Akıncılar Dergisi Türkiye'nin Güncel, Doğru ve Seviyeli Haber ve Bilgi Portalı
Yazının başlığının devamını merak ettiğinizi biliyorum. Aslında aklı başında olanlar, olup bitenleri iyi süzebilenler tahminlerinde yanılmazlar.
Aslında Metehan’dan beri düzen aynı düzen. Günümüze kadar değişen bir şey yok. Metehan, devletinin aleyhine iş yapıyor diye babasını oklattı. Neden? Bir numaralı devlet düşmanları Çin ile iyi ilişkiler kurduğu ve bunu devleti için riskli gördüğü için. Devlet böyle bir anlayışı beka için kabul edemezdi. Babası da devletin bekası için öldürüldü ve yerine oğlu Metehan geçti.
Osmanlı’nın kurucusu Osman Gazi’yi sahaya sürenler farklı değildi. Aynı HEYET’ti. Babası Ertuğrul Gazi, kadeşi Dündar ile birlikte Van taraflarından Anadolu’nun içlerine doğru yürümüştü. Bir dağı aştıklarında iki ordunun birbiriyle savaştıklarını gördüler. Bunlar Selçuklular ile Moğollar’dı.
Moğollar, Selçukluları yenmek üzereydi. Ama Anadolu’nun içine cengaverler girmişti. Ertuğrul Gazi ve neferleri hemen Selçukluların yardımına koştular ve Moğolları yendiler.
Selçuklu Sultanı da bu cengaverlere hediye olarak Söğüt’ü verdi. İşte altı asır boyunca dünyaya adaletiyle hükmeden bir devletin tohumları böyle ekilmişti.
Ertuğrul Gazi, çadırlarını kurdurdu. beyliğini teşkilatlandırdı. Kimi zaman seferlere çıktı. Bizans ile Moğollar ile mücadele etti.
Sene 1281’i gösterdiğinde Ertuğrul Gazi bu dünyadan göçüp gitti. Yerime kim geçecek diye bir derdi yoktu. Devletin bekasını düşünen DERİN TÜRK HEYETİ, AKSAKALLILAR ne güne duruyordu.
Hem arkada yiğit bir Osman’ı vardı. Artık tohumunu ektiği bu beyliği devlet statüsüne kavuşturacak, kurumsallaştıracak olan Osman’dı.
HEYET Osman’ı gizli yollardan geçirterek karşısına getirdi. Orada gerekli nasihatları, yapması ve yapmaması gerekenleri söylediler. HEYET’in huzurundan çekilen Osman’a ders verme sırası bu sefer ŞEYH EDEBALI’da idi. O da ünlü nasihatını yaptı Osman’a.
Osman artık devletin başındaydı. O OSMAN GAZİYDİ. Osmanlının kurucusuydu. Bir devlet böyle kurulmuştu. Metehan’dan gelen gelenek böyle devam ettirilmişti. Düzen bundan sonra da aynı şekilde devam edecekti.
Kritik zamanlarda da HEYET yine devreye girecekti. Bunda hiç şüphe yoktu. Osman Gazi de zamanı gelince bayrağı oğlu Orhan Gazi’ye o da Murad-ı Hüdavendigar’a, Yıldırım’a, … Fatih’e bırakacaktı.
HEYET, ihtişamlı zamanlarda yer altında olmuştu. Çünkü müdahale edilmesi gereken bir durum söz konusu değildi. HEYET’in görevi acil çıkış gerektiren yerlerde yol göstermekti.
HEYET’in var olduğu günden bu yana kural buydu. Türkleri Orta Asya’dan Anadolu’nun içlerine gönderenlerle Osman’ı, Fatih’i sahaya sürenler aynı puzzle’nin parçalarıydı… İş bu kadar netti, bu kadar açıktı.
HEYET, Osmanlının o ihtişamlı güçlerinde yerin altına çekilecekti. Çünkü her şey makine düzeninde ilerliyordu. Acil bir çıkışı gerektirecek durum yoktu. Ta ki o zamana kadar. HEYET işte o zaman yerin altından çıkacaktı. O zaman ne zamandı? Biraz bekleyelim bakalım, devamı cumaya…
Devam edecek…
Selam ve dua ile…
İBRAHİM YAVUZ
