Perşembe , 10 Ekim 2024
Son Dakika Haberler
KUR’ANI KONUŞANLAR VE KUR’AN AHLAKI

KUR’ANI KONUŞANLAR VE KUR’AN AHLAKI

 Bu başlığın altını bilimsel ifadelerle dolduracak değilim. Ayet ve hadislerle de destekleyecek değilim. Zira böyle bir başlığı okumaya niyetli olanlar, Kur’anı konuşanları da bilir, Kur’an ahlakını da bilirler. Kur’anı konuşanların ahlak konusundaki sıkıntıları kendi sıkıntıları olarak kalsa eyvallah diyeceğim de bunun bir de toplumsal boyutu var. Bunca adam bas bas bağırıyor, Kur’an da Kur’andiyor da beklenen değişim ve dönüşüm acaba neden hâsıl olmuyor? Muhtemelen bir yerlerde sıkıntılar var. Kur’an konusunda konuşanlar öyle şeyler söylüyorlar ki bunları benim peygamberimin bilmesi ve söylemesi mümkün değil desem her halde başım ağırmaz. 

Kur’anı konuşanlar hani diyorlar ya peygamberimizin bu kadar hadis söylemesi mümkün değil diye. Doğrudur da birileri size peygamberimizin sizin yaptığınız gibi yorumlar yapması, tefsir adına bu kadar konuşması da mümkün değil dese acaba cevabınız ne olur? Gerçi sizde laf bitmez. Yeni şeyler söyleme adına konuştukça samimiyetten uzaklaştığınızı, ahlaki zafiyetler yaşadığınızı görmüyorsunuz. Ahlakı sadece anlatıyorsunuz ve bizim yaşamamızı istiyorsunuz. Ahlak adına bildikleriniz size bir şeyler söylemez mi? Siz konuşacaksınız biz yaşayacağız öyle mi? İnanın bu millet sizi tanımadan ve sizi dinlemeden tüm eksikliklerine rağmen daha samimi idiler, daha ihlâslı idiler. Sizin malumatfuruşluklarınız samimiyeti de ihlâsı da katletti.

Yıllar yılı bu memlekette tarikat şeyhleri, tasavvuf önderleri içinde bulundukları şirk durumlarından ziyade bir araya gelmemekle, istişare etmemekle, bayramlaşmamakla suçlandılar. Bu doğruydu ve çok önemli bir eksiklikti. Bir zamanlar yazmıştım “Haydi Şeyhler Sahaya” diye. Bu terör eylemleriyle ilgili bir yazıydı. Her konuda konuşan şeyhler maalesef bu konuda ağızlarını dahi açmamışlardı. Bu saatten sonra açsalar da bir işe yaramaz. Çünkü hepsi siyasetin dahi gerisinde kaldı. Onların en mahremlerinde bile söyleyemediklerini Kasımpaşalı çıktı bütün dünyaya söyledi. O yüzden bu saatten sonra yemezler, dinlenmezler, kale alınmazlar.

Kur’anı konuşanlar, Kur’an ahlakından dem vuranlar sizin Şeyhlerden, tasavvuf önderlerinden ne farkınız var? Siz bir araya geliyor musunuz, siz istişarede bulunuyor musunuz, siz bayramlaşıyor musunuz? Hayır. Siz Kur’an ahlakından bahsetseniz ne yazar, bahsetmeseniz ne yazar? Milletimiz kendi yazar, kendi okur, kendi yaşar. Size bakıp da ne yapmaması gerektiğini yine sizden öğreniyor. Yani yine bir işlev görüyorsunuz. 

Bunlara verecek has cevaplarınız elbette vardır. Bu yazdıklarımı istediğiniz gibi çürütebilirsiniz, hatta beni yazdığıma da pişman edebilirsiniz. İşte u da bir ahlak zafiyetidir. Ona, buna, bana cevap yetiştirmektense ne kadar ahlaklı olduğunuzu bir düşünün, sorgulayın. Nerede eksiklikler var, bunları gidermeye çalışın.

Hani siz Emevilerin âlimleri baskı altına aldığından, zindanlara attığından ve işkenceye tabi tuttuğundan bahsedersiniz ya… Elbette bunlar doğrudur.  1950’ye kadar bu ülkede de aynen böyle olmuştu. Ama sonradan başka bir şey oldu. Âlimler, din adamları, akademisyenler, ilahiyatçılar gönüllü olarak devlete eklemlendiler.  Önceden din adına, hakikat adına konuşanlardan Allah razı iken; bu gün ise devlet razı olmuştur. Acaba devletin, sistemin razı olduklarından Allah razı olur mu? Yaşar Nuri Öztürk karşı mahalleye geçti, bize sövdü. Bizim mahallenin hırçın çocuğu Mehmet Bekaroğlu ‘şimdiye kadar yanlış yerde durmuşum, asıl yerimi şimdi buldum’ dedi ve karşı mahalleye geçti. Bizim mahallenin yaramazlarından bazıları da Bekaroğlu’nun yalnız bırakmamak için harekete geçmek üzereler. Yakında onları da duyacağız, göreceğiz. Siz bizim mahallede durdunuz yine bize sövdünüz ve sövmeye de devam ediyorsunuz. Ahlâk bunun neresinde?

Güneşin doğuşunu haber veren horoz olmak varken; güneş doğduktan sonra cik cik öten serçe olmayı tercih etmek Kur’an ahlâkına sığmaz. Kur’an’dan konuşmak, Kur’an ahlâkını yaşamak anlamına gelmiyor vesselam.

 

Ömer Naci YILMAZ

 

Ö.Naci Yılmaz *

Tüm Yazıları →
Ö.Naci Yılmaz

Ayrıca Bakınız

GİYDİRİLMİŞ KERESTELER

GİYDİRİLMİŞ KERESTELER

Ömer Naci Yılmaz   Galatasaray ve Fenerbahçe takımları arasındaki Süper Kupa maçının, Suudi Arabistan’da oynatılmamasından dolayı …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir