşamış bir Kürt ve Nakşi şeyhidir.

Kürtçe olarak yazdığı “mem u zin” kitabınin en başında “Ya rabbi her milletin güneşi var da Kürtler’in niye yok?” Diyor. 

Yani diyor ki her milletin devleti var da Kürtler’in niye devleti yok.

Kitabını da bu sorunun cevabına bir temel olsun için yazıyor.

Ama cevabını bildiği bir soruyu sorduğunu biliyor ve cevabı da en başta veriyor.

Niye olsun ki diyor. Çünkü her türlü nankörlük, her türlü vefasızlık ve her türlü hilebazlik, arkadaşını satmalar, bir birine tuzak kurmalar, kalleşlikler… Hepsi bizde var. Allah Teala bu alçaklığa hiç devlet nasip eder mi?

Nitekim rahmetli dört yüz sene önce söylüyor bunları ve halen haklı çıkıyor.

Kürtler Türkiye’de CHP ye rey veriyor. 

Hiç aklınız alır mı?

Hem de Kürt siyasetçilerin “emri” ile…

Hiç vicdana sığar hiç akla sığar mı?

Ya… Akparti öncesinde Kürtlere Kürt olduğu halde insan gözüyle bakan bir Türkiye aklı mı vardı?

Güneydoğu ve Doğu’da yapılan askeri tatbikatlar “iç düşman” konsepti ile yapılır ve düşman diye yerel halk giysili insanlarla savaşılırdı. Bu akıl CHP aklı olarak devlet aklıydı. 

 Akparti bu aklı yıktı. Akparti hiç bir şey yapmasa, sadece bunu yapmış olmakla Kürt halkı bin yıl sırf bu yüzden Akparti’ye borçlu kalır.

Ama ne oluyor?

Ahmed i Hani’nin dediği oluyor.

Nankörlük… Türkiye’nin içinde CHP’nin kucağında.… Türkiye’nin dışında Amerika ve Rusya’nın kucağında… İsrail’in kucağında…ıVb… Akparti şu anda siyaset içindeki her Kürt için en büyük düşman….

Bu akıldan hiç devlet çıkar mı?

Böyle bir şey hiç Kürtlüğe sığar mı?

Diye sormak isteriz ama maalesef ve maalesef… Ahmed i Hani aklı ve diliyle… Kürtlük böyle bir şey… Haaaalen böyle bir şey.

Yazık ya .. o güzelliğe yazık.

Aydın Aydın *

Tüm Yazıları →
Aydın Aydın

Ayrıca Bakınız

ASKER KÖKENLİ YORUMCULAR DEVRİ

ASKER KÖKENLİ YORUMCULAR DEVRİ

Aydın Aydın TV lerde asker kökenli yorumcu ağırlığının bir bakıma 28 Şubat’ın devamı bir süreç …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir