Malta Adasında

Sizde İngilizceyi “anlıyorum ama konuşamıyorum” diyenlerdenseniz bence bu yazı çok ilginizi çekecektir. Özellikle yabancı ülkelere seyahat etmeyi, farklı kültürler tanımayı sevenlerdenseniz ingilizce bilmeye ihtiyacınız olduğu kesin. Ne yazık ki yabancı bir dili öğrenmek kurslarla pek başarılı olmuyor. Bence ana dili ingilizce olan bir ülkede bir dil okuluna gitmek en iyisi. Bunun için önereceğim yer ise Malta. Neden Malta derseniz başlıca sebeplerden biri dünyanın diğer ülkelerindeki dil okullarına göre (Amerika, İngiltere vs.) daha uygun fiyatlı olması ve tabiki akdeniz kültürü… Birkaç sene önce eşimle Malta’ya bir gezi yapmayı planlamıştık ve ön araştırmalarda adanın turistik önemi ve güzelliklerinin yanısıra en iyi dil okullarından biri olan Maltalingua dikkatimi çekmişti. Biz o geziye gidemedik ama Malta ve Maltalingua aklımın bir kenarında kaldı. Kısa bir süre önce de okulla ilgili bir tanıtım yazısı beni yeniden Malta ile ilgili düşündürmeye başladı. Neyse, ilk önce biraz Malta hakkında bilgi vereyim… Neden Malta Malta 1800 yılından 1964 yılına kadar İngiliz sömürgesinde kalmış olan bir adalar ülkesi (Malta, Gozo ve Comino). Bu yüzden de resmi dil ingilizce. Daha sonraları Maltaca ikinci dil olarak kabul edilmiş. Halkın tamamı ingilizce konuştuğu için özellikle dil okuluna gidenlerin çok rahat edeceği kesin. Avrupa Birliği ülkesi ve Türk vatandaşlarına schengen vizesi uygulanıyor. Yılın 12 ayı hava sıcak olduğu için ülkenin en büyük gelir kaynaklarından biri turizm. 1500’lü yıllarda meşhur Malta Şövalyeleri döneminde Malta en şaşaalı günlerini yaşamış ve o dönemden kalan tarihi eser ve yapılar en önemli turistik öğelerden. Yaptığım araştırmalara göre herkes halkının sıcakkanlılığından ve döndüklerinde bu küçük ülkeyi ne kadar özlediğinden bahsediyor. Bu da çok önemli bir özellik.