Aydın Aydın
FIKHI olmayan toplum hiç bir şekilde güç değildir.
Bu yuzden atlarını itlerini nallamis olarak fikhimiza saldırıyorlar. Adi hocaymis profmus suymus buymus hepsi hikaye… Hepsi düşman askeri…
Bilesiniz de.. FIKHI OLMAK nasıl bir şey? Bir de ona bakalım…
FIKHI OLMAK şöyle bir şey…
Mezheplerin tümüne göre halife KUREYŞ’ten olur. Başkası olmaz. Olur diyen kufre girer.
Ancak… Osmanlı Kureyş olmadığı halde sultan aynı zamanda Halife idi. Kendileri Abdülhamit rahmetli’ye kadar halife unvanını kullanmadılar ama gücünü kullandılar.
Güçlü de oldular.
Mezheplerin hepsine göre yanlış bir durum vardı ama müslümanlar bu halde güçlü idiler.
Ingilizler “Halife Kureysten olur. Başkasından asla olmaz…” cümlesini keşfettiler ve aynen şimdiki “Biz sizi kurana çağırıyoruz” diyen hocalar gibi hoca dilleri ile bunu yaydilar. Kitaplardaki yerini de bu hocalar çok da kolay gösterdiler. Böylece Osmanlının gücünü ıslamın bir kaidesi ile kırdılar.
Dikkat edin. Müslümanların birliğini ve ortak aklını islama ait bir kaide ile zayiflattılar.
Islam ile müslümanları vurdular.
Abdülhamit biraz da bu zorunluluk sebebiyle hilafet sancagini açıp kullandı. Müslümanları böylece uyarmak istedi.
Şimdiii..
“Bulduk bulduk” diye ortak akla saldıran ne kadar hoca, prof vs varsa biliniz ki hepsi bilerek veya bilmeyerek aynı ıngiliz aklının bir soytarısı olarak ortaya çıkıyorlar.
Müslümanları birlikten ve ortak kabullerinden piyasaya hitap eden metinler veya vaazlar yoluyla koparmaya çalışmak islam gayreti ile asla izah edilemez.
Mevcut düzeni hiç bir halde ve kimsenin toplayamayacagi ve toplanamayacak şekilde dağıtmak dusman bütün gizli servislerin görevidir.
Bu göreve yardımcı olan herkes o gizli servislerin askerleridir.
Bizim askerlerimiz değiller… Bilesiniz.