Bu miting, milletimizin derin uykulardan uyanıp ayağa kalkarak yıllardır bizi iliklerimize kadar sömüren batı emperyalizmine karşı bir kıyam hareketidir. Batıya ve batıcılara 80 milyonun başkaldırısıdır.
Milletimize, medeniyetimize ve dinimize iki asırdır ardı arkası kesilmeyen Haçlı saldırılarına karşı bu miting Kılıçarslanın Anadolu topraklarında Haçlı çakallarına karşı verdiği can, mal, namus ve vatan müdafaasıdır.
Bu miting, yeni Türkiye’nin kurulmasının başlangıcıdır. Devleti ve milleti yeniden kardeş etmenin ve gelecek çağlara kurmanın besmelesidir.
Dün 10 milyonlarca insanın Cumhurbaşkanımızın çağrısı ile bütün Türkiye’de sokaklara dökülmesi, batı güdümlü darbeye ve darbecilere karşı çıkması dost ve düşmanlarımıza çok büyük ve çok anlamlı mesajlar vermektedir.
Milletimiz bütün darbelerden darbe yemiş ve bu darbede de darbecilere son darbeyi vurmuş bir millet olarak bütün dünyaya örnek olmuştur.
Türkiye bu mitingden sonra bu kokuşmuş düzenden kurtulmayı, tepeden tırnağa her alanda yeniden yapılandırılmayı beklemektedir. Milletimizin siyasilerden beklentisi kendi tarihi, kültürel, dini ve medeniyet değerlerimize dönmek ve büyük Türkiye’yi yeniden ayağa kaldırmaktır.
Bunu yapabilmek için batı ve batı medeniyetiyle aramıza ciddi mesafeler koymayı gerektiriyor. Kendi medeniyetimize yönelme ve onun değerlerini hayatımızın her kesimine hakim kılmak için büyük bir çalışmanın içine girmeyi gerektiriyor.
Medeniyetimizi yeniden inşa ve ihya etmek, insanımızın ruh ve düşünce dünyasını yeniden hayata döndürmekle mümkündür.
Dünya devlet ve milletlerinin karşısında ayağa kalkmak ve dik durmak istiyor isek, önce onun düşlerini kurmak, düşüncesini yaşamak, fikir coğrafyasını ilmik ilmik örmek ve hayatımızın bir parçası haline getirmek zorundayız.
Bu son ihanet darbesinden sonra milletimiz kendi değerlerine dönmenin sancısını çekmektedir. Bu ülkeyi fikir ve düşünce alanında doğuma hazırlayacak düşünürler, yazarlar ve fikir adamlarına büyük işler düşmektedir.
Bütün bunları hayata geçirebilmek için üstat Necip Fazıl’ın ‘’Neredesiniz dendiği zaman, sağına soluna bakmadan, buradayım’’ diyecek gençliğin fikri ve ruhi olarak yetiştirilmesi en öncelikli uğraşımız olması gerekiyor
Elimizi kolumuzu sıvayarak bu toprağı alın terimiz, kanımız ve düşüncelerimizle yoğurarak medeniyetimizin temellerine harç ve tuğla olacak gençleri yetiştirmek hepimizin asli ve vazgeçilmez görevi olmalıdır.