Cumartesi , 27 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

İÇERİDE NELER OLUYOR? -2-

…Ve o darbeci hainler Abdülaziz’i tahtan indirerek, haremiyle beraber Topkapı Sarayı’na götürdüler. En acısı şu ki bu haysiyetli devlet adamı ve ailesini darbeciler sürükleyerek saraydan çıkarmışlardır. Bugün o sarayın duvarlarında hanedanın asil üyelerinin çığlıkları hala yankılanmaktadır…

Abdülaziz bir süre sonra yeğeni beşinci Murat’tan başka bir yere yerleştirilmelerini rica etmiştir. Yeğeni bu isteği geri çevirmemiş, kendi yaptırdığı Feriye Sarayı’na yerleştirmiştir.

Abdülaziz’in burada aç bırakıldığı da söylenmektedir. Acı son ki padişah tahttan indirildikten sadece dört gün sonra iki bileği makasla kesilmiş bir şekilde ölmüş! olarak bulunmuştur. Hüseyin Avni Paşa hemen saraya gelmiş, beraberinde gelen doktorlara da üstün körü bir rapor yazdırmış ve bu ölümün üzeri de böyle kapatılmaya çalışılmıştır. Bunu da yıllardır intihar olarak yutturmaya çalışmışlardır.

Burada kamuoyu ikiye ayrılmaktadır. Buradaki amacımız bunu irdelemek değil, biz sadece şuna değinelim: Abdülaziz bilekleri derin kesilmiş bir şekilde bulunmuştur. Nasıl olur da bir insan iki bileğini bu derece kesebilir. Bir bileğini kesse, o acının içinde kesik eliyle diğer bileğini nasıl kesebilir! Sonuçta devletini tekrar yükseltmeyi düşünen bir devlet adamı darbeci hainler tarafından tahtan indirilmiş ve mason olduğu söylenen ilk ve tek padişah olduğu söylenen beşinci Murat’ı tahta çıkarmışlardır.

Beşinci Murat’ın anomalisi olması, aklen de zaafiyeti olması hasebiyle kılıç kuşanma merasimi dahi yapılmamış ve bu nedenle resmi Osmanlı Padişahı olarak kabul edilmemiştir. Böyle bir padişahla ancak bir yere kadar gidilebilirdi. 3 ay sonra onu tahttan indirmek zorunda kaldılar. Yerine de kendi elleriyle Sultan Abdülhamid’i tahta geçirdiler…

Kaderin cilvesi ki bu padişahın başlarına bela olacağını tahmin edemediler. Çünkü onlar zannediyordu ki Sultan Abdülhamid’i tahta geçirirken biz bu adamı elimizle oynatırız, istediğimizi yaptırırız, Sultan Murat’ın yokluğunu aramayız diyorlardı. Ama yanılıyorlardı… Kader onlara bir oyun oynayacaktı…

Şehzade Abdülhamid tahta gelecek ve dedesine ve amcasına yaptıklarının acısını onlardan çıkaracak, burunlarından fitil fitil getirecekti. Abdülhamid, şehzadelik yıllarında çok gizemli bir yapıya sahipti. Öyle ki kendisi şehzade, babası tahtta iken saraydan uzak bir yaşamı tercih etmiş, zamanını Maslak Kasrı’nda geçirmiştir. Hatta babası onu sarayda göremeyince yanına çağırır, ancak Şehzade Abdülhamid babası devlet işlerine daldığı bir anda bir fırsatını bulup yine saraydan uzaklaşır ve Maslak Kasrı’na gider.

Maslak Kasrı’nda günlerini kitap okumakla, devlet işlerini takip etmekle, iç ve dış siyaseti yakından takip etmekle geçirir. Daha Şehzadelik döneminde, padişah olduğunda kadrosunun nasıl olacağına kafa yormuş, yanında bulunacak devlet adamlarını o zamandan belirlemiştir…

Devam edecek…

İBRAHİM YAVUZ

İbrahim Yavuz *

Tüm Yazıları →
İbrahim Yavuz

Ayrıca Bakınız

KAYBOLAN GENÇLİK İDEALİZMİ -2-

3) BU MİLLETİN HAFIZASINI YOK ETTİLER  Bu milletin binlerce yıllık tarihi var. Bu tarih içerisinde 15 …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir