Oruç tutmak Müslümanların her yıl özlemle beklediği Ramazan ayında adete bayram havasında Allah rızası için ifa ettikleri önemli bir ibadet.
Özellikle PKK belasından sonra Müslümanı, kafiri, münafık’ı cahili, alimi, okumuşu fakiri, zengini, orta hallisi bir çok müslümanın devletin malını çalmayı kendine, ailesine ,çoluk çocuğuna yedirmesini, kullandırmasını helal görmesi bir adet ve gelenek haline geldi.
Mantık; ”Devletin malı deniz, yemeyen Domuz”. Bazı şehirlerde kaçak elektrik, su ve vergi vermeme oranı neredeyse % 80 lerde. Yani halkın % 80 bu hırsızlığı yapıyor. Bunların hepsi de PKK’lı değil ve zerdüşt inancına da inanmıyor, ataist de değil. Evet, senin ve benim gibi Müslüman.
Onların çaldığı, kaçak kullandığı, ödemediği elektriğin parasını batıdaki, kuzeydeki ve bu işle hiç alakası olmayan Müslümanlar ödüyorlar. Yani; Türkiye’nin her tarafında kaçak elektrik kullanarak hırsızlık yapan Müslümanların ücretlerini İstanbuldaki, İzmirdeki, Antalyadaki, Konyadaki, Ankara ve Samsundaki Müslümanlar ödüyor. Hangi vicdan, hangi din, hangi ahlak, hangi hak hukuk ile yaptıklarını bu kişiler bu ramazan mübarek günü kendilerine sorsun?
Ve devlet; başkalarının çaldığı elektriğin parasını hangi mantıkla, hangi anlayışla, hangi adaletle masum insanların cebinden haberleri bile olmadan alıyor?
Hani adalet? Hani özgürlük? Hani eşit vatandaşlık? Hani devletin milletini koruma görevi ve sorumluluğu?
Yukarıdaki tabloya bakıp bu işi yapanlar şu Oruç vakti ve Ramazanda inşallah kendilerini sorguya çeker ve göz göre yaptıkları bu soygundan tevbe eder vazgeçerler.
Bu Müslümanlar hangi vicdan ve dine göre kul hakkı yiyerek oruç tutup, namaz kılıyorlar. Lütfen kendilerini sorgulasın?
”Bu devlet hangi hak ve hukukla başkalarının çaldığı bir devlet malını bu işle hiç ilgisi olmayan masum vatandaşlarına ödetiyor. Yetkililer ve siyasiler de bu konuya bir çözüm getirmelidir. bu tutum ve davranış hırsızlık yapmaya vatandaşları cezalandırmak olmuyor mu?