Perşembe , 3 Ekim 2024
Son Dakika Haberler
KIZILDENİZ’İN ÖTESİNDEKİ PEYGAMBER: HZ. MUSA -1-

KIZILDENİZ’İN ÖTESİNDEKİ PEYGAMBER: HZ. MUSA -1-

Sizlerle daha önce bu köşede Hz. Musa ile ilgili yazı paylaşmıştım. Ancak bu sefer Ahmet Cevdet Paşa’nın kaleminden okuduğum “Peygamberler Tarihi ve Hz. Muhammed’in Hayatı” adlı eserinden edindiğim izlenimlerimi buraya aktaracağım.

Öncelikle yazardan biraz bahsedelim. Ahmet Cevdet Paşa 19.yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun en önemli devlet adamlarından biriydi. Devlet adamlığının yanında ilim anlamında da çok önemli eserler ortaya koymuştu. Hem tarihçi hem hukukçu hem mütefekkir (düşünür), hem de edip (edebi eserler üreten), eğitimci, sosyolog…

Onu Mecelle ile de tanıyoruz. Mecelle, İslam Hukukunun, şekli-şeri yönleriyle Batu Hukukundan ayrılması noktasında çok önemli bir nitelik taşıyor. Yapmış olduğu hem ilmi hem de devlet kademelerindeki çalışmalarıyla Osmanlı İmparatorluğu’nda hem kendi döneminde hem de kendisinden sonra çokça söz ettirmiş bir kişilikti…

Dilerseniz yazımıza başlayalım. Bundan iki yazı öncesinde yazdığım “İkinci Hz. Âdem: Hz. Nuh” adlı yazımız oldukça beğenildi. Bu yazımızda da aynı kitaptan yararlandığımı söylemek isterim…

Hz. Yusuf ‘tan sonra Mısır’da Beni İsrail yani İsrailoğulları çoğalmıştı. Bunlar Hz. Yakup’un tebliğ ettiği dine inananlardı. Mısır’ın yerlileri olan Kıbti’ler ise yıldızlara ve putlara tapıyorlardı ve Beni İsrail’e kötü gözle bakıyorlardı.

Mısır’ın Hükümdarları olan Firavunlar, Beni İsrail’i kendi yönetimleri altında tutuyorlar, onları ağır ve zor işlerde kullanıyorlardı. Onların çoğalmalarından ise müthiş derecede şüphe duyuyorlardı.

Bu ezilmişlik içinde yıllarca kıvranan İsrailoğulları, dedelerinin diyarı olan Kenan diyarına yani Suriye taraflarına gitmek istiyorlardı. Firavun ise onların peşini bırakmıyordu.

Bir kâhin Firavun’a “Beni İsrail’den bir çocuk doğacak, senin devletinin zevaline sebep olacak” dedi. Annesi (Tevrat’ta Yokebed olarak geçer) onu hemen bir sandık içine koyarak Nil Nehri’nin sularına bıraktı.

Firavun’un hanımı Asiye onu Nil Nehri’nden tuttu. Hz. Musa’yı görünce ona yakından bir muhabbet hissi duydu. Evlat edinmek için de yanına aldı. Annesi ise onu takip etmek için gözcü bırakmıştı. Firavun’un hanımının onu alıkoyduğunu, hiçkimsenin memesini de kabul etmediğini annesine haber verdi.

Annesi hemen Firavun’un sarayına koştu. Musa annesinin memesini aldı. Hiçkimsenin farkına varmadan kendi oğlunu Firavun’un sarayında büyüttü.

Artık Musa büyümüştü. Bir gün Mısır’da gezerken Beni İsrail’den biriyle bir Kıbti’nin kavga ettiğini gördü. Kıbti’nin göğsüne bir yumruk vurarak kazara ölümüne yol açtı. Musa, Firavun’un korkusundan Medyen’e (bugünkü Suriye’nin Güneyi) kaçtı. Medyen’de Şuayb (as)’ın kızını aldı ve buradan on sene kaldı.

Daha sonra ailesiyle birlikte Mısır’a giderken Tur Dağı’na (Sina Yarımadasında ve Kızıldeniz’in Kuzey’inde) uğradı. Orada Allah ile sohbet etti ve Mısır’a büyük kardeşi Harun’un yanına gitti.

Musa ve Harun artık İslam’a davet ile görevlendirilmişlerdi. Derhal Firavun’un yanına gittiler ve onu hak dine yani İslam’a davet ettiler. Firavun ise Mısır’da benden başka hakim, hükümran yoktur diyerek Musa’yı zindana atmakla tehdit etti.

Musa asasını yere attı, asa hemen koca bir ejderhaya dönüştü. Firavun, etraftakilere Musa’nın sihirbaz olduğunu söyledi. Firavun, Musa’nın bu sözde sihirbazlığını örtbas etmek için bir gün büyük bir meydanda şehrin bütün büyük sihirbazlarını topladı.

Firavun’un sihirbazları ellerindeki ipler ve değneklerle birtakım sihirbazlık yaptılar. Musa ise asasının hemen yere attı ve asa ejderhaya dönüşüp onların sihirbazlık aletlerini yutuverdi.

Sihirbazlar bunun karşısında şaşkınlıklarını gizleyemediler. Bu bir sihirbazlık değildi. Yoksa kendi sihirbazlık aletleri neredeydi. Bu gerçekti. Hemencecik Musa’nın davetine icap ettiler.

Firavıun onlara çok kızdı ve Musa sizin ustanız dedi. Bu Firavun için kötü bir gelişmeydi. Bu belayı başından def etmek istedi kendince. Ama sonra pişman oldu.

Musa, Beni İsrail’i bir gece Mısır’dan çıkardı ve Kızıldeniz’in kenarına götürdü…

Devam edecek…

Selam ve dua ile…

İBRAHİM YAVUZ

İbrahim Yavuz *

Tüm Yazıları →
İbrahim Yavuz

Ayrıca Bakınız

KAYBOLAN GENÇLİK İDEALİZMİ -2-

KAYBOLAN GENÇLİK İDEALİZMİ -2-

3) BU MİLLETİN HAFIZASINI YOK ETTİLER  Bu milletin binlerce yıllık tarihi var. Bu tarih içerisinde 15 …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir yorum

  1. Avatar

    Eline sağlık devamı gelsin hocam 🙂

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir