YETER BU YALANLAR!!!

 

Türkiye’ye karşı bütün kartlar ileri sürülmeye devam ediyor. 1963’ten beri yani yaklaşık elli senedir alındık mı alınmadık mı AB’ye. Asıl müzakereler bilindiği gibi 2005 yılında başladı. O zamandan bu zamana sürekli AB kapılarında bekletilen bir Türkiye var.

Son zamanlardaki görüşme seyirlerine baktığımız zaman, önce yetmiş iki kriter kondu önümüze. Bu kriterler tamamlandı. Daha sonra adeta bize sizi alırız ama terörle mücadeleyi bir esnetin yaygarası yapıldı. Bre Allahsız kitapsızlar bu terör belası bir gün gelecek sizi de bulacak denilmedi mi? Biz otuz beş senedir kaç şehit verdik sırf bu topraklarda artık akan kan dursun diye.

Kalkıp bizi bu şerefsizce tekliflerle saf dışı bırakacağınızı mı zannediyorsunuz! Buradan şunu söyleyeyim: Türkiye’nin AB’ye ihtiyacı yoktur. AB’nin Türkiye’ye ihtiyacı vardır.

Artık yönünü kuzeye, güneye, doğuya, batıya çevirmiş bir Türkiye var. Ortadoğu politikasında masa başında güçlü bir Türkiye istemedikleri için terörle geliyorlar. Ellerinde başka kozları kalmadı çünkü.

Biz bunu siyaseten doğru okursak islam dünyası bölünmez. Siz futbol takımı tutar gibi kalkıp bu terör örgütlerinin ekmeğine yağ sürerseniz bir gün gelir bu bela sizi de bulur. Bu bahsettiğim şeyi destekleyecek bir şey daha yaşanmıştı hatırlayacaksınız. Almanya 1915 Tehciri ile ilgili yasayı geçirdi. Kürt kartının yanına bir de Ermeni kartını sürerek bu işi hallederiz diye düşünmüş olacaklar ki böyle bir işe karışmışlar.

Almanya öncelikle Holocostun hesabını versin… Tarihi soykırımlarla dolu olan bir milletin kalkıp da dünyaya adaletle hükmeden, gittiği bütün topraklarda adeta kucak açan bir millete bunu söylemesi akıl alır gibi değil. Aslında onlar da biliyor böyle bir şey olmadığını. Sadece Türkiye üzerinden oynanması gereken oyun başka sahalara çekilerek bir de oradan taş çıkarmaya çalışıyorlar.

Bu milletin hiçbir zaman tarihi hiçbir zaman kırımlarla adı dahi anılmamıştır. Böyle bir şeyi kabul etmek mümkün değil. Farkında değiller ki bunlar milletimizi daha da olgunlaştırıyor, farkında değiller ki her seferinde daha da büyüyerek geliyoruz.

Ne kürdün bu milletle bir sorunu vardır, ne ermeninin ne de bir başkasının. Hadise bu grupları kullanarak ayrışma yaratmak ve emperyalist devletlerin bu coğrafyalarda daha rahat hareket etmek istemesinden ibarettir.

Şu ramazan ayının yüzü suyu hürmetine Allah elbette bu vatanı bizsiz bırakmayacaktır. Burada bize düşen şey, tarih içerisinde bin dört yüz seneden beri yaşanagelen bu fitneye bir son vermektir. Aramıza fitne tohumlarının ekilmesine gerek yoktur.

Selam ve dua ile. İbrahim YAVUZ