Çarşamba , 13 Kasım 2024
Son Dakika Haberler
NE İLE AYARTILDINIZ?

NE İLE AYARTILDINIZ?

İnsan nisyan ile maluldür derler. Yanılabilir, yanıltabilir. Esas olan farkına varıldığında dönmesini bilmektir. Ben iflah olmam anlayışı İslami değil, şeytanidir. Çünkü Allah’tan ümit kesilmez. Hele hele müslümanların ümitsiz olması ise hiç düşünülemez. İyiyi, güzeli, doğruyu, hakkı, batılı bilen insanlar bir şekilde ayartılabilir. Etrafımıza baktığımızda bu şekilde ayartılan insanları görebiliriz.

İnsanlar fakirken, ihtiyaç sahibi iken daha mazbut, daha mütevekkil görünüyor. En azından karşıdan baktığınızda o şekilde görüyor veya hüsn-ü zan ediyorsunuz. Hatta bu görüntünün ve bu duruşun bozulmasına ihtimal dahi vermiyorsunuz. İşte insan bu, ne zaman yanılır, ne zaman yanıltır kestiremezsiniz. Sonunda bir hayal kırıklığı yaşarsınız. Halkımız arasında kullanılan “Kendime yer edeyim, gör bak sana neler edeyim” diye bir deyim var. Bu durup dururken ortaya atılmış sıradan bir söz değildir. Aynen trafik kuralları, işaretleri gibi uzun yılların tecrübesi olarak ortaya çıkmıştır.

İnsana ne oluyor, nasıl oluyor da her türlü duruşunu bozabiliyor? Samimiyetini, ihlâsını ve takvasını kaybedebiliyor? Bütün bunlar basit gibi görülen imtihanların kaybedilmesiyle alakalıdır. Şu hakikati kabul etmemiz gerekir ki insanımız ekmek-aş-iş imtihanını, makam ve koltuk imkânını ve sonuçta da para imtihanını başarılı bir şekilde verme noktasında sınıfta kalmıştır. Bu imkânlarla sınanmak, imtihana tabi tutulmak üstesinden çok da kolay gelinebilecek işlerden değildir.

İnsan bu ekmeğe ulaşınca, makamı ve koltuğu kapınca, ortamını değiştirip salihlerle birlikteliği terk edince, sosyal kontrol alanından uzaklaşınca kayma, kopma ve savrulma kaçınılmazdır.  Bu savrulmayla birlikte eğitildikleri, yetiştirildikleri, iyiyi, güzeli, doğruyu, hakkı ve batılı öğrendikleri mekânları, insanları terk ettiler. Allah salihlerle beraberliği önerirken bu insanlar savrulmuşlarla birlikteliği tercih ettiler. Mesai arkadaşları yüreklerini, zihinlerini, tasavvurlarını, heyecanlarını, hedeflerini, oturup kalktıkları insanları, takıldıkları çevreleri değiştirdi. Yeni arkadaşları ile yeni mekânlar keşfettiler. Oyun ve eğlence daha sevimli geldi. Dün yanlış olarak değerlendirdikleri her türlü tavır ve davranışı sergiler oldular. Bununla da kalmadılar, tövbe-i istiğfar ettikleri ne türden yanlışlıkları varsa hepsine yeniden döndüler. Allah’ın kendilerini felaketten kurtardığına ve kendilerine rahmet elini uzattığına inanan bu insanlar makamı, koltuğu, parayı bulunca Allah’ın rahmet elini ellerinin tersiyle ittiler ve şeytanın ipini tuttular.

Havalanan, kibirlenen, ben neymişim havalarına giren, yuları takıp lacivertleri çeken arkadaş sen böyle değildin, sen böyle davranmıyordun; sen böyle düşünmüyordun, sen böyle mekânlara gitmiyordun, sen böyle insanlarla oturup kalkmıyordun. Sana ne oldu? Selamı sabahı neden kesiyorsun, el sallamak ne zamandan beri selam oldu? Konumunu, makamını, koltuğunu çok mu seviyorsun? Allah’ım! Bizimkiler dediklerimiz makam imtihanlarında neden hep sınıfta kalırlar?  Hâlbuki koltukla, makamla gelen itibar, koltuk ve makam gidince yerle bir olacak. Kendini vazgeçilmez zannedenlerin akıbeti sana bir şeyler söylemiyor mu? Konumu, makamını, koltuğunu çok sevenlerin sonunu hiç mi görmüyorsun? Elini vicdanına koy ve ben ne yapıyorum, diye kendi kendine sor. Vicdanın sana doğru yolda olmadığını, yanlış yaptığını, yanlış insanlarla beraber olduğunu ve yanlış kulvarda koştuğunu; bir an önce bu çevreyi terk etmen gerektiğini, kulaklarına ve yüreğine fısıldayacaktır. Yeter ki yürek vermesini, kulak vermesini bil. Yanlış yapabilirsin, fakat yanlışını vicdanına ve fıtratına kabul ettiremezsiniz. Kimlerle gezersen, kimlerle oturup kalkarsan onlar gibi düşünmekten, onlar gibi konuşmaktan ve onlar gibi yaşamaktan kurtulamazsın.

“…Şeytan onlara yaptıklarını süslemiştir, böylece onları (doğru) yoldan alıkoymuştur; bundan dolayı onlar hidayet bulmuyorlar.” (27/Neml, 24)

Arkadaşım!

Tevvab olan Allah kendisine dönmeni bekliyor. Sen neyi bekliyorsun?

 

Ömer Naci YILMAZ

Ö.Naci Yılmaz *

Tüm Yazıları →
Ö.Naci Yılmaz

Ayrıca Bakınız

GİYDİRİLMİŞ KERESTELER

GİYDİRİLMİŞ KERESTELER

Ömer Naci Yılmaz   Galatasaray ve Fenerbahçe takımları arasındaki Süper Kupa maçının, Suudi Arabistan’da oynatılmamasından dolayı …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir