Cumartesi , 27 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

Gençliğimizi yozlaştıranlar utansız!

Bugün gençliğin içinde bulunduğu aciz durumu anlamak Çanakkale’yi anlamaktan geçiyor. Üç kuşağın birden savaştığı başka bir savaş var mıdır bilemiyorum. Dedeler, oğullar, torunlar…  Eğer o gün Çanakkale geçilmediyse on beşlik kardeşlerimizin yüzü suyu hürmetinedir. Çünkü cephede savaşacak insan kalmamıştı. Bitmiştik. Liselerde okuyan, eli silah tutmayı bilmeyen hatta Fenerbahçe, Galatasaray futbol takımlarından sporcu kardeşlerimiz dahi cenk etmişti orada.

Geçilmedi Çanakkale… Fakat itilaf devletlerinin de bu topraklar üzerindeki oyunları  tamamlanmamıştı. Buradaki toprakları paylaşırken Türkleri de dışlamamak, Anadolu’da yeni bir Türk devleti kurdurmak niyetindeydiler. Nitekim öyle de oldu. Bu yeni devleti kurarken geçmişi tamamen yok edilmeliydi. Batıya yaraşır, laik, derisi siyah da olsa beyaz da olsa fark etmezdi. Bu damarların yok edilmesi gerekiyordu. Çok basitti bunu yapmak. Şapka alanındaki yenilikler, tatil günlerinin değiştirilmesi daha birçok yenilik. Biz bunlara devrimler diyoruz. Devrim falan değil bunlar. O tarihi şuurun, cihan hakimiyeti mefkuresinin, geçmişten kopuşun tescil edilmesi bir anlamda. Böylelikle koca bir imparatorluk kayıp gitti elimizden.

En basitinden bir tarihçinin de deyimiyle limited şirketin tasfiyesi bile 1-2 seneyi bulurken, dünyaya adaleti ile hükmeden bir imparatorluk 8-9 ay içerisinde avucumuzdan kayıp gitti.

Bugün gençlik üzerindeki yozlaşmanın asıl nedeni bu tarihi kopukluktur. Bu gençliğin içinde bulunduğu durum kendine gelir mi açıkçası muamma. Doksan senedir içinde çırpındığımız bu dramın hesabı büyük. Bunun birçok nedeni olsa gerek:

Tarihi öğrenmiyoruz, araştırmıyoruz, merak etmiyoruz. Bu milletin başına gelenlerin asıl müsebbibi gençlik ilkesini aklımızdan söküp çıkaranlardır. Bir tarih yanlış yazıldı, Türk milletine aşağılık kompleksi aşılandı. Size yeni bir devlet kurdurduk denildi, sesinizi çıkarmayın naraları atıldı…

Ama bu emperyal devletlerin korktukları başlarına gelecek bundan kaçışları yok. Yalnızca biz gençlerin o gençlik idealizmini, bizi biz değerlerimizle sentez olmamızı, bize batının sadece kendilerini insan yerine koyan hahamist duygularının gerek olmadığının farkına varmamız gerekiyor.

Şunu unutmamak gerekiyor: Eğer bir milletin geleceği söz konusu ise ümit mutlaka o milletin şuurlu, milletine sadık, kendi değerlerini içselleştiren gençlerin varlığı ile olacaktır. Bir milleti meşale kabul edersek o meşalenin ateşi de sönmek bilmeyen gençlik ateşidir…

Selam ve dua ile.

İbrahim YAVUZ

İbrahim Yavuz *

Tüm Yazıları →
İbrahim Yavuz

Ayrıca Bakınız

KAYBOLAN GENÇLİK İDEALİZMİ -2-

3) BU MİLLETİN HAFIZASINI YOK ETTİLER  Bu milletin binlerce yıllık tarihi var. Bu tarih içerisinde 15 …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir