Akıncılar Dergisi Türkiye'nin Güncel, Doğru ve Seviyeli Haber ve Bilgi Portalı
Daha annesinin karnındayken babasını kaybeden Hz. Muhammed (sav)biraz büyüdüğündebakıyor ki çocuklarının elinden tutmuş kendi evine götüren, çocuklarını avutmak için onlarla oynayan babalar ve çocuklarını görüyor. Bu manzara karşısında nasıl üzülmesin ki! Çocuk aklıyla annesi Hz. Amine’ye soruyor:
-Anne babam nerede?
Nasıl cevap versin Hz. Amine! Yutkunuyor, boğazları düğümleniyor… Öldü oğlum…
-Anne ölmek ne?
Cevap veremiyor Hz. Amine. İşte burada oğlum diye babasının mezarını gösteriyor.
–Eve götürelim mi babamı anne?
Hz. Amine sessiz… Dönüş yolunda Ebva köyüne yakın bir yerde hiçbir hastalığı yokken, bütün vücudu sapa sağlam iken annesini orada kaybediyor. Ve gözü yaşlı vefat ederken şu sözler dökülüyor Hz. Amine’nin ağzından:
“Ey çekilen dehşetli ölüm okundan, Allah’ın lütfu ve yardımı ile yüz deve karşılığında kurtulan zatın oğlu! Allah, seni mübarek ve devamlı kılsın! Eğer rüyada gördüklerim doğru çıkarsa, sen Celal ve bol ikram Sahibi tarafından, Adem oğullarına helal ve haramı bildirmek üzere gönderileceksin! Allah, Seni milletlerle birlikte devam edip gelen putlardan, putperestlikten de esirgeyecek, alıkoyacaktır.”
Şimdi de annesi gitti iki cihan serverinin. Siz şimdi altı yaşında annesiz ve babasız kalan çocuğun kimsesizliğini tahayyül edebiliyor musunuz? Yani bunu düşünebilir misiniz! Kimsenin başına gelmeyen fenalıklar Hz. Peygamberimizin başına gelmiştir. Kimse benimkimsem yok diye o yana bu yana kaçmasın.
Biz şu an oturup da kimin misyonunu taşıdığımızın farkındamıyız?,, Herkes bunun muhasebesini yapması lazım. Maddi dünyanın geçiciliğine aldanarak yok olup gidecek miyiz, yoksa ebedi bir alem için mücadele mi edeceğiz?
Hz Peygamber vefat etmişti. Hz. Ali yıkarken bakıyor ki vücudunun belli kısımları hasır izinden geçilmiyor. Olanca yaşlar dökülüyor Hz. Alinin gözlerinden. ”Ya Muhammed diyor. Krallar kuş tüyü yastıklarda yatarken, İran Kisraları atlas yorganlarda yatarken sen şu birkaç çubuktan yapılmış hasırların üzerinde yattın. Eğer sen isteseydin Cenab-ı Allah şu Uhud dağını altın yapardı” diyerek hüngür hüngür anlayarak yıkıyor Hz. Peygamberin naaşını.
Bunları bilip de buna uygun yaşamamak insan için ne acı. Şu beş para etmez dünyanın maddiyetine aldanmak ne gaflet… 1400 senedir İslam dünyasında Müslümanlar birbirinin derdine düşmüş. Birbirimizi yiyip duruyoruz. Artık İslam dünyası kendine gelmelidir. Bu iç çekişmelerden uzaklaşmalıdır. Bu milletinislami şuuru kayboldu son birkaç yüzyıldır. 600 sene boyunca hiçbir toprak derdine düşmemiş, sadece ve sadece Hz. Peygamber misyonunu taşımak için çırpınan bir millet iken bugün nerelerde duruyoruz?
Geç kalmış sayılmayız elbette. Bu kadar şuursuzluk yeter . Eski günlere ve güce geri dönüş eğer biz istersek her zaman mümkündür. Bu duygu ve düşüncelerle hareket etmeliyiz her zaman. Allah devletimizi, milletimizive ümmeti islamıkorusun, her daim bizi istikamet üzere kılsın.
İbrahim YAVUZ
