KEMALİZM VE İKİZ KARDEŞLERİ

Kemalist olmak; İslam düşmanı Haçlı batı dünyasına, Türkiye düşmanı Avrupalıya, Medeniyet ve Kültürümüzün can ve kan düşmanı Batı medeniyetine dost ve yakın olmaktır.

Kemalizm kendi özümüzden, sözümüzden, din ve uygarlığımızdan kopmak, batı uygarlığına kayıtsız şartsız teslim olmak demektir.

Tanzimatla başlayan batıcılık hastalığı Cumhuriyetle kemalistleşme ve çağdaşlaşma adına batıya öykünmeye tapınmaya kadar vardırıldı.

Batıdan gelen ve batılı olan ne varsa sorgusuz sualsiz ”Bize aittir” denilerek kendi tarih ve kültürümüze, din ve medeniyetimize, ahlak ve maneviyatımıza sırt çevrilerek onlara karşı düşmanca mücadele edildi.

Kendi din ve medeniyetine, tarih ve kültürüne yabancılaş/tırıl/mış Türkiyeden başka yeryüzünde hiçbir soylu millet gösterilemez. Çünkü milletleri millet yapan, özel ve kıymetli yapan onların kendi öz değerleridir.

Düşmanına savaşmadan teslim olan, düşmanının rengine boyanan, daha düşmanını görmeden, tanımadan ona aşık edilmek istenen yeryüzünde bizim gibi hiçbir milet yoktur.

Kemalizm adına milletimize, tarihimize, kültürümüze, dinimize, ahlak ve maneviyatımıza, ülkemize ve coğrafyamıza ihanet eden hiçbir ideolojik, fikir, düşünce ve anlayış yoktur. Kemalizm bizi içimizden vurmak, yıkmak ve yok etmek için batılılar tarafından kurgulanmış, örgütlenmiş, desteklenmiş ve korunmuş bir ihanet şebekesidir.

Türkiyede; Kemalizm, Suriye ve Irakta; Baasçılık, Mısır ve birçok arap ülkesinde; Nasırcılık, Tunusta; Burgibacılık, Cezairde; Bumedyencilik vs. gibi islam ülkelerine batılıların kurtuluş reçetesi olarak tepeden inme dayattıkları birer kara mizah olan ütopyadan ibarettir.

Daha düne kadar biricik kurtuluş reçetesi olarak görülen bu ithal düşünceler birer birer hepsi iflas etti, çürüdü ve kokuştu. Bu ihanet çapındaki yabancı düşlerin ve düşüncelerin tuzağı islam ümmetinin inanç ve imanı karşısında teker teker güneşin karşısındaki buzlar gibi eridi.

Şimdi Türkiye başta olmak üzere müslüman ülkeler kendi özlerine, tarihine, kültürüne , medeniyetine ve kimliklerine dönmenin mücadelesini verirken yabancılar ve yerli münafıklar İslam coğrafyasından olağanüstü rahatsız ve huzursuzlar. Onları kontrolleri altında almak, hapsetmek, ellerini kollarını bağlamak için aklın ve mantığın kabul edemeyeceği hile ve hesapların peşindeler.

Bizim bu uyanış ve diriliş hareketimiz karşısında batılı sözde müttefiklerimiz (!) bize karşı bir anda birleştiklerini görmemiz bize süpriz olmadı. Bu hainleri milletimize sevdiren ve şirin gösteren Kemalizm olmuştur ve hala Kemalistler (”Hayır” cephesinde) inat ve ısrarla milletimize karşı batılı düşmanlarımızla birlikte mücadele etmeyi bir kurtuluş reçetesi gibi sunmaya devam ediyorlar.

Ama millet olarak biz, ”Ehli küfrün bir millet, inananların bir millet” olduğuna, galip geleceklerin de Allahın taraftarlarıolduğuna inanıyor ve iman ediyoruz