Akıncılar Dergisi Türkiye'nin Güncel, Doğru ve Seviyeli Haber ve Bilgi Portalı
Son 1 haftada Türkiye depremle yattı depremle kalktı. Özellikle Elazığ olmak üzere çalışmalar hala devam ediyor. Çin Koronavirüs ile mücadele ediyor. Orada da ölü sayısı 200’e yaklaştı. Hafta içinde İran’da da küçük çaplı bir deprem olmuştu.
Bu depremler, virüsle mücadele hiç hayra alamet değil gerçekten…
Fay hatları harekete geçmiş/geçirilmiş durumda. Açalım biraz…
ABD, İngiltere, Rusya Orta Doğu’da yer kapmak, enerjiyi alıp götürmek için sürekli geliyor. PENTAGON pastayı kimseye kaptırmamak için her yolu denemekte. Aynı şekilde İngiltere de.
Bunun için de bölgede bazı aktörlerin kenarı itilmesi gerektiği düşüncesindeler: Çin, Türkiye ve İran.
2011’den beri her yolu denediler. Hiç vazgeçmediler, vazgeçmeyecekler de. Bölgenin en önemli sac ayağı olan Türkiye’ye karşı yapmadıkları girişim kalmadı. Hiçbirisinde başarılı olamadılar. Ne 17-25 Aralık ne Gezi Olayları ne 15 Temmuz ne de ekonomik girişimle!
1 haftadır depremle mücadele devam ediyor. Birileri yine harekete geçmiş düşüncesi hakim bazılarına göre. Türkiye’yi içeriye hapsetmek, dışarıda neler olup bittiği ile ilgilendirmemek için her yolu mübah olarak görenlerin son atağının deprem olduğunu söyleyenler, bunun Türkiye’ye karşı verilmiş bir mesaj olarak görenler var…
HAARP teknolojisi ile yani fay hatlarını harekete geçirerek suni deprem olmasının mümkün olduğunu geçmişten biliyoruz. Ama bunlar orada burada konuşulmuyor.
Çin’deki virüs salgını da öyle. Virüsün alınıp Çin’e bırakılıvermesi oldukça mümkün. Hele ki bugünkü teknoloji ile. İran’da meydana gelen küçük çaplı deprem de bundan farklı değil.
Yanlış anlamayın bunların olduğuna dair elimde bir kanıt yok. Sadece bunların yapılmasının mümkün olabildiğini söylüyorum.
Türkiye-İran depremle, Çin virüsle mücadele ediyor. 3 ülke de YENİ İPEK YOLU’nun güzergahında bulunan ülkeler. Bu üç ülke bölgeyi sömürüp gitmek isteyenlerin karşısında durabilecek muhtemel bloku oluşturmaktalar.
Olup bitenler Türkiye’yi durdurmayacak elbette. Kaldı ki Başkan Erdoğan depremle ilgili tetkiklerini yaptıktan sonra Afrika turu programı için ülke dışına çıktı.
ABD-PENTAGON ve bu topraklarda gözü olanlar durmuyor, yapması gerekenleri yapıyorsa, Türkiye de aynı şekilde hareket ediyor.
Türkiye’yi bu tür girişimlerle pusturmaya çalışmanın hiç de mantıklı olmadığını anlayamamışlar öyle ki.
Trump’ın bir akşam vakti çıkıp Orta Doğu için yüzyılın planını açıklaması da bu sürecin parçası hiç şüphesiz. Yüzyılın planının İsrail için dolayısıyla ABD’nin çıkarları için daha iyi olduğunu sağır sultan bile bilir.
Tam da bundan yüz yıl önce Sevr ile yirmiye yakın devlet kurmuşlardı Orta Doğu’da. Buna da YENİ DÜNYA DÜZENİ adını vermişlerdi. Bu düzen de ABD’ye, İngiltere’ye hizmet etmişti.
Osmanlı’nın küllerinden doğan Türkiye’ye ise kenarda oturup kaderine razı olma misyonunu yüklemişlerdi.
Şimdi aynı numaralarla gelme peşindeler. Ama Türkiye, yüz yıl önceki Türkiye değil. Ne Orta Doğu’da ne de Akdeniz’de…
Bu tür girişimler Türkiye’yi yolundan alamaz. Bunu hiçkimse değiştiremez. ABD’yi derinden yönetenler varsa Türkiye’yi de derinden yönetenler bu yoldan çıkılmasına asla izin vermezler. Deprem gibi derinlerden mesaj vermekle bu iş olmaz…
ABD’nin, İngiltere’nin, Çin’in, Rusya’nın buralarda yer edinmesi gerekiyorsa gelip Türkiye’nin kapısını çalmaları gerekir. Açık ve net…
Selam ve dua ile…
İBRAHİM YAVUZ
