Mücadele her yerde devam ediyor. Emperyalist Amerika, İngiltere ve bölgedeki diğer ülkeler, maşaları terör örgütleri vasıtasıyla sonuç almak istiyor. Yıllardır bölgede çok çeşitli terör örgütleri birbiriyle savaşıyor görüntüsü altında meşrulaştırma yapılıyor. Aslında hepsi aynı güce hizmet ediyor. İsmi, cismi hiç önemli değil. Amaç bölgeyi ele geçirmek, Akdeniz’e hakim olmak. Devam…
Amerika’nın içindeki bir güç bölgenin tek hakimi olmak isterken, diğer bir güç de ortaklık peşinde. Bölgenin tek hakimi olmak isteyen güç kesinlikle ve kesinlikle bölgede güçlü bir Türkiye kabul etmiyor, istemiyor. Ortaklık peşinde olan güçler de Türkiye’nin kara kaşına kara gözüne değil, Türkiye’nin artık bölgede güçlü bir aktör olduğunu bildikleri için yok sayamıyorlar. Çünkü biliyorlar ki Türkiye’siz bir çözüm mümkün değil. Zaten o yüzden FIRAT KALKANI ve ZEYTİN DALI HAREKÂTINI başlattı Türkiye, bölgedeki oyunu bozmak için.
Peki, nihai hedef ne? Yıllardır bölgede yakılmadık, yıkılmadık yer, kıyılmadık can kalmadı. On binlerce km öteden ABD niye buralara kadar geliyor, kısaca buna bakalım…
Öncelikli hedef Türkiye’nin bölgedeki etkinliğini kırmak. Bunu gerçekleştirmek için yıllardır yapmadıkları kalmadı. 35 sene PKK ile sınırlarımızın içinde mücadele ettik, çok sayıda insanımızı, askerimizi, hatta PKK ile mücadele eden devlet adamlarımızı bile kaybettik. Ama son yıllarda PKK’ya karşı ülke içinde kazandığımız başarılar sonucu mücadeleyi sınırlarımıza taşıdılar, sınırlarımızdan tehdit etmeye çalıştılar. Niçin? Türkiye’nin bölge ile olan ilişkisini zayıflatmak, 780 kilometre kareye hapsetmek için.
Diğer hedeflerden biri de Rusya’nın bölgedeki boşluğu doldurmasını önlemek. Rusya’nın Suriye üzerindeki etkisi malum. Rejim güçleri ile sıkı bir ilişkisi söz konusu. Rusya eskiden gelen sıcak denizlere inme politikasından vazgeçmiş değil. Fakat Türkiye’nin son yıllarda bölgedeki etkinliğini arttırması sonucu Rusya, her zaman uyguladığı ılımlı politikayı izlemekte. Türkiye’nin de gücünü biliyor, bölgedeki diğer aktörlerin de. ABD de Rusya’nın bölgede oluşacak bir boşluktan yararlanarak, bölgede yer edinmesinden oldukça rahatsız.
Özellikle PENTAGON kanadı Rusya’nın bölgede güçlü olmasını kesinlikle istemeyecektir. ABD ve Rusya arasındaki göndermeler bunu gösteriyor. Rusya ne zaman kendi lehinde bir adım atmaya kalksa ya uçağı düşürülüyor ya önemli makamlarda bulunan devlet adamları öldürülüyor ya da siyasi olarak karalama kampanyaları yapılıyor. ABD’nin bu politikası da Rusya’yı ABD’den uzaklaştırıyor, ÇİN-İNGİLTERE-İRAN-TÜRKİYE kanadına itiyor…
Diğer bir hedef de İran’daki rejimi değiştirmek. 2018 yılının hemen başında İran’da ayaklanmalar yaşandı. Türkiye’deki Gezi Olayları benzeri bir ayaklanma çıkarılmaya çalışılmış ancak İran Hükümeti tarafından kısa zamanda bastırılmıştı. Bölgede oynanan oyunu önceden gören İngiltere önceden gelip İran’ı bu konuda uyarmıştı. İngiltere’nin bu hamlesi aslına bakılırsa tarafların saflarını belirliyor. İngiltere, ABD politikalarına karşı hareket ediyor. ABD’nin amacı İran’ı rejim olarak ele geçirmek ve de Akdeniz’e açmayı düşündükleri Kantonun en önemli ayaklarından birini ele geçirmek. ABD aynı zamanda ele geçireceği bu kantonla İNGİLTERE-ÇİN-İRAN-TÜRKİYE’nin büyük aktörleri olarak düşündüğü İPEK YOLU’nu da ele geçirmiş olacaktı…
Düşünün hedefler bu kadar büyük, yollar bu kadar karışık… Bu hengame içinde bir de Türkiye’nin atması gereken adımları düşünün. Atılacak bu adımlar bölgenin kaderini belirleyecek olan adımlar. Sonuçta bizsiz kesinlikle sonuç alamayacaklar. Bunun için iri durmamız, güçlü olmamız gerekiyor. ABD’nin hedefleri yalnızca bunlar mı, elbette değil, devam edeceğiz…
İBRAHİM YAVUZ