– İngilizler neden geçmişe dönmek istiyor?
– Çünkü 1945 yılına kadar dünya hâkimiyeti onlardaydı. Ve bu yaklaşık 100 yıl sürdü, güneş batmayan imparatorluktu.
– Şimdi de öyle değil mi?
– Öyle ama eski gücünde değil. 2. Dünya savaşından sonra hâkimiyet alanlarının bir kısmını paylaşmak zorunda kaldı.
– Kimle?
– Başta ABD olmak üzere Rusya ve Çin’le… Fransızların güçlü olduğu dönemlerde de bazı bölgeleri onlarla paylaşmak zorunda kalmıştı.
– Mesela?
– Mesela Ortadoğu.
İngilizler Şerif Hüseyin’in Osmanlıya ihaneti karşısında İskenderun’dan Bağdat’a çekilecek bir hattın altında kalan tüm bölgenin Kralı olma vadinde bulunmuşlardı.
Ancak
O yıllarda güçlü olan Fransa’ya diş geçiremeyip Suriye ve Lübnan’ın Fransa’da kalmasına ses çıkaramadılar.
– Peki, madem Suriye Fransa’ya bırakılmıştı, Suriye ile ilgili görüşmelerde ve kurulan Suriye masasında Fransa neden yok?
– Dedim ya… Fransa artık eski gücünde değil. Afrika’da bulunan 14 sömürge ülkesini elinde tutabilse öpüp başına koyacak.
Ama
Öyle bir ihtimal görünmüyor.
Yakında Fransa bu günlerini mumla arayacak.
İNGİLİZ STERLİNİ
– Tekrar konuya dönersek, İngilizlerin başka ne gibi kayıpları oldu da eskiye dönmek istiyorlar?
– İngilizlerin sömürgelerden daha mühim kayıpları para biriminde oldu.
2. Dünya savaşı sonuna kadar dünya rezerv parası ‘Sterling’ iken, bu tarihten sonra bu paranın yerini Amerikan doları aldı. Bu kayıp İngilizlerin dünyadaki 54 sömürgesine eşdeğer bir kayıptı
– İngilizler sömürgelerini muhafaza edebildi mi?
– O konuda da zaafa uğradılar. Birçok sömürgesini Amerikalılar kaptığı halde İngilizler ses çıkaramadı.
– Bu durumda İngilizlerin ABD’ye düşman olması gerekmiyor mu?
– Zaten öyle.
Ancak
Bu düşmanlık uluorta yapılmıyor. Çünkü böyle bir durumda her ikisi de zaafa uğrar.
Bundan dolayı
Onların deyimi ile bu düşmanlık ‘soft’ bir şekilde devam ediyor.
– Anladım!
Bundan dolayı İngilizler 2. Dünya savaşı öncesi o şaşalı parlak günlerine dönmek istiyor.
– Evet!
AMERİKA
– Amerika’nın
Neden bugünü korumak istediğini sormaya gerek yok. Dünyanın süper gücü, dünyanın dört bir tarafında askeri üsleri var, savaş gemileri okyanusları işgal etmiş vaziyette, yeme içme ve eğlence sektörleriyle dünyaya şekil veriyor
Yani
Bir eli yağda bir eli balda.. Daha ne olsun!
– Öyle görünüyor ama kazın ayağı öyle değil.
– Nasıl yani?
– Amerika bugün diken üstünde…
Bu hegemonyası bitecek diye büyük bir korku yaşıyor.
– Nasıl bitecek!!!
20 trilyon $ milli geliri olan bir ülkeden bahsediyoruz.
Askeri gücü
Teknolojisi
İstihbaratı ve güçlü medyası olan böyle bir ülke batar mı?
– 20 trilyon doların sadece 5 trilyonu üretime dayalı. Gerisi doların rezerv para olmasından ve doları altın karşılığı basmadığından dolayı olan gelirdir. Yani balon… Bu balon yavaş yavaş sönüyor. Başta ülkemiz olmak üzere birçok ülke milli para birimleri ile alış-verişe başladı bile. Çok yaygın değil ama bir kere başlanmış oldu.
Amerika eski gücünde olsaydı doları devre dışı bırakan o ülkelere savaş ilan eder
Veya
O ülkenin liderini devirirdi.
Ama Amerika’yı asıl bekleyen tehlike ‘Bitcoin’ gibi sanal paraların yaygınlaşmasıdır. ( 1 Bitcoin = 51.000 TL)
Amerika’nın üretime dayalı olmayan
Doların karşılıksız basımına dayalı bu geliri azaldığında eyaletler arası kavgalar başlayacak.
Amerikalılar da bunu öngördüğü için şimdiden göstericilerin içeri tıkılacağı 800 toplama kampı yeri belirlemişler.
ROBOTLARDAN ÖNCE SON CELSE ÇİN
– İngiliz ve Amerikalıların derdini anladım.
Peki, Çin geleceği nasıl kuracak?
– Çin kurmayacak. Çin’e kurdurulacak
Yani
Daha önce İngiliz ve ABD’yi süper güç yapanlar şimdi de Çinlileri süper güç yapacak.
Bugün Çin’de üretim yapan firmaların yarısından çoğu Amerika ve Avrupa’dan gelmişlerdir.
– Yahudiler mi?
– Yahudiler de işin içinde hatta baş aktör diyebiliriz ama sadece Yahudiler değil. Hatta bu iş Yahudileri de aşmış vaziyette.
– Tamam… Bunlar her kim iseler İngiliz ve ABD’yi bırakıp neden Çin’e yöneldiler?
Hem
Neden Çinliler için ‘Robotlardan önce son celse’ deyimini kullandın?
– Bu işi yapanlar
Aslında insan gücüne fazla ihtiyaç duymadan veya bir lokma bir hırkaya razı ve her denileni yapan robot gibi insanlarla çalışmak istiyorlar.
Çünkü
Bu sapık mahlûklar kendilerinden başka herkesi kul köle gibi görür…
YAPAY ZEKÂ
Kendilerini de dünyanın efendisi zannederler.
– Yahudilerin bu görüşte olduğu malumdur ama niye Çin’i tercih ettiler. Geleceği neden onlarla kuruyorlar?
– Çünkü batıda insan hakları sureta da olsa var… Bunun yanında sendikal haklar grev şu bu vs. gibi haklar bu dünya tiranlarını başka arayışlara sevk etti.
– Çin’i mi buldular?
– Evet!
Çünkü Çin tabir caizse ‘kodu mu oturtur’ insan hakkı.. sendikal hak vs. Çinliler için fasa fiso…
– Yapay zekânın Çinlilerle ne ilgisi var?
DOĞU TÜRKİSTAN
– Bu tiranlar yapay zekâ ile çalışan robotları faaliyete geçirinceye kadar onlara en iyi hizmeti Çinlilerin vereceğini düşünüyorlar. Çinlinin vur ensesine ağzındaki lokmayı al! Çinli gidip hakkını arayamaz. Toplu olarak hakkını aramaya kalksa Çin yöneticileri onu tankla ezer geçer kimseye de hesap verme ihtiyacı duymaz.
Nitekim bunun denemesi de yapıldı.
Tiananmen meydanında
Tank bir göstericiyi ezdi geçti.
Batı dünyası bu emri kim verdi diye ayağa kalktı.
O zaman Çin’in başında cüce Denk vardı.
Sandılar ki Denk geri adım atacak ve özür dileyecek.
Ama Denk
‘Emri ben verdim..’ dedi. Herkes sus pus oldu.
Aynı Çin
Şimdi de Doğu Türkistan’da en aşağılık uygulama ve işkenceleri yapabiliyor.
Ne insan hakkı, ne aile mahremiyeti ne hane masumiyeti hiçbir şey tanımıyor, yapay zekâlı robot gibi her denileni yapıyor.
Çin bu ve benzeri zulümleri sadece Doğu Türkistanlılara yapmıyor
Kendi halkına zulmediyor da kimse hesap soramıyor, Uygurlu kardeşlerimize yaptıklarının hesabını mı verecek?
Vermez…
Bundan dolayı
Küreselciler yapay zekâlı robottan önce son celseyi Çinlilerle yapmak istiyor.
Allah şerlerinden muhafaza eylesin.