O MUHTEŞEM CENAZE NAMAZININ RÖVANŞI BİR ŞEKİLDE ALINACAKTI VE ÜÇ MESELE KARŞISINDAKİ KIRILGANLIĞIMIZ
Sadece son yaşadığımız bu üç meselede değil
Birçok meselede
Bazen birimizin “beyaz” dediğine
Bir diğerimiz “siyah” diyebilmektedir.
Hâlbuki
70’li 80’li 90’lı yıllarda böyle değildik.
Bizim mahalleye bir saldırı olduğunda
Ya top yekûn savunur veya hücum ederdik.
SON ZAMANLARDA
KAFA KARIŞIKLIĞINA SEBEP OLAN MEVZULARIMIZ
– 6 yaşındaki bir kız çocuğunun evlendirildiği iddia edilen baba ile ilgili olan…
– Bizim mahalleye ait “üç harfli” tesmiye edilen marketlerle ilgili olan…
– E. İmamoğlu’nun hapis (!) cezası ile ilgili olan…
Şimdi bunları sırayla inceleyelim:
MUHTEŞEM
CENAZE TÖRENİNİN RÖVANŞI
Malum olduğu üzere
Bu yılın haziran ayında vefat eden Mahmut Hoca Efendi
Muhteşem bir cenaze merasimi ile Hakka uğurlandı.
Milyonların katıldığı bu cenaze merasimi
Karşı mahallenin midesine “lök” gibi oturmuştu.
Hâlbuki cenaze
Büyük bir vakarla kaldırılarak defnedilmiş.. milyonlarca katılım olduğu halde kimsenin malına canına en ufak bir zarar verilmemiş
Tam aksine
Sarık ve cübbeleriyle cenazeye katılan ilim talebeleri
Dindar olsun veya olmasın
Halktan büyük bir takdir toplamışlardı.
İYİ YA NE GÜZEL İŞTE!
Bize göre iyi…
Ama karşımızda
“Bu ülke şeyhler dervişler memleketi olamaz…” düsturuna inanmış bir güç var
Ve onlar
Bu manzaradan hiç ama hiç hoşlanmamışlardı.
Binaenaleyh
Bu muhteşem cenaze namazının rövanşı
Mutlaka ama mutlaka alınmalıydı.
Sarıklı hocalara olan
Bu bağlılık ve güven bir şekilde sarsılmalıydı…
ONLARIN MİLYONLARCA HAYRANI VAR
AMA CENAZELERİNİ BİR AVUÇ İNSAN KILIYOR
Ona da kılmak denirse…
Hakkın divanına duruşun ilk seremonisi olan cenaze namazları
Karşı mahallede gayet sönük geçer.
Onlardan
Milyonlarca takipçi ve hayranı olan biri öldüğünde
Cenazesine çevresinden bir avuç kişi ya gelir ya gelmez.. gelenlerin yarısı da cenaze namazını kılmaz.. bir kenarda bekleşir “fiskos” ederler.
HÂLBUKİ…
… Hâlbuki sermaye ve sanat dünyasında (buna resmi ideolojinin eğitim ve medyasını da ekleyebiliriz)
Yüzyıldan fazla bir zamandır
Mahmut Hoca efendinin temsil ettiği bu zihniyet ve cenazedeki görüntüye savaş açılmış.. kıyasıya eleştirilmiş.. eleştirmenin ötesinde ötekileştirilmiştir.
Bunun için de,
Bolca emek ve tonla para harcadıkları malumdur.
Buna rağmen
Şimdi kendi cenazelerine bakıyorlar
Bir de Hoca efendinin cenaze merasimine… Haliyle çıldırıyorlar.
NE YAPMALI?
Evet… ne yapsalar boş.
Halk her şeye rağmen dini bütün hocaları seviyor bağrına basıyor.
Nitekim
Bundan önce Erbakan Hocamızın cenazesi olsun.. 1980’de vefat eden M. Zahit Kotku Hazretlerinin cenazesinde olsun yine aynı şekilde benzer bir kalabalık toplanmıştı.
Hâlbuki
M. Zahit Kotku hocamız
12 Eylül darbesinden hemen sonra vefat etmiş
Ve
Darbenin caydırıcılığı halkın üzerinde bütün ağırlığı ile hissedildiği bir zamanda olmasına rağmen.. cenazeye yurtiçi ve yurtdışından gelenler Fatih ile Süleymaniye’nin arasını doldurmuştu. (Cenaze Süleymaniye camiinden kaldırılmıştı)
Durum apaçık ortada idi…
Uzun yıllar film dizi ve diğer medya kanallarında
Hocaları en kötü karakterde göstermelerine rağmen
Halk
Hocalarından vaz geçmiyor onları seviyordu.
“6 YAŞINDA KIZ EVLENDİRİLDİ”
İmdatlarına
Bu haber yetişti.
Doğru olup olmadığı daha belli olmayan bir hadiseye (çünkü mahkeme süreci devam ediyor) top yekûn atladılar.
Ve
Bireysel hadiseden hareketle
Hoca yetiştiren kurum olsun olmasın mahallemizdeki tüm kurumlara saldırıya geçtiler.
Sanki
Bu kurumlarımız “6 yaşındaki bir kız evlendirilebilir…” demiş gibi saldırdılar.
E zaten maksat da buydu ya…
Çünkü
Onlara “Hadi gelin! Çocukları istismar edenleri recm edelim –taşlayarak öldürme-“ desek hemen itiraz ederler. Hatta daha hafifi olan “idam edelim” desek ona da yanaşmazlar.
Neden?
Çünkü dertleri çocuk istismarı değil.. istismarı bahane ederek kurumlarımızı ve hocaların değerini halkın gözünde düşürmektir
Ve maalesef şimdilik bunu başardılar.
KIZIN BABASI
Kızın babası kafası öne eğdirilerek sürüklenmesi şimdilik onlara derin bir “oh…” çektirmiştir.
Hâlbuki
Olay kesin değil. Nitekim ailenin diğer fertleri böyle bir şeyin olmadığını söylüyor. Mahkeme ne karar verecek bilmiyoruz.
Diyelim ki, olay doğru. Bu durumda bu babanın mahkemeye değil tımarhaneye gönderilmesi gerekir.
Çünkü
Dinli olsun dinsiz olsun hangi baba böyle bir şeye müsaade eder ki?
Binaenaleyh
Bu ferdi bir vakıa… Milleti bu kadar germeye gerek yoktu
Ama
Başta dedim ya;
Sermaye ve medyayı elinde bulunduran jakobenler böyle bir şeyin şayiasından çok mutlu olurlar.
Nitekim
Üzülüyormuş gibi yapıp içten içe sevindiklerini bilmeyen yok.
Aynen
İmamoğlu hüküm giydiğinde üzülüyormuş gibi yapıp.. içeride Akşener ile birlikte sarmaş-dolaş mutluluktan uçtukları gibi…
Bu böyle.
… DE BİZE NE OLUYOR?
Neden biz bu konuda ikiye ayrılıyoruz?
Aramızda
Bu evliliğe(!) onay veren kişi veya kurum var mıdır?
Ki,
Günlerdir bunu tartışıp duruyoruz.
Bir fasık bir haber getirmiş.. bir kısmımız başta baba olmak üzere tüm aile ve mensup olduğu kurumu suçlarken bir kısmımız haklı olarak mahkeme sonucunu bekleyelim diyor.
Bu olay
Karşı mahallede bile olsa bizim haktan yana olup “mahkeme sonucunu bekleyelim” demesi gerekmez miydi?
Ama öyle olmuyor.
Düşmanlarımızın etkisinde kalarak hemen hüküm vermeye hazır birçok kişinin olduğunu görüyor ve maalesef fasıkların oyununa geliyoruz.
Kırılgan olduğumuz mevzulardan birisi buydu.
Yazı uzadığı için diğer ikisine daha sonra değineceğim inşallah…
20.12.2022
Emin Batur
Kaleminize ve yüreğinize sağlık