Cumartesi , 27 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

YÜRÜYEN KUR’AN OLURSAK EĞER?!!!!

Tayyip Erdoğan, eline “Kürtçe Mealli Kur’an” kitabını alınca, kıyamet koptu. “Sen siyaset meydanında, eline, Kur’an’ı nasıl alırsın” diye.

Peki de neden alamazmış ki?

Geçen seneler, eline “Mem-u Zin” kitabının “Kürtçe” yayımını eline aldığında bu kıyamet niye kopmadı?.. Adam, basım ve yayımını kendisinin ve kendi zamanının yaptığı bir yayını, eline alıp millete gösteriyor ve “Bunu ben sağladım” diyor.

Yalan mı?…

Yalan değil… Doğru ve dos-doğru.

O halde, aykırı olan nedir?

-Efendim, bu, Sıffın savaşında, mızrakların ucuna Kur’an sahifelerinin takılması gibi bir şey.

Öyle mi?

Peki de… “Siyaset” bir savaş mı?

Siyaseti bir savaş olarak mı kabul ediyorsunuz?

Yoksa, Siyaset, bir “erdem yarışı” mıdır?

Savaş ise, Tayyip Erdoğan gerçekten halt etmiş.

Peki ama, siyaset bir savaş mı?

Hadi… Hadi söyleyin. Bir savaş içinde misiniz yoksa kendinizin “seçilebilir erdemde” insan olduğunu isbat etmek peşinde olan “iyi insanlar”dan bir insan mısınız?

Habgisi oluyorsunuz?

Anladığım kadarı ile “savaşçı” değilsiniz. Siyaset de zaten bir “savaş” değil. Öyle değil mi?

O halde, diğer seçenek üstünde duralım.

“Siyaset, bir erdemler ve erdemliler yarışı”dır.

Erdemli insanın, erdemli oluşunun ilk şekli,bu topraklar ve insanımız iktizasınca onun “besmeleli” oluşudur.

Besmele ise Kur’an’dır ve Kur’an’dan bir ayettir. Ayet de hangi ayet olursa olsun okunduğu anda Kur’an’dır.

Demekki, neymiş… Erdemli insan, Kur’an okumalıdır.  Kur’an okumalı ve Kur’an okumuş birisi olmalıdır. Aksi halde, “Besmelesiz” olur. Besmelesiz olunca da Kur’ansız olur. Evet, evinde, “Kitab”ı olur ve fakat, kendisi bizatihi besmelesiz olur. Besmeleli olmak, Kur’anı okumak demektir. Çünkü, besmele Kur’an’dır.

Şimdi, tekrar düşünelim:

Elimize, “Kur’an Kitabı” alınca, “savaşçı” oluyoruz ve Kur’an kitabı, elimizde olduğu zaman, onu silahlarımızın ucuna takmış oluyoruz. Ama????

Ama, aynı meydanda “Besmele” çekersek, bu bizim “erdemli” oluşumuza delil oluyor.

Söyler misiniz,Allah aşkına…Bu nasıl bir kepaze akıl oyunudur?

“Kur’an’dan uzak dur” demek için elinizde ve dilinizde kelime mi kalmadı ki, bu kadar kepaze bir akıl oyunu oynuyorsunuz?

Müslüman kişinin hedefi, bizatihi, Peygamberimiz Efendimiz gibi, “Yürüyen Kur’an” olmaktır. Ve bu hedefe ne kadar yakınsak, biliyoruz ki o kadar erdemli oluruz.

Besmele çekmek güzel: Yani, Kur’an okumak güzel… Yürüyen Kur’an olmak çok daha güzel…

Ama, eline, Kur’an Kitabı almış olmak ise “tu kaka” öyle mi?

Siz, Kur’an’ı, raflarda ve çantalarda ve muhafazalarda görmek istemekten başka ne istemiş oluyorsunuz?

Hadi söyleyin bakalım: Sahi, başka ne istemiş oluyorsunuz?

Kur’an, raflarda dursun.Muhafazalı çantalarda duvarlara asılsın ama elimize alınmasın. Aksi halde, elimizde olursa, mızraklar ucuna asılmış olur öyle mi?

Elde Kur’an, dilde Kur’an diye boşuna mı dedik. Bu kadar mı yalancı olduk?

Özleminiz, eskiye ama o eski artık öldü…. Öldü. İyi ki de öldü?

Çok daha eskiden, siyasetçi, Camiye gitmezdi. Camiyi mızraklar ucunda göstermemek için.

Onlar, o mızrakları ile gömüldüler. İyi ki de gömüldüler.

Yalan mı?

Aydın Aydın *

Tüm Yazıları →
Aydın Aydın

Ayrıca Bakınız

MİLYONLUK TAKILAR NİYE TAKILIR?

Aydın Aydın İnsanlar milyonluk kol saati, kol düğmesi, yüzük vb niye takar? Gösteriş merakı falan …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir