Akıncılar Dergisi Türkiye'nin Güncel, Doğru ve Seviyeli Haber ve Bilgi Portalı
15 temmuz darbe gecesinde TRT onunde bayrak elinde tankların önüne dikilen delikanlı erler gibi ortaya çıktı.
TRT’yi işgal eden darbecilerin teslim alınmasında halk ile birlikte bir nefer olarak yer aldı.
Eski ANAP- DYP birleşmesinin son genel başkanıydı. O anda da Akparti milletvekiliydi ama ışte tam o darbe gecesinin ilk saatlerinden itibaren milletin sehadete koşan bir neferiydi.
Her bakımdan takdire değer bir millet evladiydi.
Ama… Tabii eskiden Demirel’in en has adamıydı. O da başka… Tabii o nasıl başka ise şimdi de bu başka idi.
Görüldü.
Darbe gecesinden hemen sonra Içişleri Bakanı yapıldı.
Ülkücü kökenli… Demirel adamlığı yapmış… Partisini kapatıp Akparti’ye nefer olmuş bir adam…. Darbe gecesinde sehadete koşan bir vatan evladı….
Vatan tehlikede idi ve ondan alasi da “Ala”nin yerine gelemezdi. O geldi.
O mu geldi yoksa Onu getirdiler mi bilemem.
Ama geldi diyelim.
Bir geldi… Pir geldi. Her türlü terörle mücadele yeni bir konsepte girdi.
Silahlı ve bölücü terörun beli kırıldı. Hendek savaşları sona erdi. Bunları O yaptı.
Ala’dan alasını yaptı. Yapamazsam bu bakanlık bana haram olsun da dedi.
Milletin neferi tam anlamıyla milletin evladı olduğunu gösterdi.
Bu arada yüzbinlerce insanı görevden alan KHKlar hazırlandı.
KHKlar da ağırlıklı olarak Içişleri Bakanlığı bünyesinde hazırlanıyor. Çünkü asayisten sorumlu bakanlık orası…
Yani devletin personel politikasını su anda 15 temmuz gecesinin o kahraman milletvekilinin başında olduğu ıçişleri bakanlığı belirliyor.
Devlet… Silahlı düşmanlarını öldürürken bir yandan da silahsız düşmanlarından da temizleniyor!..
Ama…
Her nasılsa… Bu sayede Akparti ile milletin arasına “zulüm duvari” oruldu.
Öyle ki… Yüzbinlerce insan görevden alındığı halde millet Fetocularin halen görevleri başında olduğuna ve görevden alınan o yüzbinlerce insanın mağdur ve mazlumlar ve hatta bizzat kendi evladı olduğuna inanıyor.
Doğu ve Guneydogu’da da ırkçı devlet görevlilerinin arzı endam ettikleri de bir başka haber…Oralarda da bir başka duvar…
Bunun suçlusu olarak da elbette Akparti iktidarı ve dolayısıyla da Tayyip Erdogan görülüyor.
Kimsenin aklına bu işleri yapan “guc”un 15 temmuz gecesinin o kahraman milletvekili olduğu gelmiyor.
Olsun tabii ki…Gelmesin.
Yıllarca Feto’nun hesabını ödedik. O yapti etti hesabi biz odedik. Bir zaman da bunun hesabını öderiz.
Akparti olarak… Ve tabii Milli Görüş olarak.
Aldatan değiliz. Aldatiliriz biz.
