Cumartesi , 14 Aralık 2024
Son Dakika Haberler
PSİKO DRAMATİK HAYIR HASTALIĞI -III-

PSİKO DRAMATİK HAYIR HASTALIĞI -III-

    Hayır” cephesinin ortaya atmış olduğu argümanlar üzerinden devam edelim.

    “Başkan, bir partinin genel başkanı olacak, o genel başkan hakimleri atayacak. Kararname adı altında kanun yapabilecek. Seçtiğin Millet Meclisini fesih edebilecek. Orduya emir verebilecek.”

     Partili Cumhurbaşkanı konusunu anlattık, önceki yazımızda bahsettik. Yeni sistemde çift başlılık ( çok seslilik, polifoni ) ortadan kalktığı için kararname çıkarma yetkisi Cumhurbaşkanına devrediliyor. Çünkü şu anki sistemde bu yetki Bakanlar Kurulunda. Yeni sistemde yetki devlet başkanında olacak. Kararname ile ilgili biraz daha detay verelim ve bu yetki ile Cumhurbaşkanı neler yapabiliyor ve nelere tabi görelim:

  Cumhurbaşkanı, idari düzenlemeleri Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yapıyor.

  1.   Temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle siyasi haklar ve ödevler ve ödevler konusunda kararname çıkaramıyor.
  2.   Anayasada kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda kararname çıkaramıyor. ( Varan bir kararname adı altında kanun çıkaracak derken iyi düşünmemiş olacaklar herhalde veya okumamışlar. )
  3.   Kanunda açıkça düzenlenen konularda kararname çıkaramıyor.
  4.   İşte en önemli madde bu konuda şöyle: KARARNAME İLE KANUNLAR ÇELİŞTİĞİNDE KANUN HÜKÜMLERİ UYGULANIYOR.
  5.   Meclisin aynı konuda kanun çıkarması halinde kararname hükümsüz hale geliyor.
  6.   Kararnameler Meclisin ve Anayasa Mahkemesinin denetimine tabi oluyor.
  7.   Kurumlar ile ilgili idari düzenlemeler Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yapılıyor.
  8.   Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri ile yerel tüzel kişiliğe sahip kurumlar kurulamıyor.

     Kimsenin bu maddeler üzerinde değişik yerlere çekme operasyonuna girmeye hakkı yoktur. Her şey maddelerle sabittir. 40 senedir devletin içine sinerek adeta çürütme noktasına getirmiş bir terör örgütünün yerleştirdiği adamlarını şimdi bu milletin nazarında %50+1 ile seçilecek olan Cumhurbaşkanı yerleştirecek. Bunların korkuları bu yüzden. Artık kurumlarımız içerisinde istedikleri gibi at koşturamayacakları için bunları yapıyorlar.

     Bir diğer konu; Cumhurbaşkanının Meclisi fesih etme durumu söz konusu değildir. Böyle bir yetki belirtilmemiştir. Ki bu böyle bir durumda aynı zamanda kendisini de fesih edecektir. Zira Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile meclis seçimleri aynı gün yapılmaktadır.

     Orduyu göreve çağıracak lafı iyi duygularla söylenmemiştir. Cumhurbaşkanı zaten bizim başkomutanımızdır. Şu an da aynı şekilde. Orduyu bu milletin başına bela etmek için göreve çağıranlar zamanın malumudur. Bu gıdıklamalara millet gelmez vesselam…

     “Başkan sokakta bir kişiyi öldürse, 400 milletvekili izin vermezse mahkemeye çıkarılamayacak.”

     Şimdi şunu bir söyleyelim öncelikle: Dert bu değil, dert başka. Yeni sistemde Meclis parti Meclisi olmayacaktır, milletin seçtiği milletvekillerinin kendilerini en iyi şekilde temsil edeceği, sorunlara çözüm üreteceği bir meclis olacaktır. Ağızlarda dolaşan laf genelde şu: “Başkanı kendi partisinin milletvekilleri nasıl yargıya götürebilir, bu yönde oy kullanırlar mı hiç!” İş millette bitiyor kardeşim, öyleyse her şeyi partiye göre belirleyen değil, olması gerektiği gibi yapan milletvekillerini bu millet seçmeyi çok iyi bilir. Yeter ki bu sistem önlerinde olsun. Kaldı ki 400 milletvekili aşamasına gelene kadar öncesinde de yapılacak oylamalar var, bunlardan hiç bahsedilmemiş nedense!

     Şöyle ki, diyelim ki Başkan sokakta birini öldürdü. Bu suç işlendiği iddiasıyla Meclis üye tam sayısının SALT ÇOĞUNLUĞU ile (301 oy) vereceği önerge ile soruşturma açılmasını isteyebilecek. BEŞTE ÜÇ ÇOĞUNLUĞU ile de (360 oy) soruşturma açılmasına karar verilebiliyor.  Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde, Meclisteki siyasi partilerin, güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından her siyasi parti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak 15 kişilik bir komisyon tarafından soruşturma yapılır. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu 2 ay içinde Meclis Başkanlığına sunar. Soruşturmanın bu sürede bitirilememesi halinde, komisyona bir aylık yeni ve kesin bir süre verilir. Rapor Başkanlığa verildiği tarihten itibaren on gün içinde dağıtılır, dağıtımından itibaren on gün içinde Genel Kurulda görüşülür. Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının üçte ikisinin gizli oyuyla (400 oy) Yüce Divana sevk kararı alabilir.

     İşi buraya kadar getirmek hiç de kolay değildir. Siz bir devlet başkanını sorgulayacaksınız. Bu haktır tamam ancak, olayları bu aşamaya kadar getiren süreç irdelenmeden bunu yapmak nasıl sonuç doğurur onun hesabını iyi yapmak gerekir. Elbette ki bu yukarıda da bahsettiğimiz gibi gerçekleşecektir…

     Devam edeceğiz…

     Selam ve dua ile…

     İBRAHİM YAVUZ

İbrahim Yavuz *

Tüm Yazıları →
İbrahim Yavuz

Ayrıca Bakınız

KAYBOLAN GENÇLİK İDEALİZMİ -2-

KAYBOLAN GENÇLİK İDEALİZMİ -2-

3) BU MİLLETİN HAFIZASINI YOK ETTİLER  Bu milletin binlerce yıllık tarihi var. Bu tarih içerisinde 15 …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir