Perşembe , 3 Ekim 2024
Son Dakika Haberler
BÖLGEDE KİME GÜVENEBİLİRİZ?

BÖLGEDE KİME GÜVENEBİLİRİZ?

BÖLGEDE KİME GÜVENEBİLİRİZ?Allahtan başka hiç kimseye…

Eğer güçlü değilseniz

Verilen sözlerin.. centilmenlik anlaşmalarının.. komşuluk şu bu vs. hepsi hikâye.

Allah muhafaza.. tökezlersek,

Anında bundan faydalanacak bi sürü örgüt ve devlet var.

BÖLGEDE KİMLER VAR?

Örgütleri saymasak bölgede bizim dışımızda 3 aktör var.

İRAN

RUSYA

Ve

ABD

Elbette bunun dışında İngiltere Fransa vd. ülkeler de var ama aktif olanlar şimdilik bu saydıklarım.

Aslında Suriye ve Lübnan 1916 yılında yapılan Sykes-Picot anlaşması ile Fransızlara bırakılmıştı.

Ancak

1983 yılında meydana gelen bir intihar saldırısında 58 Fransız askeri ölünce.. Fransa bu bölgeden yavaş yavaş çekilmeye başladı.

Her ne kadar Cumhurbaşkanı Macron ara sıra bir laf atıp ‘Bölgede ben de varım..’ demeye getirse de

Fransa’yı bölgede aktör olarak görmek şimdilik zorlayıcı bir iddia olur.

Neden?

Çünkü Fransa Afrika’daki sömürgelerine bile zor sahip çıkıyor.

ABD ve Çin’in gücü karşısında Fransa’nın yapacağı fazla bir şey yok.

Ayrıca

Türkiye’nin Afrika ile kurmuş olduğu gönül bağlarıyla son zamanlarda etkinliğini artırıyor.

Yani

Afrika’da sömürge alanlarına sahip çıkamayan Fransa

Ortadoğu’da bundan sonra söz sahibi olması kolay görünmüyor.

FRANSA’NIN DİNAMİKLERİ

Ancak

Bütün bunlara rağmen Fransa neticede BM de daimi üyelerden biridir.

Ayrıca

Kanada’dan Vietnam’a kadar geniş bir coğrafyaya yayılan 60 ın üzerindeki Frankofon ülkelerinin kültürel ve kısmen siyasi lideridir.

Silah sanayiinde de önemli bir aktördür.

Bundan dolayı

Savaş ve uçak gemileri Akdeniz’de beklemektedir.

Ne için?

Tabii ki, Suriye’de meydana gelecek değişikliklerde pozisyon almak için.

Ama bir şey var ki,

Fransa’nın iç dinamikleri çok zayıf.

Bu ayrı bir yazı konusu teşkil ettiği için bu kadarına söylemekle iktifa ediyorum.

Bundan dolayı Fransa mevcudu koruma.. ve prestijine halel getirmeme gayreti içinde.

İRAN’IN BASİRETSİZLİĞİ

Şu anda Suriye’de en etkin güç Rusya görünüyor.

– Neden?

– İran’ın basiretsizliğinden!

Hâlbuki

Çok kısa bir süre öncesine kadar Suriye’deki en etkin güç İran’dı.

NİÇİN BÖYLE OLDU?

İran

Avrupa’nın göz kırpmasına kanarak.. Suriye ve onun dışındaki tüm bölgeye hakim olacağını zannetti.

Nasıl olsa batıyla arayı düzeltmişti.

Suriye’de 2011 yılında başlayan olaylarda.. İran, Suriye’deki muhaliflerin en fazla bir hafta dayanacağını düşünüyordu.

Bundan dolayı

Hazır Suriye’yi ele geçirmişken bizimle ortak bir çözüm bulma yoluna gitmedi,Rusya ile iş tuttu.

Çünkü

Rusya’yı bölgede kalıcı görmüyordu.

İran Akdeniz kıyısındaki üslerini garanti edecek.. Rusya’da buna ‘fit’ olacak zannediyordu.

Böylece Suriye tamamen kendine kalacaktı.

Yani

Güç zehirlenmesi dedikleri şeyi yaşadı İran.

Neden?

Çünkü

Kısa bir sürede

Lübnan, Irak ve Yemen’i kontrol etmiş,

Beşşar Esad’ı kafa kola almış bir İran için ÖSO nedir ki!?

Hazır

Yemen’den Akdeniz’e kadar olan bölgeyi tek başına kontrol etmek varken

Suriye’yi

Türkiye yanlısı muhaliflere neden bıraksın ki?

Öyle düşündü İran.

Başka?

Bir de şöyle bir hesap yaptı İran kendince:

Suriyeliler Türkleri daha çok seviyor.

Türkiye’yi her şeyi ile kendilerine daha yakın görüyorlar.

Daha önce zaten 400 yıl beraber yaşamışlar.

Binaenaleyh

‘’Türkiye bu topraklara girerse.. onları bir daha kim çıkarabilir?’’ diye düşündü.

O halde:

‘’Ruslarla iş tutup.. bir müddet onları oyalar.. sonra da bakarlar ki, burası onlara göre değil, ya kendileri çeker gider veya halkla birlikte biz def ederiz.’’ Şeklinde kendince bir plan yaptı.

RUSYA

Ruslar Suriye’deki 3-4 üssü korunup, küçücük birliğine dokunmayan herkesle anlaşmaya hazırken,

İran önlerini öyle bir açtı ki…

Rusya

Suriye’de asıl mülkün sahibi olarak havalı havalı gezmeye başladı. Beşşar Esad’ı kolundan çekiştirerek tören kıtasına bile yaklaştırmıyor.

Bugün İran sayesinde

Rusya’ya Suriye’nin yarısını teklif etseniz bile artık kabul etmez.

RUSLAR

TANKLARIMIZIN AFRİN’E DOĞRU ATIŞ YAPMASINDAN

2 SAAT ÖNCE ASKERİNİ ÇEKTİ

İran ‘Türkiye olacağına Suriye’de Ruslar olsun..’ politikasını izlemeye başladıktan sonra Ruslar Suriye’ye iyice yerleşti.

Artık Suriye’nin her yerinde Rus askerini görmek mümkün…

Böyle olunca;

Rusya

Burnumuzun dibindeki zararlı mahlukatı temizlememize bile itiraz ediyor.. pazarlıkla buradan da kendine pay çıkarmaya çalışıyor.

AH BİZİM BU İYİ YANLARIMIZ

İran her dara düştüğünde Türkiye yanında olmuştur.

Bunları tek tek yazmaya gerek yok, bilinen şeyler.

Ama

Türkiye biraz tökezlese İran hemen dirseğini gösterir, bizi yüz üstü yalnız bırakır.

Şu anda da Afrin’e girmemize karşı çıkıyor.

– PYD yi desteklediği için mi?

– Hayır!

Çünkü kendisi PYD nin bir diğer kolu olan PJAK la mütemadiyen çatışma halinde.

– Peki, İran’ın derdi ne?

– İran birkaç hamle sonrası için hesap yapıyor.

– Nasıl?

İran’ın hesabı biraz Nasrettin Hocanın hesabına benziyor.

Hani Hoca alacaklısına;

‘Koyunlar geçerken yünleri çalıya takılacak, ben de onları eğirip pazarda sattıktan sonra borcunu ödeyeceğim’ dediği gibi bir hesap içinde.

DURUM

Peki, İran

Girmemizi istemediği bölgede durum nasıl? Kimler var bir göz atalım:

1- Rojava dedikleri bölgede PKK/PYD denilen dünyanın en büyük terörist örgütleri var.

2- Onlar olunca söylemeye gerek yok İran’ın ‘düşmanım’ dediği ABD de var demektir. Zaten ABD dünyanın gözü önünde bunlara silah teçhizat vs. yardımını yapıyor, generallerini gönderip moral destek veriyor bayrağını sallıyor.

3- ABD olunca yine İran en büyük düşmanlarından DEAŞ (IŞİD) de var demektir. (ABD şu anda DEAŞ militanlarının sakalını kesip PYD ye katıyor)

4- Rusya var.

5- ÖSO var yani Türkiye var.

Durum bu!

İran kendince şöyle bir plan yapıyor:

Beşşar Esad’ı tabuttan çıkararak, yukarıda saydığım bütün bu güçlerle çatıştıracak ve kazanacak.. o kazanınca da haliyle İran kazanmış olacak.

Böylece İran Irak ve Yemen’den başlayarak Suriye dahil Lübnan’a kadar olan tüm bölgeyi elinde tutmuş olacak.

Hesapları bu!

BU HESAP TUTAR MI?

Tutmaz.

Türkiye Afrin’e girerek bölgedeki bütün hesapları alt üst etti.

Bu harekâtla sadece İran’ın değil ABD ve Avrupa’nın hatta Rusya’nın bile hesapları alt üst oldu.

Bizim Afrin’e bu kadar geç girmemize sebep Rusya’nın olduğunu kaç kişi biliyor.

Rusya

Afrin ’deki askerlerini, harekât başlamadan 2 saat önce çekti.

O saate kadar hangi sıkı pazarlıkların yapıldığını bilmiyoruz.

BOZGUNCU MÜZAVİRLER

Afrin harekâtı devam ederken içeriden birçok meslek odası, parti, sivil toplum kuruluşu vs. sureti haktan görünerek ordu ve milletimizin moralini bozacak açıklamalarda bulunuyor bozgunculuk yapıyorlar.

Bu bozgunculuğu yapanlar,

10.000 km öteden gelen ABD ye tek laf etmiyor.

Sadece

Avrupa ve Amerika yaptığı gibi ordumuzun Afrin’e girmesine karşı çıkarak

5. Kol faaliyetini yürütüyorlar.

30.000 KİŞİLİK ORDU

YENİ KOBANİ OLAYLARI İÇİN Mİ?

Ordumuzun Afrin’e girmesine karşı çıkanlar

ABD nin sınırımızda kuracağı 30.000 kişilik ordu için de sesleri çıkmıyor.

Şimdi şunu mu düşünüyorum:

Acaba?

Bu kurulacak ordu.. 6-7 Ekim 2014 tarihinde, Kobani’ye DAEŞ saldırdı bahanesiyle (bahane diyorum çünkü şu anda DEAŞ militanları Rakka’dan PYD teröristleri ile aynı kamyon içinde tahliye ediliyor. Daha sonra sakalları kesilerek PYD nin yanında Türkiye’ye karşı savaştırılıyor) eksik kalan kalkışmalarını tamamlamak ve bölgeyi işgal edeceği için mi sesleri çıkmıyor?

Yani

Barıştan bahsedenler

Kurulacak bu 30.000 kişilik ordunun bir adım sonrası için ne olacağı hakkında tek kelime etmiyorlar.

Ama devletimiz bu ordunun ne için kurulacağını veya kurulduğunu gayet iyi biliyor.

Ve

Onlar gelmeden biz gittik.

Allah

Mehmetçiğimizin yar ve yardımcısı olsun.

13.02.2018

Emin Batur

Emin Batur *

Tüm Yazıları →
Emin Batur

Ayrıca Bakınız

HİKMETİN BAŞI ALLAH KORKUSUDUR

HİKMETİN BAŞI ALLAH KORKUSUDUR

Emin Batur Hulusi Akar. Şu anda milletvekili… Eski bakan ve ordumuzun yetiştirdiği güzide askerlerimizden biri. …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir