Cumartesi , 27 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

BİZİM PEYGAMBERİMİZ SİZE NE YAPTI?

 

 Bu yazımı bizim mahallenin sakinlerinden olduğunu zannettiklerimize ayırdım. Böyle bir yazı yazma düşüncemin arkasında, Fransa’daki terör olayları ve arkasından başlayan tartışmalarda, Peygamberimize hakaretin basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi yatmaktadır. Ne hazindir ki Peygambere hakaret ve küfretme özgürlüğünü savunanların başında cumhuriyetin ideolojisine iman edenlerle, onların partisi olan CHP gelmektedir.

Biz CHP’nin tıynetini daha çocukluğumuzdan beri biliriz. Onlar bizim Allah’ımızla, Peygamberimizle barışık olmadılar, onlar bizim dinimizle ve değerleriyle hiç bir zaman samimi olmadılar. Soğuk durdular. Biz çocukluğumuzda kandil geceleri camileri şenlendirirken onlar kumar oynanan mekânları şenlendiriyordu. Üniversiteyi Ankara’da okudum. Kandil gecelerinde Ankara’da meyhaneler, barlar, pavyonlar kapanırdı. Gazetelere ilanlar verirlerdi: “Kandil münasebetiyle bu akşam kapalıyız, tüm müşterilerimizin kandilini kutlarız.” Yine de içlerinde bir şeyler var der, silip atmazdık. Ama bu zihniyet için hiçbir gece fark etmezdi. Geçen Ramazan ayının Kadir Gecesi’nde de yine kumar mekânlarını şenlendirmeye devam ediyorlardı. Düşünüyordum: “Bizim Allah’ımız bunlara ne yaptı? Bizim Peygamberimiz bunlara ne yaptı? Niye Peygamberimizi sevmiyorlar, niye dinimizi sevmiyorlar?”

Mekke’li müşriklerin sevmemelerini, Peygamberimize karşı çıkmalarını anlayabiliyorduk. Onların atalarından kalma taptıkları putları vardı. Terk etmeyi atalarına hakaret olarak algılıyorlar ve bu yüzden de terk edemiyorlardı. Kur’an’ın ilkeleri onların zulmünü ortadan kaldırıyordu. Kız çocuklarını diri diri gömemeyeceklerdi. Kadını bir eşya gibi alıp satamayacaklardı. Faize ve tefeciliğe devam edemeyeceklerdi. Kervanları istedikleri gibi soyamayacaklardı. Garipleri, yoksulları, yetimleri artık ezemeyeceklerdi. Güçlüler zayıfları yok edemeyecekti. Genel olarak insanlar üzerindeki sultalarının devamı için Peygamberimize ve temsil ettiği tüm değerlere karşı çıkıyorlardı. Ve yok etmek, ortadan kaldırmak için de ellerinden geleni yapıyor, bununla alakalı herkesle işbirliği içine girebiliyorlardı. Onların düzenleri değişecekti, kendilerince haklı gerekçeleri vardı. Ya bugünkülerin nasıl bir haklı gerekçeleri olabilir ki?

 Bugünküleri Mekkeli müşriklerle aynı kefeye koyduğumdan değil; neden onlardan ayrışmıyorlar bunu anlamak isteğimden soruyorum. Sizin davranışlarınız neden İslam düşmanlarını, peygamber düşmanlarını sevindiriyor? Siz neden Peygamberimize yönelik hakaretleri basın özgürlüğü olarak değerlendiriyorsunuz? Yazıyoruz diye biz sizin kutsallarınıza, ilahlarınıza sövsek bunu da basın özgürlüğü olarak değerlendirecek misiniz? Fakat siz böyle değerlendirseniz de biz sizin ilahlarınıza sövemeyiz; zira Rabbimiz buna müsaade etmiyor.

 Siz Müslüman olduğunuzu söylüyorsunuz da neden peygamberimizi bizim gibi sevmiyorsunuz. Ona yapılan hakaretlerden biz rahatsız olurken, üzülürken sizler neden rahatsız olmuyorsunuz. Biz Muhammed aleyhisselamı sizin de peygamberiniz zannediyorduk; yoksa öyle değil mi? Biz Peygamberimize sahip çıkarken siz ona hakaret eden Fransız dergisine nasıl sahip çıktınız? Bunu basın ve ifade özgürlüğüne sahip çıkma adına yaptık demeyin. Bu mavallara karnımız tok.

 Ey Fransız dergisi Charlie Hebdo’ya sahip çıkanlar!

Ey basın özgürlüğü diye peygambere hakarete seyirci kalanlar!

Ey Charlie Hebdo’’nun Türkiye’deki kardeşleri?

Sizler basın özgürlüğüne falan sahip çıkmıyorsunuz. Sizler teröre falan da karşı çıkmıyorsunuz. Bunda samimi olsaydınız sizi Suriye katliamlarına karşı çıkarken görürdük, sizi Mısır’daki Firavun Sisi’nin katliamlarına karşı çıkarken görürdük. Sizi Türkistan’da kardeşlerimize yapılan Çin zulmünün karşısında tavır takınırken görürdük. Sizi Gazze’deki Yahudi zulmünün karşısında görürdük. Sizi görmemiz gereken hiçbir yerde görmedik. Sizi sadece ve sadece Müslümanlara hakaret edilirken, peygamberine küfredilirken bunu yapanlara sahip çıkarken gördük.

 Lütfen mert olun, soylu olun, adam gibi çıkın Müslüman olmadığınızı, inanmadığınızı, peygamberi tanımadığınızı ilan edin. Ve vasiyetinizi yazmayı da beklemeyin. Şimdiden açıkça ilan edin: “BİZİ MÜSLÜMANLARIN MEZARLIĞINA GÖMMEYİN. MÜSLÜMANLARI DA CENAZEMİZE KOYMAYIN.”

Sizin cenaze namazınızı kılıp da sevap uman ahmak Müslümanlara da yazıklar olsun. Netleşin artık.

 

Ömer Naci YILMAZ

 

 

Ö.Naci Yılmaz *

Tüm Yazıları →
Ö.Naci Yılmaz

Ayrıca Bakınız

GİYDİRİLMİŞ KERESTELER

Ömer Naci Yılmaz   Galatasaray ve Fenerbahçe takımları arasındaki Süper Kupa maçının, Suudi Arabistan’da oynatılmamasından dolayı …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir