Cumartesi , 14 Aralık 2024
Son Dakika Haberler
Yaşar Abi…

Yaşar Abi…

Yaşar Abi…

(2)

Rahmetli Yaşar Kaplan yerine göre abi.. yerine göre hoca, dergisi de okul.. yerine göre bir gönüldaş

Ama yerine göre de bazen;

Bir partiliden daha partizan

Ve

Bir akıncıdan daha atılgan bir yapısı vardı.

Konuşurken heybetli…

Sanki Safa-Merve arası

Düşmana karşı çalımlı bir şekilde hervele yapan bir mücahit gibiydi.

Şimdi

Geçen yazıda kaldığım yerden devam edeceğim

Ama

Öncelikle şunu ifade edeyim ki;

Bir hafta önce

Yaşar Abi hakkında yazdığım yazıya bu kadar ilgi beklemiyordum.

Bu arada birçok şeyi benim de bilmediğimi veya unutmuş olduğumu gördüm. Mesela evine bomba atıldığını bilmiyordum.

Yine

Yazar Sibel Eraslan hanımefendiye

Yaşar Abi’nin eşi Canan Abla’nın söylediklerini de yeni öğrendim:

YAŞAR ABİ ORTADAN KAYBOLUYOR

“1999’da, Yani 28 Şubat postmodern darbesi tüm şiddetiyle sürmekteyken, Vakit Gazetesi yazarı Yaşar Kaplan bir gün aniden ortadan kayboldu.

Eşi yazar Canan Ceylan Hanım ve gazete yönetimi Yaşar ağabeyi, hastanelerde, karakollarda arayıp sordular, ondan bir tek haber dahi yoktu.

Bir gün

Canan Abla ağlayarak telefon açtı; “Sibel’ciğim, Yaşar beyi buluncaya kadar, köşesini açık bırakalım, seninle birlikte nöbetleşe yazalım dönünceye kadar…’ dedi.

Başladık yazı nöbeti tutmaya…

10 gün sonra Yaşar Kaplan, saçları, bıyık ve sakalı usturalanmış, sıfıra vurulmuş, beti benzi soluk, perişan bir halde, Selimiye Askeri Kışlası’ndaki Cezaevi’nden çıkabilmişti.

Eskiden böyle olurdu; kolunuzdan tutarlar, götürürler, günlerce haber çıkmazdı…

Genel karakolların, savcılıkların dahi,

Askeri Mahkemeler ve Askeri Cezaevlerinden haberi olamazdı.

(Bu cümleye dikkat! Nereden nereye gelmişiz ve Yaşar Abi hangi şartlarda bu kadar cesur yazılar yazdığı bilinmeli… EB)

Yaşar Kaplan ağabeyin Askeri Kışla’da maruz kaldığı ağır durumlar, yüzünün her zerresinden okunuyordu…

28 Şubat’ın en zor günlerinde Vakit Gazetesi’nde topluma kalkan olma şerefini yüklenmiş bir yazardı.”

Yani

Benim çevremde bile onu tanıyan o kadar çok kişi varmış ki.. şaşırdım.

Rahmetli ile ilgili bana gelen yorumlardan da

Sadece bir tanesini buraya alarak yazıma öylece devam etmek istiyorum. Ahmed Faruk kardeşimden gelen not:

“Allah ruhunu şad eylesin. Demokrasi Risalesi kitabını İ.Ü Beyazıt kampüsünün duvarlarından bahçeye atardık diğer birçok kitapla birlikte.. çünkü kapıda arama yaparlardı o zamanlar. Sonra kitapları bahçeden alır fakültede bedava dağıtırdık.”

ALMANYA’DAN NEDEN DÖNMEDİ?

Meseleyi

Bilmeyen bazı arkadaşlar haklı olarak 20 yıldır iktidar olan Yaşar Abi’nin gönüldaşları neden dönmesi için yardımcı olmadıklarını sordular.

Evet!

Akparti’nin iktidar olduğu ilk yıllarda

Yaşar Abi’nin dönmesi için yeterli kanuni düzenlemeler olmadığı doğrudur

Ama…

Bu kısıtlamalar sadece Yaşar Abi’yi kapsamıyordu. O zaman Başbakan olan Cumhurbaşkanımız Erdoğan bile.. ülkede özgürlükler kısıtlı olduğu için kız çocuklarını yurt dışında okutmak zorunda kalmıştı.

Hatta

Ülkenin First Lady’si olan hanımı GATA askeri hastanesinde yatan tiyatrocu Nejat Uygur’u ziyaret etmek istediğinde askeri hekimler buna müsaade etmemişlerdi.

“Neden böyle?” sorusunu cevaplandırmayacağım.

Ancak

Şu kadarının bilinmesi lazım:

Ülkemizde

Parlamentoda çoğunluğu sağlamak demek

İktidar olmak demek değildir.

Bu milletin iktidarı 15 Temmuz’dan sonra oldu.(o da henüz tam değil)

“Neden dönemedi?” Sorusuna tekrar dönecek olursak;

Cumhurbaşkanımızın

1 Ekim 2013’te açıkladığı demokratikleşme paketi çerçevesinde sağlanan özgürlükler Yaşar Abi’nin dönmesi için yeterliydi

Ama

Bu sefer hastalıklar yakasını bırakmadı.

Birkaç kere “Neden dönmüyorsunuz?” diye sorduğumda.. başlamış olan kanser tedavisini yarıda kesmek istemediğini

Binaenaleyh

Bundan dolayı dönemediğini söylemişti.

YAZAR-HATİP AMA SERT MİZAÇLI

VE JAPONYA HATIRASI

Sert mizaç sadece Yaşar Abi’de değil

Bu mukaddes davanın yükünü omuzlarında taşıyan

Fikir adamlarımızın çoğunda bu var…

Bunun sebebi

Gerek kendi dönemlerinde uğradıkları haksızlıklar

Ve gerekse omuzlarında taşımakla yükümlü hissettikleri mukaddes yükün ağırlığından dolayı.. yüzlerinde çelik gibi bir ifadenin oturması kaçınılmaz oluyor.

Nitekim

N. Fazıl Kısakürek

Sezai Karakoç

Kadir Mısıroğlu ve daha ismini saymadığım birçok mütefekkir yazar meşayihi kiram hep böyle değiller miydi?

“SURAT ASMAK HAKKIMIZ!”

Hatta İsmet Özel

“Surat Asmak Hakkımız” adlı bir kitap yazmıştı.

Yaşar Abi de tabir caizse “feleğin çemberinden geçince” yüzüne çelik gibi bir ifade oturduğu doğrudur. Bu ister istemez aile hayatına da yansıdığı kulağımıza geliyordu

Ama

O konulara girmek bizim haddimize değil… Bu konuda kendisi bir şey anlatmadıkça.. ki, anlatmazdı. Ben de sormazdım.

Teşkilat içinde yaptığı konuşmalarda da

Onun bu sert tavrını görüyorduk

Hâlbuki gerçekten böyle miydi?

JAPONYA HATIRASI

Hâlbuki gerçekten böyle miydi?

Yaşar Abi

Bir gün öğrenci temsilcisi olarak Japonya’ya gider.

Birkaç gün geçince

“Çenemde bir ağrı olduğunu hissettim.. ama bir türlü sebebini bulamıyorum” demişti.

Sonra fark ettim ki,

Japonların adeti gereği her karşılaşmada bükülüp gülünce bizim de somurtacak halimiz yok ya.. ister istemez karşılık veriyor gülüyoruz.

Ancak

Bu kadar uzun süre ciddi bir suratla dolaşmış biri olarak

Birden

Her an her dakka gülmeye alışık değiliz ya.. çenemin ağrısı meğerse bundanmış!

Neyse

Ülkemize dönünce düzeldi… J

YAŞAR ABİ VE ÖMER HALİSDEMİR

Bir Niğde ziyareti sonrası

Yaşar Abi’yi arayıp memleketine gittiğimi

Ömer Halisdemir’in mezarı ve evini ziyaret ettiğimi söyleyince;

Ö. Halisdemir’in bir hemşehrisi olmaktan dolayı nasıl da gururlanmış, göğsü kabarmış.. sevinmişti.

Bana

– Pek bilinmez ama Niğde şehitler diyarıdır!

Demişti.

GELECEK YAZI

Geçen yazımın uzun olduğunu söyleyen dostlarımın ikazını dikkate alarak burada kesiyorum.

Bundan dolayı

15 Temmuz şanlı direnişi ile ilgili

Salih kardeşime gönderdiği notu gelecek yazıya bıraktım.

Nasip olursa

Gelecek yazıda kaldığım yerden devam edeceğim.

– Yaşar Abi Erbakan Hoca ve Cumhurbaşkanımız R. Tayyip Erdoğan

– Yaşar Abi Y. Özdil -E. Çölaşan ve Gülşen

– Yaşar Abi N. Fazıl- K. Mısıroğlu-O. Y. Serdengeçti ve A. Hakim Arvasi (ks)

– Yaşar Abi Sezai Karakoç- İsmet Özel

– Yaşar Abi Hüner dergisi ve Ateş Hattından Notlar

– Yaşar Abi Ercüment Özkan ve parti meselesi

– Yaşar Abi ve Malcolm X

17.01.2023

Emin Batur

Emin Batur *

Tüm Yazıları →
Emin Batur

Ayrıca Bakınız

SAVAŞ ZENGİNLERİ VE SİYASİ RANT ZENGİNLERİ

SAVAŞ ZENGİNLERİ VE SİYASİ RANT ZENGİNLERİ

Emin Batur  Akparti ve MHP savaş bitsin.. PKK silahı bıraksın istiyor.  Bunun için Sayın Bahçeli …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir