Cumartesi , 27 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

İSRAİL TÜRKİYE NORMALLEŞMESİ

 
Ülkeler arasındaki diplomaside küsmek, darılmak, kindarlık yapmak,gerilimi sürdürmek, herşeye sürekli ”Hayır” demek gibi bir gelenek ve usul yoktur.Olamaz, olmamalıdır da.
Uluslararası diplomasi ve dış politikalar çıkarlar, menfaatler, maslahatlar ve o milletlerin ortak menfaatleri üzerine yürütülür. Her millet ve devlet dış politikalarını ulusal, bölgesel veya hinterlandlarını koruma ve kollama stratejileri üzerine bina ederler.
Mavi Marmara olayından sonra İsrail ile Türkiye arasının tarihte olmadığı kadar gerilmesi, hatta savaş durumuna gelebilecek tehlikeli pozisyonlara yönelinmesi an meselesiyken aklı selim devreye girerek süreç bu zamana kadar mantıklı bir politika ile sürdürüldü.
Şimdi kısmen de olsa Türkiyenin öne sürdüğü şartlar israil tarafından kabul edilerek normalleşmeye dönüldü. Dört tarafı düşmanlarla çevrili bir Türkiyenin ne ülkemiz, ne bölgemiz ve ne de ümmetin geleceği için fayda getirmeyeceği belli idi.
Çünkü; ne müttefikimiz (!) ABD, ne dost bildiğimiz Avrupalı devletler, ne komşumuz (!) İran ve Rusya bizim yüzde binbeşyüz haklı olduğumuz bir davada bizi değil İsrailin tarafını tutacağı muhakkaktı.
İsrail ile aramızda çıkacak bir savaşta bizi kim destekleyecekti? Bize kim yardım edecekti? Kim bizim tarafımızda gölge olmak isteyecekti? Amerika mı, Almanya mı, Fransa mı,İngiltere mi, Mısır mı, İran mı …kim? Bunların hepsi İsrailin yanında karşımızda yer alacağını dağdaki kargalar bile bilir.
Biz 10 yıldır küllerinden canlanan, yeni yeni ayağa kalkan, uyanan ve diriliş hamleleri yapan bir milletiz.Olmadan, olgunlaşmadan, hazırlanmadan, hazır olmadan sağa sola kafa tutup efelik yapacak bir konum ve durumda değiliz.Güçlenme sürecindeyiz.
Başarılı olamayacağımız er meydanlarına çıkmamızın bir anlamı ve getirisi yok. Belki çok büyük götürüsü ve yıkımı olacaktır.Akıllı ve mantıklı hareket etmek zorundayız.
Olmadan, olgunlaşmadan, düşmanlarımızı yenebilecek bir güce erişmeden çılgınca düşmanla savaşa girmek vatanımıza milletimize ve ümmete acı, zarar ve sıkıntıdan başka bir şey kazandırmaz.
Atalarımız; ”Hazır ol cenge ister isen sulhu salah” diyerek bize bu konuda nasıl davranacağımızı kısa ve öz olarak özetlemişlerdir.
Kenardan köşeden Hükümeti eleştiri yağmuruna tutanlar, ileri geri laf edenlere de söylenecek bir sözümüz var. Bekara karı boşamnak kolay gelir. Davlet yönetmek akıl, mantık, ölçü,istikamet , tarihten bilinci ve geleceği iyi okumak gerektirir.
İsraile karşı düşman olmamız aklımızı başımızdan almamlı, daha mantıklı, daha islami, daha ciddi düşünmemize ve hareket etmemize sebep olmalıdır.
Eğer israille görülecek bir hesabımız varsa önce ülkemizdeki israil uzantılarıyla, yandaşlarıyla ve yalakalarıyla hesaplaşmalıyız. Kalenin içi çürük iken dışarıya karşı başarılı olmamız mümkün değil.

Arif Altunbaş *

Tüm Yazıları →

Ayrıca Bakınız

Bir Seçim Fırtınası ardından… (3)

Arif Altunbaşİlk defa yarım asır sonra CHP nasıl Türkiye’ nin en büyük partisi olarak kara …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir