Akıncılar Dergisi Türkiye'nin Güncel, Doğru ve Seviyeli Haber ve Bilgi Portalı
İki ara bir derede Kılıçdaroğlu nerede..
CHP genel başkanı olduktan sonra adamın anasından emdiği sütü burnundan getirmek diye buna derler.
O da şaştı nerede yer alacağını. İşte öyle gaz verilmiş bir balon olarak dolaşıyor ortada.
Önce CHP yeniden dizayn edilmek için başa getirildi dediler.
CHP birileri tarafından uzak kumandalı yönetilen bir taşeronmuş iddiasını doğrular biçimde. O çıkıpta bu iddialara hayır öyle değildir ben alnımın teriyle, işte şu şu maharetimle buralara kadar geldim diyemedi, demedi.
Kasetler üstünden liderlik basamağına tırmanmak böyle oluyormuş meğer. Gözlerimizle gördük.
Olan Baykala oldu. Hem de nasıl.
Baykal bir vuruşta nakavt oldu ve havlu atmak zorunda kaldı.Ve meydan da Kılıçdaroğluna kaldı.
O da oynamasını bilmeyen gelinin ‘’yerim dar’’ bahanesine sığındığı gibi mazeret üstüne mazeretler üreterek, demogoji kralı Demirele bile taş çıkartacak manevralarla CHP’yi içinden çıkılmaz bir cadı kazanı haline getiriyor.
Bir lider dürüst, şeffaf, ilkeli ve omurgalı değilse, nasıl biri olabileceğini merak edenler Kılıçdaroğluna baksınlar yeter.
Fazla yorulmaya, sağa sola bakmaya gerek yok.
Partisini içinden çıkılmaz arapsaçı haline getiren Kılıçdaroğlunu tebrik etmemek elde değil. CHP’yi bu hale getirmek bile büyük bir başarı.
İki ara bir derede top koşturup kendi kalesine gol atmak diye buna derler.
Sağ olasın Kılıçdaroğlu senden büyük lider yok.
Durmak yok kavga, dövüş, fitne üretmek ve her şeye itiraz etmeye devam.
Bu kafayla CHP ipini koparmış kurbanlık tehlikeli danalar gibi sağda solda korku salarak halka hizmetten kaçmaya devam ederse, eninde sonunda varacağı en son durak yüzleşmekten kaçtığı kaderidir.
Korkutanların en büyük korkusu korktuklarının başına gelmesidir. Bu da, korkunun kendisinden korkmaktır.
Şaşkınlık, adamı iki ara bir dere arasında telaşla hedefsiz koşturtur.
Ahmaklık, bu koşunun bitmeyeceğine inanmaktır
