Cumartesi , 27 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

KABATAŞ YALANI

Kabataş yalan…

Gezi de yalandı.

CNN, BBC, ZDF hakkında söylenenlerin hepsi yalan.

Adamların hiçbir art niyeti yoktu.

Hepsi Taksim’e doğaya sahip çıkmak, ağaçların kesilmesini önlemek için gelmişti.

 

Bakmayın M. Ali Alabora’nın ‘’Maksat Gezi değil, anlamadın mı arkadaş!’’ diye paralandığına…

Y. Özdil’in ‘’Ha gayret düşürüyoruz. Haydi, Meydanlara!’’ diye çağrılar yaptığına…

Bunların hepsi yalan.

Yok, öyle bi şey!

 

Ellerinden bir buket çiçekle Atanın Taksimdeki anıtının önüne gitmişler… Şikâyete yani.

Millet abarttıkça abartıyor.

* Taksim civarındaki Esnaf 10 gündür siftah yapamıyor.

* Yalan!

* Burasına gelen esnaf döner bıçakla gösterici kovalıyor.

* Yalan!

* Yılbaşı gecelerinde kızlar Taksim’de tacize uğradı.

* Yalan! Hani nerede kamera, mobese vs… Külliyen yalan!

 

Çadırlarda gençler masum masum içkilerini yudumlayıp, devrim şarkıları söyleyerek sabahı ediyormuş.

E, bu biraz doğru.

Gençlerin kafası biraz kıyak olunca eve gidememişler, kardeş kardeş çadırda sabahlamışlar ne var bunda?

Ne o öyle babaların çadırı basıp kızlarını alıp gitmeleri falan?..

Allah Allaaah!!!

Hangi asırda yaşıyoruz?

Bekâret kontrolü de yapsaydın bari!

Neyse,

Konumuza devam edelim.

Bütün bu anlatılanlara inanmıyorsanız aha müftünün karısı şahidimizdir.

* Ama o müftünün karısı değil, sizin örgütün yöneticilerinden birinin karısı.

* Yani ona da yalan diyorsunuz?

Ona da inanmıyorsanız sizin şeyiniz takatınız mı ne diyorsunuz?

* İtikadınız.

* Hah ondan!.. Kalmadı yani sizde hiç bi şey.

 

* Evet, nerede kalmıştık?

 

* Bekâret kontrolünde.

 

* Geçelim onu.

 

Tomalar gençleri ezdi geçti. O da mı yalan!

Taksimden onlarca ölü çıktı yalan mı?

KOÇ un DİVAN oteli hastaneye dönmedi mi?

Bak, ölen onlarca kişiden bahsediyor muyuz?

Memleket zarar görmesin diye cenaze töreni bile düzenlemedik.

Ölülerimizi kalbimize gömdük gitti!..

* ABD, Alman, İngiliz medyası da bahsetmedi ölülerinizden.

* Karıştırma…

 

* Cumhuriyet gazetesi Atatürkçüdür!

 

* Yalan!

 

* Zaman gazetesi Fethullah El Pensilvani Hazretlerine intisaplıdır.

 

* Yalan!

 

* BankAsya?

 

* Yalan!

 

* Okullar?

 

* Yalan!

 

* Soros?

 

* Yalan!

 

* Gıcır gıcır 200 lükler?

 

* Yalan!

 

* Hayat?

 

* Yalan

 

* Hesap?

 

* !!??

 

* Kitap?

 

* !!??

 

 

 

ARDAN ZENTÜRK – YILMAZ ÖZDİL

Kabataş’ta meydana gelen meş’um hadise ile ilgili Ardan Zentürk beyin dahil olup yazı yazacağına,

hem de 2-3 yazı kaleme alabileceğine hayatta inanmazdım.

Ardan bey klas duruşuyla basınımızın yüz akı, beyefendi gazetecilerimizden biridir.

Takip ettiğim kadarıyla yazılarında;

Uluslararası ilişkilerde ülkemizin alması gereken pozisyonlarla ilgili çok değerli yazılar kaleme alır, basit hadiselere ilgi göstermez kişilerle hiç uğraşmayan biridir.

Ancak

KABATAŞ hadisesi temcit pilavı gibi gündeme gelip o nu da kıyısından köşesinden meseleye karıştırınca,

Mecburen konuya müdahil oldu.

Ardan Bey bu linç girişimi karşısında:

‘’Beni Asacak adam Daha Anasından Doğmadı’’ gibi, hiç alışık olmadığı bir yazı yazmak zorunda kaldı.

Böyle yaparak seviyelerine indiğinin o da farkında ama ne yapsın?

 

Gelelim Y. Özdil’e:

Özdil, Zentürk’ün aksine kalemindeki becerisini, kişi ve olaylarla ‘’matrak’’ geçmek için kullanır.

Sloganlardan öte derinliği olmayan yazılar yazar.

Ayçiçeği çitleme seanslarında okunacak yazılardır bunlar.

KABATAŞ meselesi işte tam Özdil’in kalemine uygun bir hadise.

 

Bilgi seviyesi ilkokul dördüncü sınıfta donup kalmış ve oradan bir milim hareket etmek istemeyen geniş bir okuyucu kitlesi için bu yazılar çok keyif vericidir.

Bazen ben de, diğer mahallede neler olup bittiğini öğrenmek için okurum.

Sade suya tirit yazıları dediğim gibi keyif vericidir.

Ancak

Bazen bilmediği tarihi konular hakkında yazdığında, öyle çamlar devirir ki, kaldırmaya vinç yetmez.

Bazen de çağrılar yapıyor. Tam bir militan havasında…

Gezi olayları sırasındaki yazıları bu minval üzere idi…

O yazıları okuyan;  hükumet bugünden yarına kadar ayakta kalmaz sanırdı.

 

Ve bazen de gerçekleri öyle bir ters yüz eder ki, ‘’Bu kadarına da pes!..’’ Demekten kendimi alamıyorum.

İşte bu KABATAŞ olayı ile ilgili yazdığı yazı, bu ‘’Pes!..’’ dedirtecek yazılarından biridir.

Yazısında, AKP nin bu Kabataş hadisesinden birkaç seçimlik malzeme çıkaracağından bahsediyor.

Yani KABATAŞ olayını gündeme getiren hükumet ve çevresidir diyor.

Hâlbuki Paralel örgüt tarafından mezkûr KABATAŞ görüntüler tamamen yok edildikten sonra, konuyu gündeme getiren kendileridir.

Buradan hareketle Cumhurbaşkanımıza yüklenme malzemesi yapan yine kendileri..

 

Peki, niye şimdi KABATAŞ meselesini gündeme getirdiler?

Anladığımız kadarı ile görüntüler, Pansilvanya örgütü tarafından tamamen yok edildikten ve

Aralarında yaptıkları koalisyona mahsuben bu konu piyasaya sürüldü.

Yani bu işten nemalanmak isteyen kendileri…

İşin altında kalınca da, ‘’Bu işi AKP tezgâhladı, seçime yatırım yapıyor’’ falan deyip işin içinden sıyrılmak istiyorlar.

Eğer Pansilvanya ile koalisyon kurmasaydılar, şu anda mağdure Z.D ile ilgili görüntülerden dolayı sokağa çıkamazlardı.

 

Bu yazarlar kendi okurları tarafından nasıl karşılanıyor?

Kargadan başka kuş, ‘’postal’’ gazetelerinden başka gazete, kendi yazarlarından başka yazar tanımayan geniş okuyucu kitlesi de, maalesef bu yazılanlara inanacak.

Sayın Özdil’in kendi mahallesini savunması gayet normal.

Ancak meseleyi bu kadar ters yüz etmesi normal değil.

Rahmetli Necip Fazıl Kısakürek’in deyimi ile ‘’Çemberlitaş’a ne diyeceksen de! Ama kuyu deme bari…’’ der.

Yalan mı?

 

Emin Batur

Emin Batur *

Tüm Yazıları →
Emin Batur

Ayrıca Bakınız

ESKİ CUMHURBAŞKANI AHMET NECDET SEZER VE EMEKLİLER

Emin Batur Sadece  Bu fotoğraf karesini görmek için bile   Bir ömür boyu  Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a destek …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir