Cumartesi , 14 Aralık 2024
Son Dakika Haberler
HOŞ GELDİN CHP 

HOŞ GELDİN CHP 

Emin Batur

Eğer yaşadığınız şehir veya beldede 

İşler ters gitmeye  

Belediye hizmetlerinde aksamalar görülmeye başlandıysa  

Hiç düşünmeden  

O belediyenin %90 ihtimalle CHP yönetiminde olduğuna karar verebilirsiniz. 

SUSUZLUK 

Boğaz’da kaçak yapılaşma, 

Hiçbir yatırım yapmadıkları için yaşanan trafik yoğunluğu, 

Akparti’nin yaptığı arıtma tesislerini çalıştırmayarak, atıksuyu olduğu gibi denize vermek gibi işler hep CHP’nin iktidar olduğuna işarettir 

Ama en önemli işaret susuzluktur.  

Susuzluk 

Haricindeki başarısızlıkları hemen fark edilmiyor. 

Bunun 2 nedeni var.  

Biraz sonra arz edeceğim ama önce CHP’nin yıllar sonra bana su çilesini yaşattığı için “Hoş Geldin CHP” dedim. 

SU ŞEHRİ ANTALYA’DA 

SUSUZLUK ÇEKİLİYOR  

Genellikle her yıl dostlarımızın bulunduğu Kemer-Tekirova’da kısa süreli de olsa tatil yapıyorum. 

Kaldığımız pansiyonda 2-3 gün önce sular kesilince 

Bunun basit bir arıza olduğunu sanıp 

Pansiyonu işleten dostumuz Kazım Bey’e suyun ne zaman geleceğini sorduğumda öyle şeyler anlattı ki, beni alıp taa 90’lı yıllara.. CHP’nin İstanbul’u yönettiği yıllara alıp götürdü. 

TEKİROVA’DA 1 AYDIR SU YOK 

Meğerse  

Kazım Bey gibi Tekirova’nın yüksek yerlerinde oturanlar 1 aydır susuzluk çekiyormuş. (Yükseklik dediğim denizden 30-40 metre yüksekte. Yani İstanbul’da sıradan bir apartman boyu kadar) 

“Sular gece 12’den sonra gelip sabaha doğru 4 civarında kesiliyor. O saate kadar hanımla nöbet tutuyoruz” dedi. Tazyiksiz gelen suyla çamaşır makinesi vb. çalışmadığından dert yanınca anladım ki, 90’lı yıllarda yaşadıklarımızın aynısını şu anda kendileri yaşıyor. 

Hâlbuki  

Antalya su bakımından en zengin illerimizden biri. 

Manavgat suyu tek başına yeterli 

Ama 

Tekirova’nın Manavgat suyuna da ihtiyacı yok. 

Hemen yanı başında dağın eteğine kurulmuş BEYCİK var. Bu mahalleye çay içmeye gittiğimizde her taraftan suyun fışkırdığını.. bol bol  çeşme ve derelerden şeker gibi kaynak suyunun aktığını gördük. 

Değerli dostum sınıf arkadaşım Haluk bir ara bana şöyle demişti: 

“Beycik’in herhangi bir yamacına 2 metre boyunda hortumu sok.. al sana buz gibi kaynak suyu…”  

İşte Tekirova böyle bir yerde susuzluk çekiyor.  

TELAŞ 

Tekrar mevzuyu döneyim: 

Yüzümü yıkamak için elimi uzattığım musluktan “tısss” sesi gelince camiye gidip orada abdest alayım dedim ama oranın da suları kesikmiş. 

Pansiyona döndüm çocuklar acıkmış pide gibi şeyler istiyorlar. 

Pideciye gittim kapalı. Su olmayınca ne diye açsın ki.  

Bu arada 

Tekirova’da onlarca otel var. 

Bunların içinde 10-15 tanesi 5 yıldızlı.  

Yani her birisinde 1000 ila 2000 kişi tatil yapıyor. 

Bunların ne hale düştüğünü.. nasıl köpürdüklerini.. işletmecilerin CHP’ye neler dediklerini söylemeye gerek yok. 

Ki,  

Bunların çoğu CHP’li ama “kendim ettim kendim buldum” çaresizliği içindeler. 

Neyse, 

Bu çaresizlik içinde 

Birden kendimi toparladım. Öyle ya; CHP’nin iki dönemdir yönettiği bir ildeydim. Başka ne beklenirdi ki. İşte o zaman içimden gayri ihtiyari “Hoş geldin CHP” dedim. 

İZMİR 

Yukarıda halkın  

CHP başarısızlıklarını 2 nedenden dolayı görmediğini söylemiştim. 

Birincisi  

İzmir gibi bir yerde yaşıyorsanız 

Ve Akparti belediyelerinin hizmetlerinden haberdar değilseniz.. CHP belediyesinin her türlü başarısızlığını görmez bunu rutin bir şey sanırsınız. 

ÖLÜ BALIKLAR KIYILARA VURUYOR 

Mesela  

İzmir körfezi yıllarca kokar ama İzmir seçmeni bunu bir başarısızlık olarak görmez gider yine reyini (oyunu) CHP’ye verir. 

En son bu kirlilikten dolayı balıklar zehirlendi.. ölü balıklar kıyıyı vurdu. Bakalım İzmir halkının buna tepkisi nasıl olacak. 

GELELİM İSTANBUL’A 

CHP’nin başarısızlığı İstanbul gibi bir yerde de kısa sürede görülmez. Gören görür de ben yine “görülmez” diyeyim. 

Neden görülmez? 

Çünkü Cumhurbaşkanımız Tayyip Bey İstanbul’a başkan seçildiği 1994’ten beri İstanbul’a gözü gibi bakıyor. 

İstanbul’un hemen hemen tüm altyapısını yeniledi. 

40 yıllık su ihtiyacını çözdü. 

CHP TEKİROVA’YA 

10 KM’LİK YERDEN SU GETİREMEZKEN… 

… Akparti Bulgaristan sınırındaki Istranca dağlarından ve Düzce ilindeki Melen Çayı’ndan İstanbul’a su getirdi. Hem de ne su… Boruların içinden araba geçer. 

Birisi batıda diğeri doğuda olan her iki projenin İstanbul’a olan mesafesi yaklaşık 200 km. 

Bugün İstanbul’da su problemi yaşanmıyorsa Akparti’nin zamanında yapmış olduğu yatırımlardan dolayıdır. 

PEKİ, CHP NE YAPIYOR? 

Reklam… Evet sadece laf ve reklam.  

Mesela 

İBB başkanı ne demişti? 

“Dünyanın en çok metro yapılan şehri” diye reklam panolarında güleç bir yüzle poz vermişti. 

Yani Akparti’nin yaptığı metrolara da sahip çıkıp sanki kendisi yapıyormuş gibi  algı oluşturmuştu. 

Bunun üzerine hükumet “la havle…” deyip kendi yaptığı metro simgesini “M” den “U” ya çevirmişti. 

Ben bu tür uyanıklıkları sadece İmamoğlu’na has sanıyordum. 

CHP HEP AYNI 

Ama öyle değilmiş. 

Yine Tekirova’dan örnek vereyim. 

Belediye 

Tekirova’nın girişinde panoya dev bir “Hayırlı Olsun” afişi asmış. 

Neymiş? 

Belediye kapalı Pazar yapmış.  

Ben de gidip taze meyve falan almak için  

Kazım Bey’e kapalı pazarın nereye kurulduğunu sordum.  

Hayretle 

  • Ne pazarı?  

Dedi. 

  • Kapalı Pazar yapılmış ya! 

Dedim. 

Güldü. Yok öyle bir şey dedi. “Yapılacak” mış… Kim bilir ne zaman yapılacak. 

Hayret ettim. Yapılmamış bir yatırıma açılışı yapılmış gibi “Hayırlı olsun” diyor. 

CHP seçmeni  

Bu kadar aldatılmaya daha ne kadar tahammül edecek bilmiyorum. 

Tatil beldesinden notlarım bitmedi. 

Gece camiye sığınan ateist. 

İçki içmesi ve hatta dini değerlere karşı lakayt.. dini değerler hakkında ileri geri konuşan birinin evlenmek istediğinde cami imamından yardım istemesi… Çünkü yaşadığı çevrede güveneceği eli yüzü düzgün bir kız yokmuş. 

Bu vb. notlarımı da inşallah gelecek yazıda arz edeceğim. 

27.08.2024 

Emin Batur 

Emin Batur *

Tüm Yazıları →
Emin Batur

Ayrıca Bakınız

SAVAŞ ZENGİNLERİ VE SİYASİ RANT ZENGİNLERİ

SAVAŞ ZENGİNLERİ VE SİYASİ RANT ZENGİNLERİ

Emin Batur  Akparti ve MHP savaş bitsin.. PKK silahı bıraksın istiyor.  Bunun için Sayın Bahçeli …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir