TARİH OKUMAK VE TARİHİN TEKERRÜRÜ 

Aydın Aydın

Bir dergi..850 sayfa ..

Rahmetli Hasan Celal Güzel ağabeyimizin organize ettiği bir dergi…

İşte bu derginin Kafkasya özel sayilarinin birisi….  Dergi boy bir kitap… Okudum ve okuyorum da…

Özellikle 1826 Yunan isyanı sırasında Rus orduları Kafkas cephesinde Erzurum ve Bayburt’a kadar gelmişler.

Halk da hiç bir direniş göstermemiş.

Ozelike Kars şehri… Şehrin Osmanlı paşasıni derdest edip Ruslara teslim etmiş ve öylece Ruslara teslim olmuş. 

İşin tuhaf belki de en tuhaf yanı, şehrin müftüsü de halk ile beraber olmuş.

Erzurum dahi benzer şekilde Ruslara teslim olmuş.

Neden?

Bunun nedenini okurken bugünkü Türkiye siyasetini düşündüm ister istemez. 

Şöyle:

Ruslar gitmeye niyetli oldukları her istikamete beyannameler nesretmis ve bunu açıkça ilan ve propaganda etmişler.

Demişler ki .. Rus çarının ve Rus ordusunun davası Osmanlı ahalisi ile değildir. Osmanlı padişah ve idaresine karşıdır. Ahaliden direniş göstermeyen hiç kimseye asla ve kat’a düşmanlık edilmeyecek, aksine herkes illa memnun edilecektir. Kimseden zorla hiç bir şey alınmayacak, alınan her şeyin parası fazlaca ödenecektir.

Vb

Ve halk, bu sözlere kanarak şehirlerini Ruslara teslim etmiş. 

Oraların ahalisi o zamana kadar düşman ve düşman ordusu görmüş bir halk değil.

Düşman diye bir şey görmediklerinden Ruslara böylece kanmışlar. Öyle ki, Ruslara karşı savaş isteyen kendi yoneticilerini dahi yakalayarak Ruslara teslim etmişler. 

Şimdi:

Türkiye düşmanlarının Türkiye siyaseti hakkında stratejilerini ve ne  söylediklerini düşünün. 

Biz Türk halkinin değil, Türkiye’yi yöneten hükümetin ve Tayyip Erdoğan’in düşmanıyız. Biz Erdoğan’ı yeneceğiz ve Türk halkina rahatlık sağlayacağız.

Böyle diyorlar. 

Amerika ve Batı dahi kendilerinin Türkiye karşıtlığını bu şekilde ifade ediyor.

Söyleyeceğim şu ki:

Rusları tanımayanlar şehirlerini Ruslara teslim etmiş ve göreceklerini görmüşler.

Türkiye’nin ahalisi de birilerini tanımadıkları için ne göreceklerini bilmeden o söylenenlere kanar iseler… Görürler ve görecekler.

Netice:

Kars 1826 da Ruslara kandı ve kendi müftüleri eliyle Kars’i Ruslara teslim oldu.

Gördüler dünyanın kaç bucak olduğunu ve zulmün Rus olanını…

Sonra… 1852 yılında Ruslar tekrar geldiler. Aynı sözleri dediler. “Bizim Osmanlı ahalisi ile bir derdimiz yok. Çar hazretleri Osmanlı ahalisini Osmanlı padişahının zulmünden kurtarmak istiyor” dediler.

Karslılar bu sefer kanmadilar.

Ruslara karşı destansı bir mücadele verdiler ve tarihimizde ilk gazi şehir oldular. 

Kars’ın “Gazi şehir ” oluşu bu direnişi ile olmuştur.

Şimdi?

Bu tarih bilgisi ne işe yarar?

Kaybedilmiş şehirlerin kendilerini kurtarma günleri geliyor.

Bakalım bakalım…

Ne olacak ve ne olmayacak….