Akıncılar Dergisi Türkiye'nin Güncel, Doğru ve Seviyeli Haber ve Bilgi Portalı
ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkilinin iki ülke arasındaki ilişkilerin düzelmesi için Türkiye’nin S-400’lerden “bir şekilde kurtulması gerekir” dediğini aktarırken Reuters Ajansı ABD’nin sopasıyla Türkiyeyi dövmeye çalıştığı gözlerden kaçmıyor ve karşımızda Fransız kin, öfke ve aklı pis pis sırıtıyor.
”Küfür bir millettir” gerçeği de böylece bir daha hakikat güneşi olarak önümüzü aydınlatmaya devam ediyor. Adamlar on bin km öteden Türkiyeyi yönetememelerinin kahırlarından adeta geberecekler.Yani; ”Eninde sonunda ensenizdeyiz, kolay kolay bu işin peşini bırakmayız, size bunun bedelini ağır ödeteceğiz” demek istiyorlar.
S 400 lerin NATO’nun savunma kapasitesine zarar verdiğini savunan batılı güçler erkekçe şunu söyleyemiyorlar; Bu sistem; bizim Türkiye’ye karşı olan hesaplarımızı alt üst etti. Bu sistem; NATO’nun ve batı ülkelerinin Türkiye’ye karşı yapacağı her türlü saldırı ve düşmanlığa kalkan oluyor” diyecek kadar açık, net ve onurlu değiller..
Ayrıca, NATO’nun önemli bir ortağı olarak Türkiye’ye de açık bir kapı bırakmayı da ihmal etmiyorlar. “Türkiye’nin masaya geri dönmesi mümkün. Bunun için S-400′ leri imha etmeleri, iade etmeleri veya bir şekilde S-400’lerden kurtulmaları gerektiğini…” söylüyorlar. Yani; bu şerefsizler bize bir taraftan sopa gösteriyor, diğer taraftan bir şekilde bu işten nasıl kurtulacağımızın yolunu gösteriyorlar. Tavşana kaç, tazıya tut taktiği yani.
Adının yazılmasını istemeyen ABD sözcüsü “ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası (CAATSA) kapsamındaki yaptırımların zamanlaması nihai değil” diyen yetkili, Washington’ ın Rusya’dan savaş uçağı aldığı gerekçesiyle Çin’e uygulayacağı CAATSA yaptırımlarına karar vermesinin dokuz ay sürdüğünü hatırlattı.
Türkiye bağımsız ve özgür bir ülke olarak kendine yönelen tehlike ve saldırıları ne şekilde, kiminle ve nasıl savuşturacağına kendi yetkili organları karar verir gerçeğini görmek istemiyorlar. Ne ABD’nin adını bile vermekten korkan sözcülerine, ne Reuters ajansı gibi hiçbir zaman Türkiyenin yanında ve lehinde olmamış yabancı yayın organının hezeyanlarına kulak asmadan kendi bildiğimiz yolda kendi bildiğimiz gibi hareket edeceğimizi bu arsızlar ve hırsızlar anlamakta zorlanıyorlar. Onlar istemese de Türkiye kendi doğruları doğrultusunda hareket etmeye devam edecek ve onlar da bunu görecekler.
Yıllarca batıya dayandık, batıya güvendik, batıyı dost bildik… ama şimdi bizi batıranların batılılar olduğunu en nihayet öğrendik ve biizat yaşayarak teşhis ettik. Onun için şimdi artık kendi yolumuzu ve çizgimizi kendimiz tayin ettik. Bu yolda sonuna kadar yürüyeceğiz Allahın izniyle…
Artık; ”Emret Amerika, Avrupa veya NATO” bizim kırmızı kitabımızdan kaldırıldı. Burada size ekmek yok artık . Haydi başka kapıya…
