Dünya kupası finalini anlatmaya 2. Yarıdan itibaren (1950) başladım
Ama
Buna rağmen iki yazıda ancak 2000 yılına gelebildim.
Bu yazıda inşallah
Dünya kupası finalini kiminle oynayacağımız kısmına kadar gelip bitirmeyi düşünüyorum.
GÖREVİ NASIL DEVRALDIK?
Geçen yazıda
Milli takım için çok emek sarfetmiş âkil adamların
Vaktin geldiğine hükmederek; takımı etiyle kemiğiyle bize teslim ettiğini
Bizim ise buna hazır olmadığımızı
Yürüyeceğimiz yolun çok muhataralı (tehlikeli) olduğunu
Sermaye, forvet, orta saha, kaleci ve spor yazarlarının aleyhimize çalıştığını lisanı münasiple anlatmaya çalıştık.
Âkil adamlar
Söylediklerimizi tasdik etmekle birlikte
Bu işi bizden başka kimsenin başaramayacağını
Bizim alnı secdeli oyuncuları sahaya çıkardığımız için bizi seçmediklerini
Eğer
Başarılı olacaklarına kani olsalar
Hayatında caminin kenarından bile geçmemiş
Ama
Milli takıma yürekten bağlı başka bir ekip olsa
Hiç çekinmeden görevi o ekibe de verebileceklerini
Ancak
Şimdiye kadar sayısız deneme yapmalarına rağmen
Hiç bir çalıştırıcının başarıyı yakalayamadığını
Binaenaleyh
Son çare olarak bize mecbur olduklarını serahaten (açıkça) söylediler.
Bununla beraber
Sıkıntıya düştüğümüz her anda yanımızda olacaklarını
Gerektiğinde
Yedek kulübesinde bekleyen oyuncuları da sahaya sürebileceklerini,
Karşımızdaki anlı şanlı takımları
Gözümüzde fazla büyütmememiz gerektiğini,
Şöhretlerine rağmen
İçlerinin boş, kof takımlar olduğunu söyleyince
Biz de
‘Bismillah’ deyip görevi devraldık.
KISA SÜREDE İLK 20’YE KALIYORUZ
Gerçekten de
Âkil adamların desteğiyle ilk elemeleri rahat geçtik.
Bu arada
Alt yapıya önem veriyor
Takımın ileride kendi ayakları üzerinde durması için gerekli tedbirleri alıyorduk.
Böylece
Milli takım başarılarını sürdürerek
Dünya kupası elemelerinde ilk 20’ye kalmayı başardı.
KORKTUĞUMUZ BAŞIMIZA GELİYOR
Biz böyle rüzgarı arkamıza almış giderken
Bozguncular devreye girip müzavirlik yapmaya başladı.
Yani
Korktuğumuz başımıza beklediğimizden daha erken geldi.
İddiaları şu:
Onlara göre;
Bizim süper ligde ne işimiz varmış,
Dünya kupasına hazırlanmak bizim neyimize..
3. Lig bizim neyimize yetmiyor?
Azıcık aşım ağrısız başım
Vs vs gibi bir gürültü kopardılar ki,
Takım neredeyse dağılacak noktaya geldi.
Başta demiştim:
Bizde ne Milli Takımı besleyecek para var
Ne bize destek olacak spor yazarı,
Ne de kadro henüz istediğimiz kıvama gelmiş değildi.
Tam aksine
Bizden bildiğimiz oyuncuların karşı tarafa çalıştığını çok sonra öğreniyoruz.
Zaten rakip takımların daha ilk hücumlarında bizden bildiklerimiz
Hemen sinmiş
Sinmekle kalmayıp bize akıl vermeye kalkıp “ Ya siz de bu kadar ileri gitmeyecektiniz!..” demeye daha doğrusu rakiplerimize göz kırpmaya başladıklarını görmüştük.
HER ŞEY KONTROL ALTINDA
Üstümüze
Dört bir koldan saldırı olunca
Can havliyle âkil adamlara “aman medet.. yetişin!” demekten başka bir çare bulamadık.
Çünkü öyle bir noktaya geldik ki, ya olacağız, ya öleceğiz.
Turu geçersek çeyrek final oynayacağız,
Yenilirsek takım dağılacak kendimizi ancak 3. Ligde toparlarız.
Âkil adamlar:
– Telaşa gerek yok her şey kontrol altında..
– Ama efendim nasıl olur? Yoğun bir saldırı altındayız. Üstelik İngiliz usulü oynayan forvet kesin bize gol atacak gibi görünüyor. Bu durumda değil dünya kupası elemelerine katılmak, süper ligde oynamamız bile hayal olur.
– Merak etmeyin!
İngiliz usulü oynayan forvet kendi kalesine gol atacak…
– !!!
Ve gerçekten
Âkil adamların dediği gibi oldu.
İngiliz usulü oynadığını bildiğimiz bir oyuncu kendi kalesine gol atarak
Takımı hem dağılmaktan hem de,
Elenip 3. Lige düşecekken
Tur atlayıp
Dünya kupası finallerinde
Çeyrek final oynamaya hak kazandık.
KALECİ VE SAVUNMA OYUNCULARI
Bu tehlikeyi savuşturunca
Hızlı bir şekilde kaleci arayışına geçtik.
Savunma için Rusya’dan transferler yaptık.
Ancak
Kaleci çok iyi iş çıkarınca savunma için Rusya’dan futbolcu almaya gerek kalmadı gibi bir hal oldu
Ama
Moral destek için yaptığımız transfer anlaşmalarını da bozmadık.
Çünkü
Kaleci öyle güzel oyun çıkarıyordu ki,
Savunma için transfer yapmaya gerek bile kalmamıştı.
Bu arada muzavirler yine rahat durmuyor
Kaleci için ‘antrenörün yakını..’ diye laf sokmaya çalışıyordu
Ancak eski güçlerini kaybetmiş
Artık
Eskisi kadar tesirli olamıyorlardı.
ORTA SAHA VE FORVET DEĞİŞTİRİLİYOR
Milli Takımı devraldığımız ilk yıllardaki gibi rüzgarı tekrar arkamızdan almaya başlamıştık.
Bu sırada
Aldığımız istihbarat neticesinde
İngilz ve Amerikan stili futbol oynayan forvet ve orta saha oyuncularını değiştirmeye karar verdik.
Çünkü bu oyuncular
En kritik bir zamanda su koyveriyor
Takımı 15-20 yıl geriye götürüyordu.
15 TEMMUZ’DA YARI FİNAL OYNUYORUZ
Değiştirileceğini gören orta saha ve forvet oyuncuları kazan kaldırdı.
“Ya herru ya merru!” diyerek 15 Temmuz’da bizi sahaya davet ettiler.
Bu yaptıkları tam bir kemikaze dalışıydı.
FİFA bu daveti uluslar arası komiteye götürüp
Kazanan tarafın
Dünya kupası yarı finalini kazanmış olacağına hükmetti.
Kabul ettik.
YİNE ŞİKE
Taraftarlarımızla birlikte FB GS BJK Trabzon Başakşehir ayırımı yapmadan bütün taraftarlar bu milli maç için stadyuma akın etti.
Stadyuma sığmayanlar cadde ve meydanlara doldu.
Ancak
Rakip takım yine şikeye baş vurarak kalleşlik yaptı.
Maça giderken bizim taraftarın elinde bıçak bile yokken
Onlar tank top uçak ne varsa alıp maça öyle geldiler.
Eğer
Maçı kazanamaz da mağlup olurlarsa taraftarlarımızı ezip
Kanlı bir şekilde
Yarı final yolumuzu kapatacaklardı.
TANTUNİCİ DANYAL USTA
Tankına topuna uçağına güvenen rakip takım bir şeyi unutmuştu.
O da
Bu milletin nasıl bir millet olduğunu…
Yani
Gerektiğinde bu milletin
Düşmanın tankını topunu çıplak elleriyle durduracağını unutmuşlardı.
Nitekim
Tantunici Danyal usta atletiyle tankın egzostunu tıkayarak durdurması karşısında bunlar şok oldu.
Böyle olunca
Rakip takım sahaya serildi kaldı.
Dünya kupası çeyrek finalini
Bi avnallah (Allah’ın yardımıyla) kanlı olmakla birlikte rahat denecek bir şekilde geçtik.
‘Kanlı olmakla birlikte, rahat geçtik..’ dememin sebebi 100 yıldır ilk defa böyle bir başarı kazanarak takımı millileştirdiğimiz için söylüyorum.
Yoksa o maç çıkışında
Taraftarlarımızdan 250 civarında şehit yüzlerce yaralı vermiştik
Ama
Dediğim gibi takım millileşme yolunda büyük bir adım atmıştı.
DÜNYA KUPASI FİNALİNİ KİMLE OYNARIZ?
Şükür
Çeyrek finali geçtik.
Yarı finali Suriye’de mi, Tunus’ta mı, Irak’ta mı
Yoksa Akdeniz’de bir sahada mı oynarız bilmiyorum.
Ben finali
Yahudi küreselcilerin yığınak yaptığı Çin’le oynayacağımızı düşünüyorum.
Ancak bu maç
Normal süresinde bitmeyecek. Uzun bir maç olacak.
Kimin kazanacağını Allah’tan başka kimse bilemez.
Çünkü
Top yuvarlak saha düz.
Bize düşen bu maça çok iyi hazırlanmamızdır.
Tevekkelne Alallah…
NOT: Mevzuyu bütün kısaltmalara rağmen ancak üç yazıda toparlayabildim.
(1) ve (2) nolu bölümleri okuyamayanlar için
üç yazının
Ayrıca özetini veriyorum.
EB
FİNAL (ÖZET)
– Büyük ihtimalle finali Çin’le oynarız
– Bu kadar anlı şanlı takımları yenerek mi finale kadar geleceksiniz?
– Hayır! Hepsini bizim yenmemize gerek kalmayacak. Onlar birbirleri ile yapacakları maçlarda elenecek. En dişlisi yarı finale kadar gelecek. Yarı finali kim kazanırsa o bize rakip olacak. Bu işten anlayanlar favori olarak Çin’i gösteriyor.
– Peki, Çin değil diğer takımlardan biri finale kalırsa?
– Önemli değil. Onlarla tarafsız sahalarda yaptığımız hazırlık maçlarında gücümüzü gördüler.
– Nerede?
– Mesela, Irak, Suriye ve Libya’da yaptığımız hazırlık maçlarında ve gerekse Akdeniz oyunlarında gücümüzü gördüler.
– Bu arada Akdeniz oyunları da mı başladı?
– Evet! Ama biri bölgesel biri küresel…
– Bu oyunlara kaç ülke katılmıştı?
– 27 ama bir kısmı bilemediğim sebeplerden dolayı toparlanıp ülkelerine geri döndüler. Bir daha gelirler mi bilemem…
– Peki, son bir soru
– Buyurun!
– Siz 20 yıl öncesine kadar elemeleri bile geçemeyen, futbol dünyasında kaale alınmayan bir takım iken, bugün nasıl oldu da finalleri oynayacak bir güce eriştiniz?
– Öncelikle takım ruhu, sonra iyi bir çalıştırıcı… Tesislerin tümünü elden geçirdik bu arada. Diğer taraftan kadro… Kadroyu kurarken dökülen pes eden çok oldu. Çünkü çalıştırıcımız nefes aldırmıyordu. Çalışmak çalışmak çalışmak…
Buna dayanamayanları bir kısmı kendiliğinden bıraktı gitti.
Bonservisleri elimizde kaldı.
Bundan dolayı gittikleri takımlarda da bir varlık gösteremediler.
Kolay olmadı tabi bu işler.
Başka şeyler de var tabi ama şimdilik bu kadar yeter sanırım.
– Son bi soru: Netice ne olur
– ‘Top yuvarlak saha düz’
Biz gayret edeceğiz
Ama
Neticeyi Allah’tan başka kimse bilemez.
03.06.2020
Emin Batur