31 Mart seçimlerine giderken Tank Palet fabrikası yine gündeme geldi.
Muhalefet meydanlarda konuşacak bir şey bulamayınca bu mevzuya sarmış görünüyor.
Öyle ya… Hafazanallah!
Tank Palet fabrikasının % 50 sine ortak olan emperyalist Katar bir gün gelip bizi ‘ham!’ yaparsa ne olacak halimiz?
Zamanında ülkeyi
Askeri ekonomik ve siyasi olarak önce İngilizlere sonra Amerika’ya bağlayan CHP
Tank Palet fabrikasının %50 sinin Katarlılara satılmasından naşi ülkemiz adına büyük bir endişe içinde. (Satış da yok ya!… 20 yıllığına kullanma hakkı verilmiş)
Neyse,
CHP böyle ayrıntılardan anlamaz.
‘Sattınız!..’ diye gürleyip duruyor.
KENDİNİ BUĞDAY SANAN ADAM
Onların bu hali bana kendini buğday sanan adamı hatırlattı.
Adamın biri kendini buğday sanıyormuş.
Akrabaları
Psikiyatri kliniğine götürüp adamı bir süre tedavi etmişler.
Nihayet adam buğday olmadığına kani olmuş.
Bunun üzerine doktor hastayı taburcu ediyor.
Yolda giderlerken karşılarına bir tavuk çıktığında hasta tekrar tavuktan kaçıyor.
Akrabaları:
* Yahu sen hani buğday olmadığına kani olmuştun… Neden tavuktan kaçıyorsun?
* Tamam! Ben buğday olmadığıma inanıyorum ama tavuğun bundan haberi var mı?
CHP’nin hali bu adama benziyor.
Zamanında
ABD ve İngilizlerle gizli-açık dünya kadar askeri anlaşma yapmakta mahzur görmeyen CHP
Şimdi
Tank Palet fabrikasının %50 sinin Katarlılara satılmasından endişe ederek
Bir gün gelip Katarlıların bizi yutmasından korkuyor.
TANK PALET FABRİKASI NASIL KURULDU?
VE
KIBRIS BARIŞ HAREKÂTI
1974 yılında malum olduğu üzere Kıbrıs’a çıkarma yaptık.
Yaptık ama tabir caizse ‘elde yok avuçta yok…’
Ülke ABD’ye öyle bir teslim edilmiş ki,
Kıbrıs’a çıkan Mehmetçiğin sırtında taşıdığı sahra ocağının memesi bozulduğunda bile arazide yemeğini ısıtıp yiyemiyor.
Çünkü ülkemizi Amerika’ya öyle bir bağlamışlar ki,
Basit bir sahra ocağı memesi Amerika’dan gelmezse o ocak çalışmıyor.
Böylece binlerce sahra ocağı çöpe atıldı.
Amerika
Kıbrıs çıkarmasına karşı çıkmıştı.
Ecevit-Erbakan hükumeti ABD’ye boyun eğmeyince onlar da bize ambargo koymuş,
Hayat – memat mücadelesi verdiğimiz bir anda vermeleri gereken askeri silah ve teçhizatı vermeyerek tabir caizse bizi ‘sap’ gibi ortada bırakmışlardı.
O sırada öyle bir mahrumiyet yaşadık ki,
Örnek olarak;
F-16 ların her şeyi tamam olsa bile
İniş-kalkışlarda yıpranan lastiğini bile değiştiremiyoruz.
Aselsan.. Petlas vb. kuruluşlar bize o ambargodan sonraki kazanımlarımızdır.
AĞIR SANAYİ HAMLESİ
Kıbrıs’ta yaşadığımız acı tecrübe neticesinde
Hükumet ortağı olan Erbakan Hoca
O yıllarda ‘Ağır sanayi hamlesi’ ni başlattı.
Ve bunun için
Sanayi Bakanlığı bütçesini Cumhuriyet tarihinin en büyük bütçesi haline getirdi.
100.000 TANK
Bu sırada Ecevit
Kıbrıs Barış Harekatı’ndan sonra Erbakan ile olan hükumet ortaklığını bozmuştu.
Niyeti
Ülkeyi seçime götürmek…
Böylece
Kıbrıs’tan kazandığı şöhreti oya tahvil ederek tek başına iktidar olmak.
Ama
Evdeki hesap çarşıya uymadı.
Demirel liderliğinde
Erbakan, Türkeş ve Feyzioğlu’nun ortak olduğu Milliyetçi Cephe hükumeti kuruldu.
Erbakan’la ortak olduğunda doğruyu gören CHP muhalefete düşünce şaştı.
Ve tekrar fabrika ayarlarına döndü.
İşte ‘100.000 tank’ hadisesi bu sırada vuku buldu.
Erbakan Hoca
‘Fabrika yapan fabrika yapacağız, 100.000 tank motoru üreteceğiz..’ derken
CHP arkasındaki medya desteğini de alarak, ‘motor’ yerine ısrarla ‘tank’ demeyi tercih ediyordu.
Ve
‘Bakın! Erbakan Hoca ne diyor? 100.000 tank yapacağız diyor. Ya hu bu kadar tankı Konya ovası bile alamaz!…’ diyerek işi alaya alıyor Erbakan Hocayı zor durumda bırakıyorlardı.
Neticede
Rahmetli atılan bu iftiraları düzeltmek
Ve ülkeyi bir milim daha ileri götürmek için neler çektiğini bizim kuşaktakiler çok iyi bilir.
TANK PALET FABRİKASI
Bugün muhalefetin diline doladığı
Sakarya’da Kurulu Tank Palet fabrikası
Erbakan Hocanın
1975 yılında başlatılan Ağır Sanayi Hamlesi çerçevesinde yapılan bir fabrikadır.
1975 te kurulan bu fabrikanın özelleştirildiğinden dolayı bu kadar gürültü koparan CHP
Eğer
1925 yılında ilk uçağımızı uçurduğumuzda
Vecihi Hürkuş’u cezalandırmamış olsa…
Veya
1947 yılında Amerika ile yaptığı gizli askeri anlaşmalar gereği uçaklarımızı toprağın altına gömmemiş olsa…
Veya
1940 lı yıllarda büyük gayretlerle uçak üreten Nuri Demirağ’ı iflasa sürüklememiş olsa…
Veya
1947 de Amerikalılarla Fulbright eğitim anlaşmasını yapmamış olsa…
Türkiye bugün bambaşka bir Türkiye olurdu.
Ama
Bütün bunları yapmakta mahzur görmeyen CHP
Üstelik Marshall yardımları ile ülkemizi ABD ye peşkeş çekmişken
Bugün kalkmış Tank Palet fabrikası için gürültü koparıyor..
Bir lokmacık Katar’ın bizi işgal etmesinden korkuyor.
MERAK ETMEYİN
CHP merak etmesin!
Katar bizi ‘ham’ yapamaz
Ama kendileri zamanında İngiliz ve Amerika ile yaptıkları açık-gizli anlaşmalarla
Ülkemizi yarı sömürge haline getirmişlerdi.
Ve
Ne zaman milli bir politika izlemek istesek,
ABD ve İngilizler müdahale ederek
Darbe yaptıkları bir ülke haline gelmiştik.
Ne zamana kadar?
15 Temmuz 2016 ya kadar.
15 Temmuz gecesi
Halkımız
ABD ve İngiliz artıkları ile meydanlarda boğuşurken,
Kılıçdaroğlu
Bakırköy Belediye Başkanının evinde kahvesini yudumluyor..
FETÖ tarafından ülkemizin Amerikalılara teslim edilmesinden endişe duymuyordu.
Ama bugün kalkmış, bir lokmacık Katar’ın
Tank Palet fabrikasının 20 yıllığına kullanım hakkını almasından endişe ediyor.
Bence Kılıçdaroğlu’nun asıl endişesi Tank Palet fabrikası değil..
31 Mart Seçimini kaybettikten sonra
Partinin başında nasıl kalırım telaşına düşmüş görünüyor.
Ancak
Korkunun ecele faydası yok.
25.03.2019
Emin Batur