Cumartesi , 27 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

CUMHURİYETİ 1923’TE KURDUK, KAYMAĞINI 21.YY’DA YEDİK -2-

Çarşamba günkü yazımızı bitirirken Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasının, “Türkiye siyasetinde çok partili bir siyasi hayat söz konusu” izlenimini vermek için kurulduğunu belirtmiştik. Son olarak asıl olanların bundan sonra olduğunu belirtmiştik. Bugün kaldığımız yerden devam edelim…

Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kurulduktan sonra iktidarda olan CHP’nin politikalarını! gölgede bırakacak derecede popüler olduğu görülmüş olacak ki kurucu lider Mustafa Kemal tarafından riskli bulunmuş  ve Şeyh Said isyanı bahane edilerek, Takriri Sükun ile 1925’te feshedildi. Böylelikle çok partili siyasi hayata geçiş denemesi başarısızlıkla sonuçlanmış oldu. Türkiye tekrar batının gözünde diktatör, tek parti ile yönetilen KEMAL’İN ÜLKESİ konumuna geri dönmüş oldu.

1925’ten sonra 5 yıl boyunca yani 1930’a kadar yine CHP ile tek parti dönemi devam etti. Mustafa Kemal ikinci kez çok partili hayat geçiş denemesi için kolları sıvamıştı. Öyle ki Batı çok partili siyasi hayatı destekliyor, hem de tek partili siyasi hayatı 5 yıl boyunca uygulayan Türkiye’yi diktatör bir ülke konumunda değerlendiriyordu. Haliyle Mustafa Kemal bu söylemlerden yine rahatsız olmaya başlamıştı. Batı’nın gözündeki bu kötü algıyı yine değiştirmek istedi…

O dönemde Türkiye’nin Paris Büyükelçisi Ali Fethi Bey’di. Mustafa Kemal Paris’ten Ali Fethi Bey’i davet etti ve çok partili hayata geçiş fikrini kendisine beyan etti. Mustafa Kemal aynı zamanda kız kardeşi Makbule Hanım’ı partiye üye yapacağını söyledi. Amaç kendisince mecliste ikinci bir parti olsun, muhalefet partisi ile mecliste her şey şeffaf bir şekilde tartışılsın, politika geliştirilsin. Ali Fethi Bey bu fikri uygun bulmuş ve kabul etmiştir. Böylelikle 1930’da Serbest Cumhuriyet Fırkası kurulmuş oluyordu.

Ancak yine aynı hikaye hasıl oldu. Ali Fethi Bey ve partisi seçimlerde yaşanan yolsuzlukları, fesat, hile vs.leri meclise taşıdı. Bu konuda meclise soru önergesi sundu. Soru önergesi mecliste uzun süre tartışıldı. Ve bu görüşmelerden sonra Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın 3 aylık demokrasi hayatı son bularak feshedildi. Böylelikle ikinci deneme de suya düşmüş oluyordu.

1945 yılına kadar da çok partili hayata geçiş denemesi tekrar edilmedi. Ta ki Demokrat Parti ortaya çıkana kadar. Normalde seçimler 1947 yılında yapılacaktı. Ancak dönemin cumhurbaşkanı İsmet İnönü, nam-ı diğer milli şef henüz yeni kurulmuş olan Demokrat Partinin ülkede çok taraftar kazanmaya başlamasını hesap etmiş olacak ki baskın seçimle, seçimleri bir yıl öne çekti. 1946 yılında yapılan bu seçimde CHP tekrar kazandı. Ancak çanlar CHP için çalıyordu. Öyle ki 1946 seçimlerinde halka zorla, jandarma dipçiğiyle, açık açık oy kullandırıyorlardı. Yani açık oy gizli tasnif. Sayım gizli yapılıyor, sonra da oy pusulaları yakılıp yok ediliyordu. 1950’ye kadar bu böyle devam etti…

Tek parti dönemi öyle bir dönemdi ki yapılanlar ciltler halinde anlatılsa yetersiz kalır. 27 yıllık CHP döneminde bu milletin genetiğinde olan dini hassasiyetler hiçe sayılmış, önce 1928’de anayasadan “devletin dini İslamdır” ibaresi çıkarılmış, sonra da ezanın Arapça okunması 1932’de yasaklanmıştı… 27 yıldır bu milletin içine ukde olmuş şeylerin hesabı 1950 seçimlerinde alınmalıydı. Öyle de oldu…

Bugünlük bu kadar… Çarşamba devam ederiz…

Selam ve dua ile…

İBRAHİM YAVUZ

İbrahim Yavuz *

Tüm Yazıları →
İbrahim Yavuz

Ayrıca Bakınız

KAYBOLAN GENÇLİK İDEALİZMİ -2-

3) BU MİLLETİN HAFIZASINI YOK ETTİLER  Bu milletin binlerce yıllık tarihi var. Bu tarih içerisinde 15 …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir