KUDÜS’E GİTMELİ MİYİZ? 

Araplar yıllarca Kudüs’e gitmediler. Çünkü Kudüs’e gitmek demek İsrail’i devlet olarak tanımak demekti. 

Bu da Arap ve Filistin davasına ihanet demekti. 

O günden bugüne durum böyledir. 

Kudüs’e eğer Türkler de gitmese idi Kudüs şimdi, gözden ve gönülden uzakta topyekûn bir yahudi şehri olmuştu.

Türkler hem gittiler hem de Tika vasıtasıyla şehrin müslüman kimliğine sahip çıktılar.

Bütün bunlar da İsrail ve Türkiye’nin karşılıklı devlet aklı ve ilişkileri ile oldu. 

Türkiye gönüllü oldu İsrail karşı çıkamadı.

Ayrıca ticari ilişkiler ile karşılıklı mecburiyetler ve karşılıklı muhtacliklar oluştu.

Rahmetli Turgut Özal’ın Manavgat suyu projesi de bir barış suyu projesi idi. 

Sözde Manavgat suyu İsrail’e, Filistin’e ve oradan da Ürdün e akacak ve Türkiye bu üç halkın aynı şeye muhtaç olmalarını kullanarak bölgede kendi ustunlugune dayalı bir barış düzeni sağlayacak idi.

Ama olmadı.

Çünkü İsrail barışa karşı idi ve İsrail’in esasen Türkiye ayağı fakat güya İsrail düşmanları Turgut Özal’ı siyonist ilan ederek onu bu projeden geri adım artırdılar.

Türkiye halki İsrail’in igvalarina kapalı olmadan İsrail arz i mevud hedefine ulaşıncaya kadar bu işler böyle sürüp gidecek.

Nasıl?

Türkiye şimdilerde , Siyonist olmamak için İsrail’e ticari ambargo uyguamaya başladı.

Yani Türkiye, Arapların yıllardır “resmen” yaptığını yapıyor şimdi.

Böylece İsrail’in içine girme ve İsrail’in içinde olma işinden çıkmış oldu.

İsrail sanki aç ve çıplak kalacak.

Kim bilir en yakın ticari ortaklarımız Türkiye’den alıp İsrail’e satacak. 

Yani bu işler çok mu zor işler.

Ve gün gelecek Türkiye 1967 sınırlarında coğrafi bütünlüğe sahip Filistin devletinin kuruluşunu sağlayacak ve bu işin garantoru olacak ama bu işle Türkiye Siyonizmin askeri olarak ilan edilecek.

Çünkü 1967 sınırları Araplar ve Filistin tarafından kabul edilmediği için -tabii bu durum sözde bir durumdu. Asıl kabul etmeyen İsrail idi- 1973 savaşı çıkmıştı.

Türkiye 1967 sınırlarının garantoru olarak ortaya çıktığı anda işte bu sebep ve anlatım ile Filistin davasının satıcısı olacaktır. Bu şekilde propagandayi siz Arap propagandası sanacaksiniz  ama bu propaganda İsrail ve İran propagandası olacak esasen. 

Ne diyelim.

Dünya böyle bir dünya.

Vatan hainleri ile vatanseverler hep aynı kabileden olurlar.. 

…. 

Bu yazı geçen sene bugünlerde Facebook sayfamda yayımlanmış bir yazıdır.