Sonu kötü olabilecek tartışmaların içerisine doğru dalıp gidiyoruz. Hem de bilinçsizce. Böyle olunca da dünyada olup bitenlerin neticesinin sadece ülke içerisinde geçerli olacağını öngörüyoruz, öyle zannediyoruz. Halbuki öyle değil. Tarihten bugüne olmadı, şimdi de olmuyor, gelecekte de olmayacaktır. Orta Doğu’da, Afrika’da, ve Müslümanların olduğu diğer bütün bölgelerde vuku bulan tüm gelişmelerin küresel politikalarla ilişkisinin olmasının yanında Türkiye ile de şeksiz şüphesiz ilişkisi vardır…
Son dönemlerde Suriye’de, Irak’ta, Suudi Arabistan’da olanlara bakın anlarsınız. Tam bir bermuda şeytan üçgeni. S. Arabistan, Ilımlı İslam adımının arkasından ülkede veliaht prenslerin gözaltına alınması ve hemen sonrasındaki ikinci dalgadaki soruşturmalar, ülkenin tamamen Pentagon’un emrine girdiğini göstermekte. Çünkü Trump’ın açıklamaları bunu gösteriyor. Maşa olarak İslam ülkeleri kullanılıyor tereyağını yiyenler emperyalist-aç gözlü Batı oluyor…
Hiç şüphesiz emperyalistlerin bu vahşice, sömürü politikalarına karşı çıkan tek bir ülke var İslam dünyasında. O da Türkiye. Türkiye adeta tek başına bölgede mücadele etmekte. Özellikle 15 Temmuz’dan sonra planları tamamen değiştirmiş durumda. 15 Temmuz başarılı olamayınca Rota’yı Irak’a çevirdiler, Suudi’ler üzerinden politika üretmeye yöneldiler. Bunda da başarılı oluyorlar açıkçası. Olup bitenlere tek ses çıkaran ülke de Türkiye oldu. Diğerleri pasif bir direniş gösteriyor ve sonunda silah zoruyla, tehditlerle ABD’ye, İngiltere’ye teslim oluyorlar.
Tabi bunların yapılmasının nihai amacı Yeni İpek Yolu. Savaş’ın olduğu bu bölgeler Yeni İpek Yolu için çok önemli. Buralara hakim olanlar yönetimi ele geçirir ve ticaret yolunun sahibi olur. Türkiye de bu yolun çok kritik bir noktasında bulunuyor. Türkiye’den Avrupa’ya bağlanacak bu yol zaman ve ekonomik anlamda da çok pratik bir öneme sahip. Geçenlerde açılan Bakü-Tiflis-Kars demiryolunun yapılma nedeni de budur. Eğer sınırlarınız ötesinde tahkimat yapmazsanız politikalarınız hiçbir şey ifade etmez. Bakü-Tiflis-Kars demiryolu Yeni İpek Yolu’nun güzergah geçişinde önemli bir nokta. Olaya bu açıdan bakmak gerekiyor.
Türkiye bir yandan Orta Doğu’daki problemlerle de ilgilenirken, küresel çapta politikalar ve projeler de üreterek denge mekanizması oluşturmaya çalışıyor. Bu durum şu dönemde aslına bakıldığında çok büyük bir başarıdır. Çünkü savaşın ortasında olan bir Türkiye’den bahsediyoruz. Hal böyle olunca günlük siyasi hamasetlerle içeri kapanmamak ve dış irtibatı her zaman gündemde tutmak gerekiyor. Bunu da yapıyoruz zaten. Ancak 2019’a giden süreçte bu ortam açılmaya çalışılacaktır. Hatta şimdiden başladı bile. Dikkatli olmak lazım…
İBRAHİM YAVUZ