Cumartesi , 27 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

Doğu ve Batı arasındaki Türkiye

ARİF ALTUNBAŞ

Alman Birliğinin 1871y ılında kurulduğundan 1. Dünya savaşına kadar sömürgeci Fransa, İngiltere, Portekiz, İspanya gibi Avrupa devletleri hep birlikte denizaşırı ülkeleri işgal edip dünyayı aralarında paylaşmışlardı.

Almanlara da kara Avrupası ve Osmanlı toprakları kalmıştı. Alman Birliğinin kurucusu Bismark’ın Baharat yollarına ulaşmak için plan olarak denizaşırı ülkeler üzerinden baharat yollarını ele geçirmek değil. Kara Avrupası ve Osmanlı üzerinden Hindistana ulaşmaktı. Bundan dolayı Bismark ünlü 5 B planını yürürlüğe koydu. Amacı; Berlin, Belgrat, Bossporos (Boğazlar), Bağdat üzerinden Bombay/Hindistana ulaşmaktı.

Ticaret yollarını ele geçirerek Sömürgeci İngiliz, Fransız ve diğer kolonyalist ülkelerle rekabet ve mücadele etmeyi düşünüyordu.. Bunun için İngiliz ve Fransızlara karşı Almanlar hep Osmanlılarla beraber olmayı tercih ettiler. Bu yüzden 1. Dünya savaşına girmemizin bile sebebi Almanlardır.

Onlar kendi milli çıkar ve idealleri için savaştılar. Biz onlarla birlikte hareket ettiğimiz için topraklarımızı kaybettik. Almanlar stratejik olarak savaşın hep Osmanlı topraklarında verilmesine gayret etti. Osmanlının yıkılmasında en büyük pay İngilizlerden sonra Almanlarındır.

Onlar içimizdeki yabancılar, yanımızdaki Brütuslar olarak hep sinsi olarak oyunlarını oynadılar. Ve batı içimizdeki gayrimüslüm ve ittihatçıların yardım ve yataklığı ile Osmanlıyı yıktılar. Osmanlı toprakları üzerinde onlarca devletin ve hatta Türkiye Cumhuriyetinin kurulması bile batının sinsi bir projesi ve planının parçasıdır.

Türkiye Cumhuriyeti batının idealleri ve çıkarlarına hizmet edecek bir şekilde, onun ideallerini ülkemizde yürürlüğe koymak için kurduruldu. Batı devletleri kendisinin bizzat yapmak isteyip de gerçekleştiremediği operasyonları Türkiyenin yöneticilerini taşeron olarak kullanarak yaptırdılar.

İnsanımızı ve ülkemizi kendi kimlik ve kültüründen devlet baskısı ve despotizmiyle zorla ve zorbalıkla koparttılar. Osmanlı ile yeni Cumhuriyet nesilleri ve kültürü arasında derin çatlaklıklar, kopukluklar hatta düşmanlığa varan ayrılıklar oluştu.

Tarihinden, medeniyet ve kültüründen hızla koparılan yeni nesiller ve genç cumhuriyet kuşakları batılıların arzu ettiği gibi eğitildi ve yetiştirildi.  Kendi köklerinden ve referans değerlerinden koparılan insanımız kendi ülkesinde esir ve kendi yurdunda yabancı haline getirildi.

Nesiller arasında büyük uçurumlar oluştu. Kültürler arasında derin çatlaklıklar meydana geldi. Kendi kimlik ve değerlerimize, kendi din, kültür ve medeniyetimize karşı yabancılaşma başladı. Bugün tüm Ortadoğu ülkeleri bu yalan ve yanlış batılılaşma ve beraberinden gelen modernleşme felaketinin zincirleme kurbanıdırlar.

Bugün bir avuç israil’in karşısında hiç bir varlık gösteremeyen koskoca islam dünyasının içine düşürüldüğü çıkmaz, batılılaşma tuzağıdır. slam ümmeti bu tuzaktan kurtulmadıkça ne bağımsızlaşabilir ve ne de özgürleşebilir. tek çıkış yolu, Müslümanların kendi islami değer ve hayat tarzlarına, felsefe ve düşüncesine, dünya görüşüne dönmekle olacaktır.

Arif Altunbaş *

Tüm Yazıları →

Ayrıca Bakınız

Bir Seçim Fırtınası ardından… (3)

Arif Altunbaşİlk defa yarım asır sonra CHP nasıl Türkiye’ nin en büyük partisi olarak kara …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir