DERİN PLANLAR

Yine derin planlar devrede. Dışarıda tansiyon çok yüksek. Yeni Zelanda’daki iki camide, silahlı bir teröristin namaz sırasında açtığı ateş sonucunda 50 Müslümanın şehit olması, Ayasofya üzerindeki baskının artması tansiyonu yükselten nedenlerin başında geliyor.

Tabi bunun nedenlerine bakmakta fayda var. 50 Müslüman şehit Allah mekanlarını cennet eylesin diyerek kestirip atmakla bu iş olmaz. Her seferinde bunu söylersek perde arkasında neler olup bittiğini anlayamayız.

Türkiye’nin son zamanlarda Çin, Rusya, İngiltere ile olan yakınlığını hepimiz biliyoruz. ABD ise bu oluşuma tamamen karşı. Bu yüzden çok saldırgan politika izliyor. Her şey benim olsun, petrole, gaza ben sahip olayım istiyor.

Ancak günümüz dünyasında bu pek mümkün değil. Doğudan gelen Çin gibi bir gerçek var. İpek Yolu ile gelip dünya ticaretinde söz sahibi olmak istiyor. Bunun için de Türkiye olmazsa olmaz. Bunun bilincindeler.

İran da İpek Yolu için önemli bir ülke. Önemi de hem bulunduğu konum hem de Türkiye olan sınırdaşlığından kaynaklanıyor. İran’ın neden abluka altına alınmaya çalışıldığına bu açıdan bakmakta fayda var.

Yeni Zelanda’daki terörist vahşeti işte bu nedenle yapıldı. Teröristin silahının üzerinde yazan değişik figürler de birçok mesaj veriyor. Türk yiyici, Konstantiniyye hayalleri ile gönderme yapılmaya çalışıldı.

“Konstantiniyye yine Hristiyan şehri olacak” hayalleri canlandırılmak istendi. İbre hemen Ayosofya’ya çevrildi. Ayasofya üzerinden Türk halkı kaşınmaya çalışıldı. Bir anlamda tepki yükseldi de. Ama Erdoğan çıktı ve önce Sultan Ahmet’i ve Çamlıca’yı dolduralım sonrasını düşünürüz dedi.

Ben de tepkiler ilk yükseldiğinde Ayasofya’nın açılarak mesaj verilmesi gerektiğini söylemiştim. Ama plan başka tabi.

Meğer bu tepkiyi başlatmak isteyen başka bir kutup imiş!!! Avrupa Parlamentosu raportörü Kati Piri bu konuda kampanya başlatmış. Ayasofya üzerinden Türk halkını kaşımak istemiş.

Ee sonunda ne olacak? Ayasofya açılırsa Türkiye, AB’ye giremeyecek. Plan bu. Kati Piri tabi her na kadar AB’ye çalışsa da aslında ABD’ye çalışıyor. Biz de bunu Ergün Diler sayesinde öğreniyoruz.

ABD hiçbir yeri boş bırakmıyor. Bu iki olay birbiriyle çok bağlantılı. ABD, Türkiye’yi AB’den uzak tutmaya çalışıyor. Kendisine çekmeye çalışıyor. Ama bu saldırgan politikaları devam ettikçe de Türkiye ABD’den uzaklaşıyor.

Türkiye ise izlediği çok yönlü uluslararası ilişki nedeniyle uzun vadede bölgede daha iyi sonuçlar elde etti ve elde etmeye devam edecek gibi de görünüyor.

Sonuçta İPEK YOLU-ORTA DOĞU-AKDENİZ ekseninde etkin güç olmak isteyen her ülkenin Türkiye ile mutlaka iyi anlaşması gerekecek. Çin-Rusya-İngiltere Türkiye’nin kara kaşına kara gözüne değil, tünelin ucundaki ışığı gördükleri için gelip ortaklık teklif ediyorlar. Darısı ABD’nin başına. Aksi kendileri için yıkım olabilir…

Selam ve dua ile…

İBRAHİM YAVUZ