Cumartesi , 27 Nisan 2024
Son Dakika Haberler

KUTLU DOĞUM AYI PARA KAZANMA AYI

Kültürümüzde haram ayların ve mübarek üç ayların önemli bir yeri vardır. Özellikle üç aylar, ibadet yoğunluğunun yaşandığı ve kandil gecelerinin dördünü içerisinde barındıran Receb, Şaban ve Ramazan aylarıdır. Peygamberimiz: “Allah’ım! Receb ve Şaban’ı bize mübarek kıl! Bizi Ramazan’a ulaştır!” diye dua ederdi. Ayrıca Peygamberimiz: “Receb Allah’ın ayı, Şaban benim ayım ve Ramazan ümmetimin ayıdır.” buyurmuştur.

Receb ayının ilk cuma gecesi Regaib Kandili, yine Receb ayının yirmi yedinci gecesi Miraç Kandili, Şaban ayının on beşinci gecesi Berat Kandili, Ramazan ayının yirmi yedinci gecesi de Kadir Gecesi olarak bilinir ve bu gecelerde ibadet yoğunluğu yaşanır. Bunlar üç aylar içerisindeki gecelerdir. Kur’an’da mübarek geceye ve geceye atıf vardır: “Biz onu mübarek bir gecede indirdik…” (44/Duhan, 3) ve “Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.” (97/ Kadir, 3)

Yazımıza bu şekilde giriş yaptıktan sonra asıl konumuza gelelim. Konumuz üç aylar veya kandil geceleri değildi. Konumuz para karşılığında konuşan Müslümanlar (!) idi. Bunlar popüler isimler ve televizyon yıldızlarıydı. Reytingi düşenler bir umre yapıyor, dönüşte giydiği Arap kıyafetleriyle soluğu Eyüp Sultan’da alıyorlardı. Gözbağcılar gibi milletin gözü bağlanıyor, popüler kültürün de etkisiyle gelsin konferans bağlantıları… Ya hesaba para yatırılacak, kendileri görecek, ondan sonra program bağlantısı okeylenecek. Ya da bilmem kaç bin liralık kitap alınacak v böylece program bağlantısı kurulmuş olacak. Kimisi ben anlamam hanımım anlar diyecek, topu ona atacak, sonuçta malı götürecek. Fakir peygamberi anlatacaklar,  açlıktan karnına taş bağlayan peygamberi anlatacaklar ve onun üzerinden paraları cebe indirecekler. Bizim gibi saflar da verecek öyle mi? Tövbeler olsun. Azıcık hitabeti olanlar, ekranlardan da tanıdık olanlar malı götürüyorlar. Sadece konferanslardan mı para vuruyorlar? Ebette hayır. Bilmem kaç yere danışmanlık yaparak da parayı vuruyorlar. Allah aşkına bunların neyine danışılıyorsa? Bir iki hikâyeyi bel lastiği gibi çekip çekip uzatıyorlar, millete abooo çektirip gidiyorlar. Sonra da bu adamlar dine hizmet ettiklerini, tebliğ görevini yerine getirdiklerini zannediyorlar. Bu mesele önemli mesele; fakat kimse bunu dile getirmiyor ve yazmıyor.  Zaten ucu birçoğuna dokunuyor. Nasıl yazsın ki? Zamanın birinde alaylı büyüklerimizden birisine sormuştum: “Hocam çocukluğumuz camilerde geçti, fakat infak diye bir ibadet varmış, biz bunu niye duymadık?” Hocamızın cevabı çok kısa ve netti: “Adam yapmadığı bir ibadeti nasıl söylesin?” Ucu kendisine dokununca maalesef sus pus oluyorlar. Kitaplarından kazanıyorlar, konferanslardan para kazanıyorlar, bazı belediyelere danışmanlık yapıyor yine para kazanıyorlar. Yani her halükarda malı götürüyorlar. Tebliği karşılığında hiçbir ücret talep etmeyen ve yalnızca Rabbinden ecir bekleyen peygamberimiz bunların yüzüne tükürecektir, buna inanıyorum.

Haram aylar ve üç aylardan sonra “Kutsal Para Kazanma Ayları” ihdas eder olduk. Aynen haram aylar gibi üçü peş peşe, dördüncüsü tek başınadır. Bunlar Mart-Nisan-Mayıs ve Aralık aylarıdır. Mart ayında İstiklal Marşı’nın kabulü ve Mehmet Akif Haftası, 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Haftası, Nisan ayı Kutlu Doğum Haftası/Ayı, Mayıs ayı İstanbul’un Fethi Haftası, Aralık ayı Mekke’nin Fethi vs. Tüm dini günlerimiz Hicri Takvime göre hesaplanır ‘Mekke’nin Fethi’ miladi takvime göre kutlanır. Yılbaşına nazire olsun diye. Bunu kutlayanlar Bedr Zaferi’ni kutlamazlar, Uhud Şehitleri’ni anmazlar, Hendek Zaferi’ni hatırlamazlar bile. Görüyorsunuz dört ay dopdolu program ayı, yani kutsal para kazanma ayı. Programlara günler yetmiyor, haftalar yetmiyor, bir sonraki haftaya veya bir sonraki aya taşabiliyor

Dinini parayla anlatan, tebliği karşılığında ücret alan adamlar adam değildir, bunları çağırmayın, bunları dinlemeyin, bunların yanlışlarına destek olmayın. Hz. Zekeriya’nın ifadesiyle “Bütün peygamberler dinden söz etmişlerdir; fakat dinden geçinmemişlerdir.” 

Hazreti Peygamberin, Mekke’li muhatapları davetini reddettiklerinde onlara nasıl cevap verdiğini Kur’an haber veriyor. Gelin hep birlikte vahye kulak verelim, ona göre davranalım:“Buna karşılık ben sizden bir ücret istemiyorum, benim ecrim-mükâfatım yalnızca âlemlerin Rabbine aittir.” (26/Şuara, 109)

Dini anlattığını zannedip dinden geçinen adamlar (!) Utanın, utanın, utanın.

Ömer Naci YILMAZ

 

Ö.Naci Yılmaz *

Tüm Yazıları →
Ö.Naci Yılmaz

Ayrıca Bakınız

GİYDİRİLMİŞ KERESTELER

Ömer Naci Yılmaz   Galatasaray ve Fenerbahçe takımları arasındaki Süper Kupa maçının, Suudi Arabistan’da oynatılmamasından dolayı …

DERGİDEKİ DİĞER YAZILAR



Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir