BİZİM SAVAŞIMIZ

Hak ile batılın savaşıdır bizim savaşımız…

İnkara ve küfre karşı imanın ve inancın cephesinde kanımızın son damlasına kadar mücadele ve mübareze etmektir bizim savaşımız.

Allahın ve Rasulünün yolundan, hak ve hakikatin istikametinden yani tüm yoldan çıkmış yollara karşıdır bizim savaşımız.

Siyonizme, Haçlılara ve onların yerli ve yabancı uşaklarına karşı soylu bir başkaldırıdır bizim savaşımız.

Tank ve topla, silah ve bombayla değil fikir ve düşünceyle, iman ve inançla tüm insanlığı kuşatan ve kucaklayan bir barış ve kardeşlik coğrafyasını, bir eman yurdunu inşa etmektir bizim savaşımız.

Kafasını deve kuşu gibi dünyaya ve dünyalıklara, makam ve mevkilere, şan ve şöhretlere, mal ve mülkün saltanatına gömenler bizi asla anlayamaz. Anlasa da anlamak istemezler zaten. İçine düştükleri dünya alemi cennet sanırlar da hayatının en büyük aldanışıyla aldandıklarının/aldatıldıklarının farkına varamazlar.

Bizim Savaşımız ‘’Hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünya, hemen ölecekmiş gibi ahiret tarlasını ekmek içindir’’. Bundan dolayı bu dünyaya kazık çakıp burada ebedi kalacakmışız gibi bir anlayışımız, düşüncemiz olamaz. Bu dünyada bir muhacir ve Allah yönelen bir ilticacıyız.

Gecenin karanlığından gündüzün aydınlığına çıkmak için islamın şafaklarını söktürmek, yeryüzünü vahiyle aydınlatmak, insanlığı barış ve esenlik dini olan İslamla buluşturmak ve tanıştırmaktır içindir bizim savaşımız.

Bu savaşı sürdürmek ve yaşatmak her müslümanın Namaz ve Oruç gibi, Hac ve Zekat gibi asli görevidir.Bunu anlamak ve yürürlüğe koymak içindir bütün gayretimiz.

Ehli küfrün hep birlikte üzerimize üzerimize gelmesi bizi bu savaştan alıkoymaz ve yıldırmaz, bilakis daha çok biler, keskinleştirir ve güçlü kılar.

İşte budur ve böyledir bizimdin, iman, vatan, millet ve ümmet yolunda hayat boyu süren ve sürecek olan savaşımız.