Perşembe , 3 Ekim 2024
Son Dakika Haberler
GİYDİRİLMİŞ KERESTELER

GİYDİRİLMİŞ KERESTELER

Ömer Naci Yılmaz  

Galatasaray ve Fenerbahçe takımları arasındaki Süper Kupa maçının, Suudi Arabistan’da oynatılmamasından dolayı bilumum İslam düşmanları düğmeye basılmış gibi hep birlikte harekete geçti. Yüzyıldır küfretmekten bir türlü bıkmadıkları Araplara tekrar koro halinde öfke kusmaya başladılar.  

Bu ittihatçı gelenek, Bulgarlarla savaştık, ancak onlara küfretmedi.  

Bu ittihatçı gelenek, Yunanlılarla savaştık, onlara küfretmedi. 9 Eylül’de Yunan’ı denize döktük törenlerinde yine Osmanlıya sövdüler.  

Bu ittihatçı gelenek, İtalyanlar ülkemizi işgal etti, onlara küfretmedi.  

Bu ittihatçı gelenek, tek kurşun atmadığımız halde İngilizlerden kurtardık diye her 6 Ekim’de İstanbul’un kurtuluşu adı altında törenler yaptılar, ancak bırakın İngilizlere küfretmeyi, onlara olumsuz bir cümle dahi kurmadılar. 

Kıbrıs’ın Rum kesiminde maç yaptılar, Türk bayrağı ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bayrağı getirilmeyecek diye sözleşmeye imza atanlar, iş Arabistan’a gelince Atatürkçülüklerini, milliyetçiliklerini hatırladılar. Kurgulamaya çalıştıkları Arap düşmanlığı ile iktidara ve İslami değerlere kin kustular. Gazze’yi milletimizin gündeminden düşürmek için ellerinden geleni yaptılar. Şimdi bu yaptıklarınızdan dolayı inanın ki İsrail ve Netenyahu sizinle gurur duyuyordur.  

İsrail, yaptığı katliamlarla bir avuç Gazzeliden, Filistinliden kurtulacağım derken insanlığın vicdanı dirildi ve herkes Filistinli oldu. İsveçli sosyalistler bile Filistin için eylem yaparken bizdeki yerli ecnebiler, Filistin için yürüyen müslümanlara saldırmayı laikliğe imanın bir gereği saydılar. Rahmetli Kadir Mısıroğlu ne kadar da doğru söylemiş: “Yerli gavur, yabancı gavurdan çok daha şedittir.” 

1 Ocak 2024 günü İstanbul, Galata’daki Gazze ile dayanışma yürüyüşünde Kelime-i Tevhid’in yazılı olduğu bayrağı taşıyan vatandaşımıza, Hilafet bayrağının burada ne işi var diye saldırıya geçen bir cahilden kahraman çıkartmaya çalıştılar. Tarihten haberleri yok, Hilafetten haberleri yok, bayraktan haberleri yok. Atatürk’ün arkasına saklanıp İslam’a ve Müslümanlara hakaret yağdırıyorlar. Televizyonlarda, kendi sosyal mecralarında kocaman, kelli felli adamlar, duayen diye pompaladıkları zevatlar, Araplara, İslami hassasiyeti olan insanımıza kin ve nefret kusmaya devam etti. İçlerinden bir tane akıllı adam çıkıp da demiyor ki: “Beyler Hilafet bayrağı diye bir bayrak yok, bu öz be öz Türk bayrağıdır, kendinize gelin.”  

İslam’dan, Kur’an’dan, içinde yaşadıkları toplumlarının değer yargılarından haberi olmayan, televizyonlara çıkınca bilgelik kasan bu tipleri Kur’an şöyle tasvir eder: “Onlara şöyle bir baktığın zaman kalıpları ve kıyâfetleri hoşuna gider. Öyle bir ton ve üslupla konuşurlar ki, konuştuklarında sözlerine kulak verirsin. Onlar elbise giydirilip duvara dayanmış kereste gibidir. Her gürültüyü aleyhlerinde sanırlar. Asıl düşman onlardır; onlardan sakın.” (63/Münafikun, 4) 

Halifeliği kaldırsanız da, Halifeyi yok saysanız da İslam toplumlarının Türkiye’ye bu gözle bakışını değiştiremezsiniz. Yüce Türk milleti sözü bir ırkın yüceliğini, üstünlüğünü değil, gönül yüceliğini ifade eder. Siz sırtınızı etrafınıza dönseniz de, siz sırtınızı mazlumlara dönseniz de, siz sırtınızı müslümanlara dönseniz de, onlar bugün Anadolu’ya, Türkiye’ye Osmanlı’ya baktıkları gibi bakıyorlar. Baktıkları yerde gördükleri ise, insanlığın son sığınağı, mazlumların ve mağdurların ümidi, Müslümanların lideri, Osmanlı bakiyesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir. Siz Türkiye’nin böyle görülmesinden rahatsızlık duyuyorsunuz ya biz, bu manada sizi rahatsız etmeye devam edeceğiz.  

Biz sizi yüzyıldır, Araplara ve değerlerimize sövmekten alıkoyamadık. 

Milletimizin tarihinin 1923’te başlamadığını size anlatamadık.  

Laikliğe tapan tarihçilerinize Yunanlıların Anadolu’da yaptıkları zulümleri anlattıramadık?  

İzmir için ayrı para basalım, ayrı bayrak yapalım diyen belediye başkanınıza bir laf söyletemedik?  

Kelime-i Tevhid’in yazıla olduğu bayrağı taşıyan vatandaşa saldıran kişinin babasını geçmiş olsun diye aramak, parti avukatlarını görevlendirmek hangi aklın ürünüdür? Kılıçdaroğlu’na yumruk atan Osman dayıya sizin yaklaşımınız gibi biz de yaklaşsaydık, bunun sonucu nereye varırdı?  

Hiç kıvırmaya gerek yok, devletin düşmanlarına düşman olmadınız.  

İnancımızın düşmanlarına düşman olamadınız. 

Terörü lanetlediniz, bir kere olsun kahrolsun PKK diyemediniz.  

Terör seviciler size meydan okuyarak, Mustafa Kemal’in itleri dedi, ağzınızı açıp cevap vermediniz, veremediniz. 

Anadolu’nun mayasıyla kavgayı bir türlü bırakmadınız. 

Müslümanmış gibi görünmeye çalışmayın, Müslüman görünün. 

Değilseniz de çıkıp mertçe, ne olduğunuzu söyleyin. 

Bizim sloganımız belli. 

Hep beraber, aşk ile söyleyelim de tarih kaydetsin. Her zaman ve her yerde, 

La İlahe İllallah Muhammeden Resulullah. 

Ö.Naci Yılmaz *

Tüm Yazıları →
Ö.Naci Yılmaz

Ayrıca Bakınız

ACIN SEVGİN KADARDIR

ACIN SEVGİN KADARDIR

Ömer Naci Yılmaz  İnsanlık şahit oldu, tarih kaydetti, biz okuduk. Hollywood filmeliriyle her ne kadar …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir