HZ. AİŞE’NİN EVLİLİĞİ KONUSU

Aydın Aydın

Hz Aişe ile peygamberimiz efendimizin evliliği konusunu ben ortaokul talebesi iken okudum. Okuduğum yer, zuhuri danışman yayınevinin son havadis gazetesi hediyesi olarak kupon karşılığı dağıttığı  beş ciltlik islam tarihi kitabı idi. 

Hicret öncesinde Hz. Hatice annemiz rahmetli olmuştu ve peygamberimiz efendimiz hem Hicret etmişti, hem de evinde ev işlerini yapacak kadın kimse yoktu. Sahabe çareler düşündüler. Hz. Ebubekir kendi kızını Peygamberimiz efendimizin hanesi için teklif etti ve yaşının biraz küçük olması sebebiyle de büyük kızı Esma ‘yi  Aişe’ye yardımcı olması için görevlendirdi. 

Çocuk aklımla, bu evlilik hakkında, kitabın yazdıklarından aklımda kalanlar bunlar.

Yani aklıma hiç bir şey takılmadı.. Neticede bir hayat var ve o hayatın içinde ihtiyaçlar var.  Burada tecelli eden duruma göre de peygamberimiz efendimiz bir kadının bakımına muhtaçtır ve sahabe bu ihtiyaca göre adım atmaktadır. Hz. Aişe annemiz bir ihtiyaç ve fiili durum neticesi olarak peygamberimiz efendimizin hanımı olmuştur.

Hz. Aişe o gün çocuk mu idi?

Çocuk ya da değil… Neticede peygamberimiz efendimiz ve kızın annesi babası ve ablası ve diğer başka kimler varsa hepsi kabul ediyor; sahabeler kabul ediyor.  Bu kabullerin toplam manası ortada aykırı hiç bir durumun olmadığıdır. Evlilik zaten  birbirlerine haram olan iki insanın birlikte olabilmesine toplumun olur ve cevaz vermesidir. Toplum o evliliğe cevaz verdiğine ve fail veya meful de peygamberimiz efendimiz olduğuna göre hiç bir bakımdan tenkide ve tereddüde mahal yoktur.

Nitekim son yüz yıla gelinceye kadar bu evlilik hakkında  kimsenin aklına ve diline herhangi bir kelime düşmüş değildir. 

Dünya ve insanlık, yüz yıl öncesine göre daha mı namuslu?

Değil… Hatta dünyanın hiç bir yerinde samimi dindarlar dışında kimsede hakiki ve tanımlı şekilde bir namus ve namusluluk aklı kalmadı.

Kime göre namus herkesin dilinde ve kimsenin aklında namus kelimesinin bir hakiki karşılığı yok.

Ama herkes Hz. Aişe ve peygamberimiz efendimizin evliliğini dile dolayarak hem İslam milletine ve hem de İslam’ın peygamberine namus dersi vermeye kalkıyor.

Hadi oradan sözü böyleleri için lugatte duruyor.

Hadi oradan… Hadi hadi….