TERÖRİST ERKEKLER, RAHİP ERKEKLER

Kötü bir huyumuz var.
Millet olarak ‘’Vur!’’ deyince öldürürüz ya…
Aileyi koruma kanunu adı altında çıkarılan 6248 no.lu kanun da işte o hesap.
Kadınlar bazı maganda erkekler tarafından mağdur ediliyor diye öyle bir kanun çıkarıldı ki… Aman Allah’ım!
Sanki bütün erkekler mağarada yaşayan birer terörist…
Öyle şeyler duyuyorum ki, inanasım gelmiyor.

EVDEN UZAKLAŞTIRMA REZALETİ
Malum yeni Avrupai kanunlarımıza göre;
Artık bir erkeğin karısına ‘Höt!’ demesi bile suç…
Erkeğin kadını dövmesinden bahsetmiyorum; dövme ihtimalinizin olması bile sizi en az 3 ay evden uzaklaştırmaya yeter.
Üstelik bu üç ay bittiğinde, kadın isterse yeni bir üç ay daha ekleyebilir.
Peki, evden uzaklaştırılan erkeğin hali ne durumda?
Kanunda erkeğin barınma, giyinme temizlenme ile ilgili herhangi bir hükmü yok.
‘’Ne hali varsa görsün..’’ mü diyor? Yani.
Hayır!

TERÖRİST ERKEK
Ne hali varsa görsün demiyor.
‘’O artık potansiyel bir terörist’’ tir demeye getiriyor kanun.
Nasıl?
Erkek, uzaklaştırılmış olduğu evine 100 metreden fazla yaklaşamaz.
Başka?
Çocuklarını ayda bir gün görebilir.
Nasıl bir gün?
Haftada 6 saat ayda bir gün eder.
Her hafta Pazar saat 12.00-18.00 arası görebilirsin.
O saate herhangi bir işin varsa, geçmiş olsun. O hafta çocuklarını göremeden geçirirsin.
Ha şunu da unutmayalım.
İpe un sermede kadınların üstüne yoktur. ‘’Çocuğun dersi var, bugün ateşi yükselmiş, ödevi var…’’ vb. bahanelerle erkeğe her hafta çocuğu göstermek istemedikten sonra göstermez zaten.
Bu arada
Bir-iki kere karakola gidip: ‘’Erkeğin halini beğenmiyorum, sokağımıza (Erkeğin kendi evinin önüne kadar gitmesi yasak) çocukları görmeye geldiğinde, ev tarafına dik dik baktığını gördüm’’ dese, evin erkeğine tekrar tekrar uzaklaştırma cezası verdirebilir.
Yani kadın erkeği 1 yıl, hatta razı olup boşanıncaya kadar eve sokmaya bilir.
Bu arada evin tüm masrafları erkeğin sırtında… Üstelik erkek dışarda kaldığı için bütçeye yeni bir ek de gelmiş ama kadının kendi masraflarından hiçbir şey eksilmez. Tam aksine türlü yollarla (Site yönetim gideri, internet parası, çocuklara harçlık vb. ile) artırmaya bakar.
Erkeğin ümüğünü sıkmaya yeltenmiş bir kadından daha tehlikelisi yoktur.
– Kadın bu şartlarda boşanır mı?
– Akılsız mı ki, boşansın.
Çalışırsa nafaka da kesileceğinden, (bunu demeye gerek yok) tabii ki, çalışmaz.
Buraya kadar erkeğin terörist halini gördük.

RAHİP ERKEKLER
Şimdi de rahip erkekler sınıfına bir bakalım.
Kadın şikâyetçi olup erkeğini kapı dışarı etti ya… Bu evden uzaklaştırma bazen 1-2 seneyi bulabilir.
Erkek bu eziyete katlanamayıp izzeti nefsini kırarak, çocuklarının önündeevine süklüm püklüm döndüyse ne ala…
Aile hayatı devam eder. Nasıl edecekse artık…
Artık onun evdebir vazodan farkı yoktur.
Aksi halde sürgünü devam eder… Süresi de belli değil.
Peki, erkek boşanmak istese eşini boşanabilir mi?
Hayır!
Ne mümkün…
Kadın istemediği sürece erkeğin boşanma şansı ilk 4-5 yıl için mümkün değil.
10 yıl süren boşanma davaları var.

Zaten ilk duruşmaya çıkmanızın süresi ortalama 1 yıldır.
Ve ilk duruşmaya çıktığınızda malumdur ki, hiçbir şey olmuyor
‘’Delillerin toplanmasına.. şahitlerin dinlenmesine.. 6 ay sonraya talikine.. falan.
Bütün bu süre içinde erkek rahip hayatı yaşamak zorunda.

Tabii
Bizim sözümüz evden uzaklaştırılmayı cana minnet bilen erkeklere değil.
Bu tür çapkınlarla sapkınlar, hele maddi problemi de yoksa evden uzaklaştırma onlar için bulunmaz bir fırsattır.
Biz kahir ekseriyetten bahsediyoruz.
Yani çevrede itibarı olan, helal ve haram sınırlarına dikkat eden mazbut erkeklerden bahsediyorum.

HELE BİR DENE DE GÖR!
Peki,
Bu kadar uzun süren boşanma davalarında, erkek ne yer ne içer nasıl temizlenir beşeri hayatını nasıl idame ettirir vb. sorulara her hangi bir cevap yoktur.
– Evlenebilir mi?
– Hele bir denesin de.. görür dünyanın kaç bucak olduğunu. Mal taksiminde sırtındaki ceketiyle kalır.
Ne olacak o zaman?

AİLE CİNAYETLERİ
Erkekler ihkak-ı hak yoluna gidiyor.
Yani kendi adaletini kendi icra etmeye…
Bu durumda ortaya müessif aile cinayetleri çıkıyor.
Hiç dikkatinizi çekiyor mu? Eskiden 10 yılda 20 yılda meydana gelen cinayetler artık neredeyse günlük işlenmeye başlandı.
Daha önce borç, alacak-verecek, tarla, kız kaçırma vb. sebeplerle meydana gelen cinayetler, şimdi çok daha feci bir şekilde aile içinde meydan gelmeye başladı.
Gazetelerde
Ailesiyle barışmaya giden erkeklerin öldürme ve arkasından intihar haberleri ile dolu.
Yani
Ailelerin hem dünyası hem de ahireti berbat oluyor.

NAMUS
Bizim namus anlayışımız Avrupa’nınkine benzemez.
Boşanma süreci devam ederken kadının süslenip gezmesi Avrupa’da normal karşılanabilir. Bizim erkeğimiz boşanmadığı sürece böyle şeyleri kabullenemez.
Boşandıktan sonra bile hakkı olmadığı halde kabullenmeyenler var. Nerede kaldı henüz boşanmamış, evinde oturan nafakasını yiyen karısının, istediği gibi süslenip çıkıp gezmesinehangi Türk erkeği müsamaha eder.
Kaldı ki, Avrupa’da boşanma süreleri bizim gibi bu kadar uzun süreli değildir. Eşler boşanır herkes yoluna bakar.
Biz de ise
Ortalama 4-5 yıl süren boşanma süreleri, beraberinde bu satırlara sığmayacak bir sürü problem getiriyor.

ALMANYA
Almanya’da bu iş o kadar çığırından çıkmış ki.. Kadının karakola gidip ‘’Eşim bana şiddet uyguluyor’’ demesine bile gerek yok.
Kadının bir telefonu yeterlidir.
Anında erkek kapı dışarı ediliyormuş.
Babanın evladına bile tahammül etmediği bu ülkede haliyle kimse böyle bir cezayı göze alamıyor.
Bunun ne kadar büyük ahlaki problemlere yol açacağını artık söylemeye gerek yok.

POTANSİYEL SUÇLU: ERKEK
Kanun koyucu yukarıda saydığım Türk örf ve adetlerini dikkate almadığı gibi, erkeği potansiyel suçlu görerek hükmü ona göre koymuş.
Hâlbuki
Mahkemeler katillere bile ceza verirken, tahrik, küfür vb. kışkırtıcı sebepleri dikkate alarak, ceza indirimine gider.

BU KADINLARA VERİLEN BİR HAK DEĞİL
Evden uzaklaştırma meselesinde ise mahkeme tamamen kadının beyanını dikkate alarak hüküm veriyor.
Kadının beyanı yeterlidir.
Eh piyasada erkeğinin burnunu sürtmek için alesta bekleyen kadın da az değil.
Eline fırsat geçtiğinde erkeğini kapı dışarı etmeyi ‘’Hakk’’ görüyor.

İSLAMDAKİ HÜKÜM
Hâlbuki dinimizin buyruğu: Eşler arasında boşanmaya yol açacak derecede şiddetli bir geçimsizlik olsa dahi, boşanmadan önce aynı evde kalırlar ki, kalpleri tekrar birbirine ısınıp barışsınlar.
Evden uzaklaştırmada ise;
Tam aksine
‘’Gözden uzak olan, kalpten de ırak olur’’ hesabı erkek evden uzaklaştırılınca sevgi husumeti dönüşür. Barışma umudu iyice çıkmaza girer.

MAĞDUR ERKEKLER
Mağdur erkeklerle ilgili o kadar çok şey duyuyorum ki…
Örnek olarak bir tanesini zikretmek istiyorum.
İsmi ben de mahfuz genç bir arkadaştan bahsettiler.
Gençliğin verdiği hızla tanıştığı bir hanımla hemen evleniyor.
Ancak kısa sürede geçinemeyeceklerini anlayıp boşanmaya karar veriyorlar.
Ve boşanıyorlar.
Evli kaldıkları süre sadece 2 ay…
Evli kaldıkları süre 2 ay ama nafaka ömür boyu. Kadın evlenmediği sürece o nafakayı alır.
Peki, bu para helal mi?
Hayır!
Ama İslamcısı Laiki fark etmez çatır çatır bu parayı yiyiyor.

ASLINDA KADINLAR MAĞDUR EDİLİYOR
Görüldüğü gibi kadınların hakkı korunacak diye erkekler mağdur edilirken, uzun vadede kadınlar mağdur ediliyor.
Azıcık paraya tamah eden kadınlar ömür aile mutluluğundan mahrum kalıyor.
Bir kısmı ölüme varan şiddete maruz kalıyor.
Çocuklarını babasız büyütmek zorunda kalıyor.
Bütün bunlar kocadan alacağı nafaka ve mal mülk için değer mi?
Adil bir çözüm getirilmediği için kadınların hakkı korunuyor görünse de aslında kadınlar mağdur ediliyor.

ONLAR SİZİN EŞLERİNİZ BABALARINIZ KOCALARINIZ!
Titanik filminin çok trajik bir sahnesi vardır.
Gemiden filikalara bindirilerek denize indirilen kadınlar ve bir kısım zengin erkekler biraz açıldıktan sonra geminin korkunç bir şekilde batışını seyrederler.
Bu sırada can havliyle gemiden kurtulup filikalara doğru yüzen erkekler bağırarak yardım ister.
Filikalardan biri, daha birçok kişiyi alacak kadar boştur.
Ancak
Kimse onları kurtarmak için her hangi bir harekette bulunmaz.
Çünkü
Düşündüklerinden fazla kişi filikaya yüklenirse batma tehlikesi vardır.
Bu sırada asil bir kadın, diğer kadınlara bağırır:
– Asılın küreklere! Asılın diyorum size. Geride bıraktıklarınız sizin kocalarınız…

Evet
Kapı dışarı ettiğiniz; sizin kocanız, babanız, eşiniz.

Emin Batur