Cumartesi , 27 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

BAŞÖRTÜSÜNÜ BOŞ ÖRTÜ YAPANLAR

Başörtüsü takmak, kullanmak Allah’ın emri ve tesettürün gereğidir. 1980’li, 1990’lı ve 2000’li yıllarda Türkiye toplumu, kadınıyla erkeği ile yaşlısıyla genciyle, çoluğu ve çocuğu ile başörtüsüne özgürlük mücadelesi verdi. Mücadelenin alanı İmam Hatip okullarından üniversitelere, hastanelerden işyerlerine kadar yayılıyordu. Ve o günlerde televizyonlarda başörtüsünün Allah’ın emri olup olmadığından hangi şekilde bağlanacağına kadar her şey tartışılıyordu. Yine o günlerde başörtüsü takan takmayan herkes hangi ayetlerde emredildiğini de biliyordu. Başörtülülerin başörtüsü kullanmayanlara gösterdiği hoşgörünün binde biri bile başörtülülere gösterilmiyordu. Devlet dövlet olmuş, açıkça başörtüsüne ve başörtülülere düşmanlık yapıyordu. Koca koca ahlaksız üniversite hocaları başörtülü avına çıkmış, sınıflarda ve anfilerde finoluk yapıyorlardı. Geleceğinizi yakarım, memuriyetten atarım diye höykünüyorlardı. Niceleri okullarından, işlerinden ayrılmak zorunda kaldı. Kutlu bir mücadelenin ardından o karanlık günler geride kaldı. Hamd olsun zor ve kor günlerin karanlığından aydınlığa kavuştuk.

Kutlu bir mücadelenin sonucunda kavuştuğumuz başörtüsü özgürlüğümüz ne acıdır ve hazindir ki yine başörtülüler tarafından dejenere edilmektedir. Bugünün başörtülüleri, tamamen dini hassasiyetten uzak, modanın savurduğu bir yönlendirme ve birtakım duygusal hislerle başörtüsü takmaktadırlar. Böyle bir başörtüsü kullanmayı nerede okudular, nerede gördüler ve kimleri örnek aldılar? Babaanneniz, anneanneniz, ananız, teyzeniz, halanız sizin gibi mi başörtüsü bağlıyordu?

Bu şekilde sadece saçınızı örtsün gerisi fark etmez mantığı ile kullandığınız başörtüsü sizi başkalaştırmayacaktır. Bu şekilde bağladığınız başörtüsü sizi daracık giyinmekten alıkoyuyor mu? Cilalanmaktan ve boyanmaktan vazgeçiriyor mu? Kabadayılar gibi ayaklarınızı yere vura vura yürümekten vazgeçiriyor mu? Toplumun içinde kötü kadınlar gibi sakız patlatmaktan alıkoyuyor mu? Kahkaha ile gülerken küçük dilinizin dahi görünmesini engelleyebiliyor mu? Bu şekilde taktığınız, bağladığınız başörtüsü sizi daha imanlı, daha ahlaklı yapıyor mu? Namazlarınıza beşe beş kattırıyor mu? Tüm olumsuzlukları yakıştırdığınız başörtüsüzlerden ne farkınız var? Onların yaptığı neleri yapmıyorsunuz? Bu nasıl bir başörtüsüdür ki sizi, genel anlamda olumsuz olan hiçbir söz ve davranıştan engelleyemiyor? Başörtüsüz olduğu halde sizden daha ahlaklı, daha edepli, daha hanımefendi, namazına niyazına dikkat eden nice kadınlarımız ve kızlarımız var. Onların belki de tek eksikleri başörtüsü iken, sizin hangi olumlu tarafınızı sayabiliriz ki? Bakın Arapların bir atasözü vardır: “İnsanın davranışları özünün şahididir. Davranışları nasılsa özü de öyledir.”

Bu yazılanları lütfen bir hakaret, küçümseme ve aşağılama olarak algılamayınız. Sadece kendinize geliniz. Geçmişte büyüklerinizin neyin mücadelesini verdiğini unutmayın. Gerekirse bu konuda büyüklerinizi bir dinleyin.

Bunlar bir durum tespitidir. Size ve kendimize yaptığımız bir duanın gerekçesidir. Başörtüsünü geleneğin ve duygusallığın esaretinden kurtarınız. Allah’ın bir emri olarak gereği gibi yerine getiriniz ve “başörtüsünü” “boş örtü” olmaktan çıkartınız.

 

Ömer Naci YILMAZ

Ö.Naci Yılmaz *

Tüm Yazıları →
Ö.Naci Yılmaz

Ayrıca Bakınız

GİYDİRİLMİŞ KERESTELER

Ömer Naci Yılmaz   Galatasaray ve Fenerbahçe takımları arasındaki Süper Kupa maçının, Suudi Arabistan’da oynatılmamasından dolayı …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir