Cumartesi , 27 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

KAOS’UN MİMARLARI -1-

Dünya üzerinde belirli bir hedefe ulaşmak için dünyayı talan etme pahasına her yolu deneyen bir yapı var. Bu yapının yer altında ve yer üstünde olmak üzere iki yapısı olduğu, yer altındakileri hiçkimsenin bilmediği, hatta yer altındakileri, yer üstündeki temsilcilerin dahi bilmediği söyleniyor. Bu yapıyı, bu alanda ilgilenenler birçok isimle adlandırıyor. Biz ise Mustafa Güldağı’nın da dediği gibi KAOSUN MİMARLARI diyelim ve biraz olsun yakından tanımaya başlayalım…

Bu yapının yer üstünde tek dinli, tek dilli, tek devletli ve tek yaşam tarzlı bir dünya oluşturma niyeti var. Buna ilk kez 1990’da SSCB’yi yıkmakla ve adına  “YENİ DÜNYA DÜZENİ” dedikleri hedef ile başladılar.

Bundan önce iki kutuplu dünya vardı, SSCB’nin yıkılmasıyla iki kutuplu dünya ortadan kalktı. Artık yeni hedefler belirlemek, sömürülmesi gereken yerleri bulmak gerekiyordu. Şimdiki hedef İslam dünyasıydı. Zaten bunu kendileri de itiraf ediyordu.

Orta Doğu özelinde İslam dünyasını çok kanlı yıllar bekliyordu. Petrol için, enerji için, altın için… Kısacası her şeye sahip olmak için…

Peki kimdi ya da kimlerdi bunlar? Bilinmez. Bilinen, bu görevi üstlenecek olan ABD’nin olduğuydu. ABD’yi de Avrupa’da NATO temsil edecekti. NATO öyle kağıt üzerinde yazdığı gibi birliğe dahil ülkeleri korumak için kurulmamıştı. ABD’nin bugüne kadar yaptığı bütün darbelerde NATO’nun parmağı vardı. NATO eliyle girdiği ülkelerde yerli işbirlikçileri de kullanarak darbeleri gerçekleştirdi.

ABD, bir yere gireceği zaman işi kılıfına uydurmayı çok iyi biliyordu.

Örneklerle gidelim… İkiz Kulelere saldırıyı 19 Arap pilot mu yaptı? Tabiki hayır. Bu işin görünen tarafıydı. Bizzat DERİN ABD tarafından planlanmıştı. Bunun en büyük kanıtı ise sonradan araştırma yapanlar tarafından ortaya konuyordu. Uçağın çarpmasıyla beraber Kulenin dibine yerleştirilen patlayıcı NANO TERMİK içeren maddelerin olduğu tespit edilmişti.

İşin garip tarafı 15 dakika arayla çarpma olmasına rağmen, ABD güvenlik birimleri neden hemen olay yerine intikal etmediler? Her şey planlıydı çünkü. Peki bunu niye yaptı DERİN ABD? Bunun cevabını almak için binlerce km doğuya gitmek gerek…

AFGANİSTAN ve IRAK’A müdahale için. İkiz Kule saldırılarından sonra ABD, kendi halkına güvenlik sorunumuz var algısını yerleştirdi ve müdahalenin temelini oluşturdu. ABD artık AFGANİSTAN ve IRAK’a müdahale edebilirdi.

Hedef AFGANİSTAN, IRAK değildi aslında. Hedef bölgede yer edinmekti. Bugünler için. Hala oradalar, çıkmadılar, terk etmediler. Etmeyecekler de. Çünkü Doğu’dan başka bir güç geliyordu. İPEK YOLU ile.

İPEK YOLU, ortaklık demekti. 65 ülkeyi içine alan bir ortaklık herkes kazanacaktı. Ama başta dediğimiz tek devletli model isteyenler buna karşıydı.  O yüzden İPEK YOLU’na ya tek başına ABD sahip olmalıydı. Ya da kaynakta yok edilmeliydi.

Gelelim bir başkasına. Arap Baharı diye Tunus’ta başlattıkları ve onun saçtığı kıvılcımlarla Suriyeyi yerle bir ettikleri ORTA DOĞU’da yer edinme projeleri de bunun bir parçası. SURİYE diye bir devlet kalmadı ortada. Adeta yangın sönmüş, sadece külleri kalmış…

Türkiye’nin Güneyi, Suriye’nin Kuzeyinden AKDENİZ’e açılan bir koridorla, bugüne kadar besledikleri İSRAİL’e alan açmak (İSRAİL KÜRESEL DÜZENİN AMAÇLARINA HİZMET EDEN SİYONİST BİR DEVLETTİR) ve AKDENİZ’e ulaşarak hem karayı hem de AKDENİZ’i ele geçirmek esas amaçlarından biri.

İşin garip tarafı yer altındakiler dini! inanışlarının (evanjelizm) böyle emrettiğini düşünüyorlar! Bir dünya savaşı çıkarmak istiyorlar. Yani küresel bir savaş. Onlara göre her yerde kan akmalı ki Tanrı kıyameti bir an önce getirsin. Kıyamet gelince Tanrıları onları Hz. İsa misali göğe çekecek, onları kurtaracak, kendi inanışları dışında kalanlar Tanrı tarafından yok edilecek…

Neyse, biz bağlamdan kopmayalım, devam edelim…

Türkiye’ye gelelim. 15 Temmuz 2016 gecesine gidelim…

(Devam edecek)

İBRAHİM YAVUZ

İbrahim Yavuz *

Tüm Yazıları →
İbrahim Yavuz

Ayrıca Bakınız

KAYBOLAN GENÇLİK İDEALİZMİ -2-

3) BU MİLLETİN HAFIZASINI YOK ETTİLER  Bu milletin binlerce yıllık tarihi var. Bu tarih içerisinde 15 …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir