Barış Pınarı harekâtında şunu gördük:
- Birkaç ülke haricinde tüm dünyanın bize karşı olduğunu
- Asil ve adil duruşumuzun tüm dünyanın keyfini kaçırdığını
Çünkü
Kurulu sömürü düzenlerinin tehlikeye girdiğini…
- Amerika’ya karşı olduğunu söyleyen İran’ın bu konuda samimi olmadığını, Suriye’nin kuzeyinde biz olacağımıza varsın Amerika ve onun ileri karakolu olan PYD/PKK’nın olmasını yeğlediğini
Binaenaleyh
Suriye’nin kuzeyinde Türk bayrağı ve Suriye bayrağı dalgalanacağına ABD+PYD/PKK bayrağını tercih ettiğini
- Arap Birliği’nin ne mal olduğunu
Onlar da aynen İran gibi davrandıklarını
Yıllardır
Suriye’nin kuzeyinde PYD/PKK + ABD bayrağı varken ses çıkarmayan Arap Birliği’nin, mezkur bölgede Türk ve Suriye bayrakları dalgalanmaya başlayınca buna itiraz ettiklerini,
Ayrıca
Suriyelilere yaptığı zulümlerden dolayı Beşşar Esad’a karşı olduğunu söyleyen birçok Arap lideri,
Türkiye söz konusu olduğunda ırkçı bir refleksle Beşşar’ın yanında yer aldıklarını…
- PYD/PKK’lıların özgürlük savaşçıları olmadıklarını.. ABD’nin Kunta Kinte’leri olduklarını.. gerektiğinde ABD’nin onları yüz üstü bırakıp gidebileceğini gördüklerini
Bundan dolayı kızgınlık ve derin bir pişmanlık içinde olduklarını
- Bunu gören Arap diktatör ve şeyhlerin aynı şeyin başlarına geleceğini düşünerek, endişe etmeye başladıklarını…
- ‘Türkiye cephede kazanır ama masada kaybeder..’ mottosunu yıktığımızı…
- Dünya ağırlık merkezinin
ABD-Avrupa ekseninden, Türkiye-Rusya-Çin eksenine doğru kaymaya başladığını
- Binaenaleyh
Dünyanın 5‘ten büyük olduğunu…
- Batının diplomaside üstünlük büyüsünün bozulmaya başladığını
- Ve nihayet
Yerli işbirlikçilerin hayasız ve çirkin yüzlerini gördük.
Yetmez mi?
24.10.2019
Emin Batur