Cumartesi , 27 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

AFRİN’İ GÖRMEYEN HOCALAR

Türkiye devlet olarak tarihinin en zor ve kor günlerini yaşamaktadır. Yıllar önce yazmıştık: “Beyler uyanın Çanakkale 2’yi yaşatmak istiyorlar.” diye. O yazıyı yazdığımız günlerde bugünkü gibi beka sorunu yaşamıyorduk. Şimdi anlıyoruz ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti mili, yerli ve medeniyet değerleriyle barışık insanlar tarafından idare edildiği müddetçe beka sorunu yaşayacaktır. Devletimiz ve toplumumuz bu sorunları yaşarken bir takım hocalarımız hiç oralı olmuyorlar. Devleti arkalarına almak isteyenler, toplumu kendi düşünceleri doğrultusunda yönlendirmek isteyenler, sıra devletin ve toplumun yanında yer almaya gelince burun kıvırıp yan çizebiliyorlar.

Her konuda alleme kesilen hocalarımız, yüreklerindeki sevgi yaşadığımız coğrafyanın dışında her yere ve herkese yeten hocalarımız Mısır için, Arakan için, Filistin için, Çeçenistan için, Bosna için adını buraya sığdıramayacağım coğrafyalar ve oraların insanları için gözyaşı döken hocalarımız, bizler de sizinle birlikte gözyaşı dökmedik mi? Bizim kurbanlarımızı ve diğer imkânlarımızı alıp oralara götürmediniz mi? Mesele Türkiye olunca, mesele Anadolu olunca neden sesiniz çıkmıyor? Bir kez olsun bu topraklardan yana olmayacak mısınız? Biz sizi hiçbir zaman yanımızda görmeyecek miyiz? Yine o her şeyi biz biliriz edasıyla durduğunuz yerin doğru, bizim durduğumuz yerin yanlış olduğunu mu düşünüyorsunuz? Bu ülkenin bekasıyla alakalı hangi olayda taraf olup ülkeden yana tavır alacaksınız? Aldınız da biz mi görmedik? Yukarıda adını zikrettiğim coğrafyalar her hangi bir problem yaşadığında onların bayrağını alıp hemen Fatih Camii avlusuna ve Beyazıt meydanına koşmadınız mı? Mikrofonları kapıp nutuklar, naralar atmadınız mı? Boyunlarınıza onların bayraklarından oluşan atkılar takıp elinizde de bayraklarını sallamadınız mı? Bir kez olsun Türk bayraklı atkı taşıdınız mı? Bir kez olsun elinize bu milletin bayrağını aldınız mı? O bayrakla ve atkı ile her hangi bir meydanda göründünüz mü? 15 Temmuz 2016 darbe girişiminde meydanlardaydık mı diyeceksiniz? İyi bari ona da çıkmasaydınız.

Ancak hocalarımızın çok işi var. Millet nasıl uyutulur, millet nasıl sürüleştirilir, millet nasıl söğüşlenir, millet hurafeler bataklığına nasıl terkedilir, kütük nasıl ağlatılır, peygamberin terliği nasıl satılır vb. çok büyük işleri var. Bir dinin tebliği sadece kadınlar meselesine indirgenir mi? Ne istiyorsunuz milletin karısından kızından. Kapitalizm kadını her türlü sömürüyor, hocalar öte taraftan aşağılıyor. Bu ümmetin, bu milletin başka derdi yok mu? Hangi yaraya merhem oldunuz ki?

Hocalarımız ve akademisyenlerimiz sizin neden sesiniz çıkmıyor?  Biz yazdık siz okuyun mu diyorsunuz? Biz konuşuruz siz dinleyiniz mi diyorsunuz? Anadolu’yu karış karış gezip kitaplarınızın reytingini artırır, ev beğenmez otellerde kalırsınız. Kendiniz gibi düşünmeyen hocalara ve akademisyenlere belirli ve görevli mihraklar saldırdığında ellerinizi ovuşturur; iyi ama canım o da öyle demeseydi diye sitem ederken, iyi ki de dedi diye içten içe sevinirsiniz. Sizin gibi düşünmeyenlere saldırıldığında insafın i’si bile aklınıza gelmez. Sevdiğiniz hocalara saldırıldığında ise kapısında nöbet tutarsınız. Ondan sonra da herkese itidal tavsiye edersiniz. Biz de yeriz. (!) Unutmayın sizin de modanız geçecektir. Bu milletin her türlü uyanışı, dirilişi ve bilinçlenmesi sizin de tahtınızı sallayacaktır.

Ey hocalarımız! Hani üç yaşında Suriyeli bir çocuk vardı. Ölünce her şeyi Allah’a anlatacağını söylemişti. Hatırladınız değil mi? Bunu söylerken ağlıyor gözyaşı döküyordunuz. O yavru ve diğer yavrular Allah’a kim bilir neler neler anlatacaklar? Esad’ın zulmünü de anlatacak, seyirci kalanları da anlatacak. Ama o yavrular Allah’a bir şey daha anlatacaklar. Türkiye’deki hocaların sessizliğini anlatacaklar. Kızlarının kaçıştığını gören anne seslenir yavrularına: “Korkmayın bunlar Muhammedin askerleri, bize fenalık yapmazlar.” deyişini de anlatacaklar. Muhammedin askerlerinin Türkiye’nin, Anadolu’nun evlatları olduğunu anlatacaklar. Sizin bu evlatların yanında olmadığınızı da anlatacaklar.

Allah’a her şeyi anlatacağım diyen çocukların şikâyetlerinin kapsamından kurtulmak için yaptığınız yardımların arkasına da saklanmayın. Biz sizi bu coğrafyanın evlatlarının yanında görmedikten sonra size niye inanalım, nasıl inanalım. Allah’a her şeyi anlatacağım diyen çocuğa verilen cevabı okudunuz mu? Siz onu da okumazsınız; çünkü böyle bir gündeminiz yok. Mardin  Özel Harekâttan bir Mehmet’im o yavru için o topraklarda duvara bir yazı yazmış: “Hani üç yaşında Suriyeli bir çocuk vardı, ölünce Allah’a herşeyi anlatacağım diyen… Anlatmış!!! Allah’ın ordusu çocuğun intikamını almaya geldi…” Gerçi siz bunlara da toksunuz. Artık yeter, bez de size tokuz.

Muhterem hocalarımız birbirinize giydirin demiyoruz. Bize anlattığınız peygamberimizin tebliğ ve davet metodunu önce kendi aranızda gerçekleştiriniz diyoruz. Başkalarına anlatmak için içselleştirdiğiniz hakikatleri önce siz yaşayın. Size  siyaset yapın demiyoruz, particilik yapın demiyoruz. Ülkenizin ve milletinizin yanında olun diyoruz. Sizden çok şey mi istiyoruz? Bu milletin yanında olmak çok mu zor? Hocalarımız sizi seviyoruz, sevmeye devam etmek istiyoruz; ancak ülkemizi daha çok seviyoruz. Beka sorunu yaşayan bu millet, yanında olmayan hocaların da yanında olmayacaktır vesselam.

Ömer Naci Yılmaz

 

Ö.Naci Yılmaz *

Tüm Yazıları →
Ö.Naci Yılmaz

Ayrıca Bakınız

GİYDİRİLMİŞ KERESTELER

Ömer Naci Yılmaz   Galatasaray ve Fenerbahçe takımları arasındaki Süper Kupa maçının, Suudi Arabistan’da oynatılmamasından dolayı …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir